1.
inanılmaz şaşkınım başlık açılmadığı için.
nası ya? gül gibi kitabı kimse sevip de iki kelam etmek istemedi mi?
neyse totemimin 23. kitabıdır. aynı zamanda bir jane austen romanıdır.
ben daha önce akıl ve tutku ve aşk ve gurur veyahut gurur ve önyargı'yı (iki türlü baskısı da var kimisi aşk ve gurur diye çevirmiş ismini kimi gurur ve önyargı diye) okumuştum. daha önce dediğim en az 10 sene önce kjghnfd. neyse. aslında sevmiştim de ama bir daha elim gitmedi jane austen'e. bu kitabın da varlığını bile unutmuşum, evde buldum. biri hediye etmiş bile olabilir çünkü içine "ayşe'nin kitaplığı" diye damga basmışlar. :d neyse.
kitaba bayıldım. okumak 17 günümü almış gibi görünse de (bi noktada kitaptan koptum ve başka kitaplar okudum çünkü yarım bırakıp) yarısından fazlasını dün okudum. elimden bırakamadım.
öteki kitaplarında da olduğu gibi bir küçük evlilik meselesi söz konusu :d. ve elbette ki sosyoekonomik farklılıklar aşkın karşında deccal deccal dikilmekte. ama esas vurucu nokta* ana karakterimiz cathrine'in iki köylü kurnazı had hudut bilmez kezo kardeşle cebelleşmesi oldu. abi kardeş zengin birilerine yamansak da köşeyi dönsek diye çevirmedikleri fırıldak yok, allah kahretsin sizi.
cathrine'i de kendime benzettim biraz zaten. benim çok daha iyi niyetli ve mülayim bir versiyonum. aramızdaki fark şu: ben yukarda tarif ettiğim kezoların gözünü çıkarmak istiyorum bu kızımız ise suskunluğum asaletimdendir diyip işine gücüne bakıyor ki bence bu çok daha iyi bir seçenek olurdu. aynı zamanda merakı, neşesi, fittiri fittiri gezme merakı ve saftirikliği bana aura (yazar) bacımın yayınlarının da etkisiyle bu kız kesin yay burcu diye düşündürdü. ben cin fikirli gibi duruyorum ama ben de saftiriğim. başta anlamıyorum dönen fırıldakları, ondan zaten sinirliyim kezolara. onlar da beni kandırıp kandırıp üzüyorlar.
neyse, kitapta sevdiğim bir diğer şey de jane austen'in olaylarla ilgili kendi fikirlerini çok az az da olsa aralara sokuşturup okurla konuşması. ben böyle "3. duvarı yıkan" (öyle mi deniyodu sinemada ona ya fkjnskjgd. bilmiyom emin de olamadım ama bi takım duvarları yıkan) hamleleri çok seviyorum.
siz de oturun biraz kitap okuyun.
romance ihtiyaçlarınız varsa zattirik zottirik dramalar kovalayıp kezoluk edeceğinize sanata sığının ve katarsisinizi sanat ve edebiyat eserleri üzerinden yaşayın. bizim de kafamızı dikmeyin, kadın ve erkek kezolar, iki cinsiyet grubuna da söylüyorum bunları.
öpüyorum herkesleri.
nası ya? gül gibi kitabı kimse sevip de iki kelam etmek istemedi mi?
neyse totemimin 23. kitabıdır. aynı zamanda bir jane austen romanıdır.
ben daha önce akıl ve tutku ve aşk ve gurur veyahut gurur ve önyargı'yı (iki türlü baskısı da var kimisi aşk ve gurur diye çevirmiş ismini kimi gurur ve önyargı diye) okumuştum. daha önce dediğim en az 10 sene önce kjghnfd. neyse. aslında sevmiştim de ama bir daha elim gitmedi jane austen'e. bu kitabın da varlığını bile unutmuşum, evde buldum. biri hediye etmiş bile olabilir çünkü içine "ayşe'nin kitaplığı" diye damga basmışlar. :d neyse.
kitaba bayıldım. okumak 17 günümü almış gibi görünse de (bi noktada kitaptan koptum ve başka kitaplar okudum çünkü yarım bırakıp) yarısından fazlasını dün okudum. elimden bırakamadım.
öteki kitaplarında da olduğu gibi bir küçük evlilik meselesi söz konusu :d. ve elbette ki sosyoekonomik farklılıklar aşkın karşında deccal deccal dikilmekte. ama esas vurucu nokta* ana karakterimiz cathrine'in iki köylü kurnazı had hudut bilmez kezo kardeşle cebelleşmesi oldu. abi kardeş zengin birilerine yamansak da köşeyi dönsek diye çevirmedikleri fırıldak yok, allah kahretsin sizi.
cathrine'i de kendime benzettim biraz zaten. benim çok daha iyi niyetli ve mülayim bir versiyonum. aramızdaki fark şu: ben yukarda tarif ettiğim kezoların gözünü çıkarmak istiyorum bu kızımız ise suskunluğum asaletimdendir diyip işine gücüne bakıyor ki bence bu çok daha iyi bir seçenek olurdu. aynı zamanda merakı, neşesi, fittiri fittiri gezme merakı ve saftirikliği bana aura (yazar) bacımın yayınlarının da etkisiyle bu kız kesin yay burcu diye düşündürdü. ben cin fikirli gibi duruyorum ama ben de saftiriğim. başta anlamıyorum dönen fırıldakları, ondan zaten sinirliyim kezolara. onlar da beni kandırıp kandırıp üzüyorlar.
neyse, kitapta sevdiğim bir diğer şey de jane austen'in olaylarla ilgili kendi fikirlerini çok az az da olsa aralara sokuşturup okurla konuşması. ben böyle "3. duvarı yıkan" (öyle mi deniyodu sinemada ona ya fkjnskjgd. bilmiyom emin de olamadım ama bi takım duvarları yıkan) hamleleri çok seviyorum.
siz de oturun biraz kitap okuyun.
romance ihtiyaçlarınız varsa zattirik zottirik dramalar kovalayıp kezoluk edeceğinize sanata sığının ve katarsisinizi sanat ve edebiyat eserleri üzerinden yaşayın. bizim de kafamızı dikmeyin, kadın ve erkek kezolar, iki cinsiyet grubuna da söylüyorum bunları.
öpüyorum herkesleri.
devamını gör...