başlığı açan arkadaşa 'allahın garibi' gibi bir şaheseri anmadığı için teessüf etmeme sebep olan çok kıyak bir yazar abimizdir. zorba eserinin sinemaya uyarlamasında zorba karakterini oynayan antoni kuin performansıyla ağızları açık bırakmıştır. aynı oyuncunun çağrı filminde hz.hamzayı oynadığı düşünülünce ağızlar biraz daha açılacaktır.
devamını gör...
(bkz: mizojini)
devamını gör...
hususi olarak 666. tanımı* kendisine sakladığım yunan yazar. bütün eserlerini göz önüne aldığımda ölürken bile bütünün eksik parçasını mezarına kendi el yazısı ile yazdığı cümle ile tamamlamıştır kazancakis; den elpizo tipota. den fovume tipota. ime eleftheros / hiçbir şey ummuyorum. hiçbir şeyden korkmuyorum. özgürüm.

oysa eserlerinde kullandığı o büyülü şiirselliğin altında sık sık kendine de pay çıkarmış, yaşantısından bir kaç şey gizlemiş ve kendini alaya alan cümleleri kendi karakterlerinin ağzından riyakarlık etmeden dile getirmiş kazancakis'in el greco'ya mektuplar eserinin arka kapağında ilginç bir nokta vardır ölüme karşı:

heyhat! içimizdeki biricik ölümsüzü bu 'ah!'ı insanlara sunmanın başka yolu yoktur! kelimeler, kelimeler! ne yazık ki benim için başka kurtuluş yok... emrimde sadece yirmidört tane, kurşundan yapılmış askercik var, alfabenin yirmidört harfi; seferberlik ilan edecek, ordu kuracak, ölümle savaşacağım.

ölümden korkmayanlar kendi ölümsüzlüklerini yaratmış olanlar değil midir esasında? ölüm belli ki artık bir şeyin umulmadığı, korkunun olmadığı koca bir hiçlik, özgürlük alanı. bu onu aynı anda hem rahatlatıcı hem de ürkütücü yapar sanıyorum ama kazancakis için belli ki ürkütücü olmadı son anlarında. ismet özel'in bir dizesi var, anlam bakımından bahsettiğim şey ile bir ilgisi yok ama kuracağım cümle yapısını bundan aldığım muhakkak; biraz mürekkep ve kağıt ölüme karşı insanın gövdesini korumasa bile düşüncelerini koruyan bir zırh gibidir, kazancakis'in bir şey umulmayan hiçliğe giderken bile bir parçasını ölümsüz kılan düşünce açıkça bu. mitolojiye biraz göz attığımızda görürüz ki eski yunan tanrıları ölümsüzlük lütfunu pek az kimseye vermiştir, bunun için oldukça kıymetli bir şey yapmış olmak gerekir yani gerek mitolojide gerek yaşamda ölümsüzlük için bir şeyler başarmak gerekir. iyisiyle kötüsüyle, bazen olumlu ve bazen olumsuz bir şekilde pek çok şair ve yazar bir parçasını ölümsüzleştirmeyi başardı, işte kazancakis bunların en önemlilerinden biridir kanımca çünkü edebiyatın inceliklerini altın bir sunakta sergileyen üslubu pek az sanatçıda rastlanılan bir becerinin ürünüdür.
devamını gör...
yunan yazar, filozof.
en bilinen eseri, (bkz: zorba) ama diğer eserleri de okunmaya değerdir.
kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş yunan yazarlardan kendisi.

"dünyayı bugünkü durumuna getiren, nedir bilir misin?
yarım işler, yarım konuşmalar, yarım iyilikler, yarım günahlar."
zorba
devamını gör...
mezar taşında "hiçbir şey ummuyorum hiçbir şeyden korkmuyorum özgürüm" yazan yunan yazar. kendisi girit'te doğmuştur. zorba, yeniden çarmıha gerilen isa, el greco'ya mektuplar, günaha son çağrı, çileci, allahın garibi, kaptan mihelis ve türkçe'ye çevrilmemiş pek çok kitabı bulunur. giritlidir, hümanisttir. zorba kitabı yazarın ilk ve en çok bilinen kitabıdır. filozofik düşüncelerini paylaştığı için düşünsel özelliği de fazladır.
devamını gör...
günaha son çağrı'sı mükemmeldir. şahsen benim favorimdir, ilk 16 yaşımda okudum. ne anladıysam artık benzer kitapları da sevmemi sağladı. jose saramago- kabil, leonid andreyev-yahuda iskariot vb. gibi...
devamını gör...
insan uçurumun kenarına varmadan kanatlanmaz. *
devamını gör...
yunanca'da c harfi olmadığı için kazantsakis şeklinde telaffuz edilen girit aşığı yazar, filozof, ortodoks hıristiyan, sûfi, anarşist. o kadar canlı ve vurucu kurgular oluşturur ki girit'in bağrında bir köyde keçi güderken veyahut aziz francis'in yıkık dökük kilisesinde serçeleri izlerken bulursunuz kendinizi. mutlaka okunması gereken yazarlardan biridir bence.
devamını gör...
başrolünde (bkz: anthony quinn)’in oynadığı (bkz: zorba) isimli film ile tanıdığım yazar.
devamını gör...
“bir zamanlar diyordum ki: bu türk’tür, bu bulgar’dır ve bu yunanlı’dır. ben, vatan için öyle şeyler yaptım ki patron, tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim… neden? çünkü bunlar bulgar’mış, ya da bilmem neymiş… şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum: hay kahrolasıca pis herif, hay yok olası aptal! yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: bu iyi adamdır, şu kötü. ister bulgar olsun, ister rum, isterse türk. hepsi bir benim için. şimdi, iyi mi, kötü mü, yalnız ona bakıyorum. ve ekmek çarpsın ki, ihtiyarladıkça da, buna bile bakmamaya başladım. ulan, ister iyi, ister kötü olsun be! hepsine acıyorum işte… boşversem bile, bir insan gördüm mü içim cız ediyor. nah diyorum, bu fakir de yiyor, içiyor, seviyor, korkuyor, onun da tanrı’sı ve karşı tanrı’sı var, o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak, onu da kurtlar yiyecek… hey zavallı hey! hepimiz kardeşiz be… hepimiz kurtların yiyeceği etiz…"
devamını gör...
şunu da yazmış :
“komşumuz ihtiyar bir türk olan hüseyin ağa çok yoksuldu, hanımı, çocukları da yoktu. akşam eve geldi mi, avluda diğer ihtiyarlarla oturur, çorap örerdi. ermiş bir adamdı hüseyin ağa. bir gün beni dizlerine aldı; hayır duası eder gibi elini başıma koydu; 'aleksi' dedi, 'bak sana bir şey söyleyeceğim, küçük olduğun için anlamayacaksın, büyüyünce anlarsın. dinle oğlum, tanrı'yı yedi kat gökler ve yedi kat yerler almaz; ama insanın kalbi alır, onun için aklını başına topla aleksi, hiçbir zaman insan yüreğini yaralama.”
devamını gör...
zorba adlı romanıyla yıllar önce bana hayatı ,kitapların dışına çıkıp, zorba gibi "gerçek" yaşamam için gaz veren içli yunan yazar.
devamını gör...
yunan dilinin büyük ustası, büyük düşünür.
zorba'sıyla hayatıma büyük bir ilham kaynağı olmuş; ne zaman işler içinden çıkılmaz bir hal alsa açıp okuduğum ve böylelikle yolumu bulduğum bir hayat rehberi armağan etmiştir bana.

özellikle kazancakis'in (zorba'nın) tanrı tasvirinden çok etkilenerek sol bacağıma kocaman bir dövmesini yaptırmıştım zorba'nın can yayınlarından çıkan kapağından hareketle.

bahsettiğim tasvir şu şekildedir ve ilham vericidir:

"...gülme ama patron, ben tanrı'yı tıpkı kendim gibi düşünüyorum. yalnız daha uzun boylu, daha kuvvetli, daha kaçık ve ölümsüz. yumuşak pöstekiler üzerinde rahat rahat oturuyor. onun barakası da gökyüzü. bizimki gibi gaz tenekeleriyle değil, bulutlardan yapılmış. sağ elinde kılıç ve terazi değil -bu aletler katillerle bakkallara özgüdür- tanrı'nın elinde yağmur bulutu gibi suyla dolu büyük bir sünger var. sağında cennet, solunda cehennem. zavallı ruh, vücudunu yitirmiş olduğu için çırılçıplak bir hâlde gelir ve tir tir titrer. tanrı bakıp bakıp bıyık altından güler; ama umacı taklidi yapar ona: 'gel buraya, lanetli seni!..' ve sorguya başlar. ruh, tanrı'nın ayaklarına kapanır: 'aman!' diye bağırır. 'günahlarım!' sonra da günahlarını saymaya koyulur. söyler, söyler, bitmek bilmez. tanrı da bıkar, esner, 'sus artık!' diye bağırır, 'kulaklarımı sağır ettin!' ve 'paaf!' diye süngerle bir tane vurup bütün günahlarını siler: 'defol, cennet'e git!' der. 'petro! al şu zavallıyı da içeri!' yani, şunu bilmelisin ki patron, tanrı büyük bir arhonttur, büyük bir beyefendidir. beyefendilik demek de bağışlamak demektir. ..."
devamını gör...
çok ünlü yunan asıllı yazar.
devamını gör...
ölüsü bile hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, özgürüm diyen insan.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

*

*
devamını gör...
ben sık sık unutuyor, yanılıyor, sendeliyorum, dinim dinsizliklerden yapılmış bir mozaiktir; bazen içimden, küçük bir ânı alıp karşılığında bütün hayatımı veresim gelir.


zorba/ s/ 115
devamını gör...
1883-1957 yılları arasında yaşamış yunan yazar/ şair/ ve filozoftur.

eserleri yabancı dillere en çok çevrilen yunan yazarlardandır.

mezar taşında ise den elpizo tipota. den fovume tipota. ime eleftheros yazar.

''hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, özgürüm''

geride aleksi zorba gibi bir şaheser bırakmıştır.

bazı yapıtları


1906 - yılan ve zambak (ophis ke krino)

1908 - kırık ruhlar (spasmenes psikhes - σπασμένες ψυχές?

1929 - toda-raba (τόντα-ράμπα)

1936 - kayalı bahçe (vrahokipos -βραχόκηπος)

1946 - zorba (aleksi zorba )

1949 - kardeş kavgası (i aderfofades )

1953 - kaptan mihalis (o kapetan mihalis )

1954 - günaha son çağrı (o telefteos pirasmos )

1954 - yeniden çarmıha gerilen isa (khristos ksanastavronete )

1957 - tanrı'nın yoksulu (o phtokhulis tu theu )

2022 - yokuş (o aniforos )


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sözcükleri iyi yönetebilen, dünyayı kurtarabilir.
devamını gör...
deyince zorba gelir aklıma.
devamını gör...
dünyada pek çok insanın esas sorunu, henüz kendisiyle tanışmamış olmasıdır.*
devamını gör...
sevemedim. uyuşamadık.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"nikos kazancakis" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim