1.
köklü, isveçli power metal grubudur. 1990'da necronomic ismiyle kurulmuş, sonrasında ise bu ismi almıştır. 5 tane demo kayıttan sonra 1995'te ilk albümleri in a time of blood and fire çıkmıştır. 90'lardaki diğer iki albümleri ise tales of mystery and imagination ve the sacred talisman'dır. grup bu döneminde, frp/fantazya işlerine ilgi duyanların sevebileceği tarzda/içerikte bir müzik yapmaktaydı; bilirsiniz ejderhalar falan. benim grubu keşfetmem de bu evrelerinin son albümü the sacred talisman ile 1999 senesinde olmuştu. o yıl dinlediğim en iyi albümdü bu belki de. ipeksi, pamuk gibi sesi olan power metal vokalistlerine alışkın kulaklara biraz haşin gelebilir, bu albümlerde söyleyen anders zackrisson'un sesi ama ben cidden beğeniyorum kendisinin vokalini.
içinde bulunduğumuz milenyumdaysa grup bambaşka bir grup oldu diyebiliriz; 2000'de çıkarttıkları afterlife albümü ile birlikte tek değişen şey solistleri değildi... dave mustaine'in çok iyi şarkı söyleyebilen bir versiyonu gibi bir sese sahip olan jonny lindqvist, belki de grubun sound'undaki radikal değişimin de nedenidir, bilemiyorum. topluluk, işlediği konuları fantezi evreninden çıkarmamış olsa da bu yeni döneminin en azından başlarında, bu hususta çok daha "modern" bir yaklaşım sergiledikleri de sugötürmez bir gerçektir. ayrıca enstrümantasyon ve şarkı yazımında da keskin bir farklılaşmaya yelken açmıştır nocturnal rites, 3. milenyumda. afterlife'taki megadeth etkili kimi gitar riff'leri, yine burada başlayan ve bir sonraki albümleri shadowland'de devam eden agresif ve enerjik davullar bu bağlamda örnek olarak verilebilir.
tanıtımım shadowland albümlerinden sonrasına pek eğilemeyecek zira grubun son albümü phoenix dışındakileri (yani shadowland - phoenix arasındaki eserleri) hiç kendimi vererek dinlemedim desem yeridir. phoenix iyi bir albümdü, onu defalarca dinlemiştim. shadowland için ise, ilk iki parçası ve son parçası dışında öyle ayılıp bayıldığım bir albüm diyemem lakin o şarkılar da grubun belki de tüm diskografisindeki en iyi parçalar.
tanıtımımı o parçaları aşağı koyarak sonlandırayım madem. iyi dinlemeler!
içinde bulunduğumuz milenyumdaysa grup bambaşka bir grup oldu diyebiliriz; 2000'de çıkarttıkları afterlife albümü ile birlikte tek değişen şey solistleri değildi... dave mustaine'in çok iyi şarkı söyleyebilen bir versiyonu gibi bir sese sahip olan jonny lindqvist, belki de grubun sound'undaki radikal değişimin de nedenidir, bilemiyorum. topluluk, işlediği konuları fantezi evreninden çıkarmamış olsa da bu yeni döneminin en azından başlarında, bu hususta çok daha "modern" bir yaklaşım sergiledikleri de sugötürmez bir gerçektir. ayrıca enstrümantasyon ve şarkı yazımında da keskin bir farklılaşmaya yelken açmıştır nocturnal rites, 3. milenyumda. afterlife'taki megadeth etkili kimi gitar riff'leri, yine burada başlayan ve bir sonraki albümleri shadowland'de devam eden agresif ve enerjik davullar bu bağlamda örnek olarak verilebilir.
tanıtımım shadowland albümlerinden sonrasına pek eğilemeyecek zira grubun son albümü phoenix dışındakileri (yani shadowland - phoenix arasındaki eserleri) hiç kendimi vererek dinlemedim desem yeridir. phoenix iyi bir albümdü, onu defalarca dinlemiştim. shadowland için ise, ilk iki parçası ve son parçası dışında öyle ayılıp bayıldığım bir albüm diyemem lakin o şarkılar da grubun belki de tüm diskografisindeki en iyi parçalar.
tanıtımımı o parçaları aşağı koyarak sonlandırayım madem. iyi dinlemeler!
devamını gör...