1.
farsça nihālī "döşeme, altlık" sözcüğünden türkçeye geçmiş, tencere, tava, çaydanlık gibi sıcak mutfak aletlerinin altına koyulan genelde tahta ve metalden üretilmiş eşyadır.
devamını gör...
2.
hiç kullanamadığım bir tanım. birileri nihale diyince de far görmüş tavşan gibi bakıyorum.
daha dün çorba tası dedim ve arkadan bir ses hayır o kase tatlım diye cevap verdi.
nihale de o biçim.
daha dün çorba tası dedim ve arkadan bir ses hayır o kase tatlım diye cevap verdi.
nihale de o biçim.
devamını gör...
3.
bir tencerenin altına altlık olamayacak kadar güzel bir kelime.
devamını gör...
4.
adını herkesin bilmediği ama hemen hemen her evde bulunan üründür.
devamını gör...
5.
bunun adı bizim evde şeydir.
şey nerede? şeyi getir denildiği zaman sorgusuz bir şekilde bu zımbırtının istendiği bilinir.
en olumlu senaryoda bile yani en entellektüel kişiliğimiz bile en fazla altlık olarak dillendiriyor.
nihale nerde diye sorsam nihal kim ulan derler, öyle bir yabancı kalmış bize.
nihale falan nedir abicim onun ismi şey olmazsa altlık dersin eski köye yeni adet getirmeyelim lütfen.
şey nerede? şeyi getir denildiği zaman sorgusuz bir şekilde bu zımbırtının istendiği bilinir.
en olumlu senaryoda bile yani en entellektüel kişiliğimiz bile en fazla altlık olarak dillendiriyor.
nihale nerde diye sorsam nihal kim ulan derler, öyle bir yabancı kalmış bize.
nihale falan nedir abicim onun ismi şey olmazsa altlık dersin eski köye yeni adet getirmeyelim lütfen.
devamını gör...
6.
evdekileri adını öğretene kadar canım çıktı. altlık, tencereler, alta koyulan şeye getir v.s.
devamını gör...
7.
bizim eve ilk kez ben beş altı yaşlarımdayken alınmıştı ya da ben öyle bir şeyin varlığını ilk kez o zaman fark etmiştim. böyle açılıp kapanan bir şeydi. sonradan öğrendim adı 'akordeon nihale'ymiş.

adını bilmiyorsam da akordeona benzediğini de mi görmüyorum. akordeon çalarken kısa zamanda eğildi. babam düzeltmeye çalışırken daha beter eğdi. (rahmetli çok becerikliydi çok) iki üç kez sövdü bana.
bozulan her şey ilgi alanımdan çıkar.

adını bilmiyorsam da akordeona benzediğini de mi görmüyorum. akordeon çalarken kısa zamanda eğildi. babam düzeltmeye çalışırken daha beter eğdi. (rahmetli çok becerikliydi çok) iki üç kez sövdü bana.
bozulan her şey ilgi alanımdan çıkar.
devamını gör...
8.
yapılan bir araştırmaya göre türkçe'de adı en çok unutulan eşyalardan birisiymiş.
devamını gör...
9.
bizim evde bunun adı çaydanlık altı olarak geçiyor.* nihale filan hiç kullanılmıyor.
devamını gör...
10.
kubat 30 şubatın karısı.
devamını gör...
11.
12.
üzerine genelde çaydanlık konulan mutfak eşyası. tahtadan olanı makbuldür. daha şık duruyor. bence öyle evet.
devamını gör...
13.
üzerine kızgın çaydanlık, tencere, tava konan eşya.
devamını gör...