okumadan oylamak

kafa sözlüğün en temel özelliklerinden biri de bu özelliği sanırım. oylamalar karşılıklı oluyor. beni üzüyor bu. burada çok zaman geçirmiyorum. sıkı bir takipçi de değilim. iyi yazarları keşfetmeye çalışıyorum. en iyi yazılarımı burada paylaşmadım henüz. ama var işte birkaç tane. iyi yazarları keşfetmek için daha çok zaman geçirmek ve epey okumak gerekiyor. ama diyorum ya, sorun okumakta. uzun yazılar hemen hiç okunmuyor. duygusal yazılar da -hele bugünlerde- kimseleri ilgilendirmiyor, herkes dert küpü zaten. aramadım, burada da sözlük için öneriler başlığı vardır herhalde. bu sözlük ne minnacık ne de ekşi gibi devasa. bence, -örneği de var-, yazıların altına yorum özelliği gelmeli. o zaman insanlar birbirlerini çok daha iyi tanırdı. keşfetme, takip etme daha kolay olurdu. buranın en şeker özelliği burayı idare edenlerin üyelere yaklaşımı. bunu herkes yazmıştır zaten. ama bu gerçek. bir kere ulaşılmaz değiller. onları tanıyabiliyorsun, onlarla konuşabiliyorsun. dinliyor gibi yapmıyorlar, dinliyorlar ki, bu ne kadar önemlidir takdir edersiniz.
iyice delirmediğiniz sürece yazdığınız her şey de görünür, okunur durumda. bu da başka bir artı.
yine de iletişimsizlik sorun. yazarları tanımak için 'zaman' gerekli ve 'zaman' en değerli şey.
ben de 'zaman' sınırlarını aşmak üzereyim. okunma sınırını çoktan geçtim belki de.
neyse, tanıdığım bir-iki yazar var. kalan zamanımda da onlara bir bakayım. burada güzel bir gün değil ama sizin orada gününüz güzel olsun. kalın sağlıcakla.

sözlükte belirli yazarların sıkça yaptığı bir davranıştır. evet beğeni alınca ister istemez mutlu oluyoruz. fakat bunun içten beğenilmesi okumakla mümkün oluyor. okumadığınızı beğeni bildirimlerinin arasındaki süre farkıyla anlayabiliyorum*. ricamdır okumaya değer görmüyorsanız beğenmeye değer de görmeyin.

ben yazmaya da okumaya da üşeniyorum o yüzden oylamışsam zaten kesin okumuşumdur.. kendinizi çok şanslı hissetmeniz lazım. buram buram emek alın teri ile okundu oylandı... teşekkürler.

yapmadığım, yapmayacağım eylemdir. neredeyse her yazısını beğendiğim bir yazar olsa bile o yazısında tasvip etmediğim bir şeyler yazmış olabilir. ben beğendiysem okumuşumdur, bilginize..

hiç bir zaman yapmadığım eylemdir. her oyladığımı mutlaka okuduğum için beğenmişimdir. öbür türlüsüne ben de karşıyım.

yine bir genelleme yine bir genelleme arkadaş bir sıkıntı bir problem,bir üzüntü bir stres durumu oluşuyor ise bunu tüm yazarları kapsayacak değil. rahatsız olduğunuz size üzen kişilere mesaj yolu veyahut tadını kaçırmadan mahlası ile belirtirseniz daha rahat olur diye düşünüyorum. şahsi düşüncemdir kimseyi bağlamaz.

adet yerini bulsun diye yapılan bir eylemdir ve hiç hoş değildir.

âdet yerini bulsun diye yapılan işlerin bizi allah katında samimi olmayan bir kul yaptığını, insanlar nazarında ise ne kadar gülünç duruma düşürdüğünü mevlânâ'nın bir hikayesiyle tefekkür edelim:
bir gün insan ilişkilerine vâkıf bir zat bir sağıra:

"komşun hastalanmış" der.

bu haberden sonra sağır kendi kendine:

"bu sağırlığımla komşumun ne dediğini anlamam mümkün değil, ama gitmek lazım yoksa ayıp olur" diye düşünür. sonra tasarlamaya başlar:

"hasta komşumu ziyarete giderim ona:

"değerli komşum nasılsın?" diye sorarım o da bana illaki,

"iyiyim, elhamdülillah şükürler olsun." diye cevap verir. ben de “iyi şükürler olsun” derim. daha sonra:

"hangi yemeği yedin?" diye sorarım. o da:

"mercimek çorbası." diye cevap verir. ben de:

"afiyet olsun” derim ve sonra doktorlardan kim geliyor?" diye sorarım. o:

"filan hekim." der. ben:

"o tabibin ayağı uğurludur, işini yarım bırakmaz” derim.

sağır zihninde soruları ve cevapları tasarlar komşusunu ziyarete gider ve sorar:

"nasılsın değerli komşum?"

komşusu acılar içinde:

"ölüyorum." der.

sağır daha önce zihninde kurduğu gibi:

"elhamdülillah çok şükür" deyince buna hastanın morali çok bozulur.

"allah kahretmesin böyle komşuyu, herhalde benim ölmemi istiyor" diye düşünür.

sağır devam eder sormaya:

"ne yedin?"

hasta o kızgınlıkla:

"zehir ve zıkkım. ne olacak başka!" der.

sağır:

"âfiyet şeker olsun." der. bunun üzerine hasta iyice sinirlenir, ama belli etmez. sağır yine devam eder planladığı gibi sormaya.

"tedavi için hangi doktor geliyor?"

adamın kendini bilmezliğine iyice sinirlenen hasta:

"rüzgar ol defolup git başımdan. azrail geliyor, kim gelecek başka!" diye bağırır.

ve sağır belki de en büyük patavatsızlığı yapar ve:

"onun ayağı çok uğurludur, işini yarım bırakmaz ." der.

hasta kahrolmuştur. sağır hasta olan komşusunu ziyaret ederek onu sevindirdiğini düşünüp, sevaba girdiğini düşünerek ayrılır oradan. hasta ise onun düşmanlık için geldiğini düşünür.

işim gereği öğrencilerin destan gibi paragraf sorularını okuduğum için çok hızlı okurum. o yüzden de kendi adıma beğendiysem okumuşumdur. isim, cinsiyet ,takipleşme vs bakmadan okuyup beğeniyorum ama okumadan oylayanlar sadece o kişi popüler diye ya da arkadaşı ve fikri aynı diye beğeniyor olabilir. hatta yeri gelmişken gördüğüm şey : bir sayfada sadece bknz vermiş ya da sıradan cümle yazmış kişi 20, 30 beğeni alırken güzel cümleler yazan 1, 2 beğeni almış. ( burada beğeni alanın suçu yok tabii ki ) .

şayet ben okumadan asla oylamam. hızlı okuyorum. üstelik birinin tanımlarımı beğendikten sonra benim onunkileri beğenmem de teşekkür ederim anlamına geliyor. karşılıklı yapıyor anlayışı değil. hoşuma gitmezse ya mesaj atarak teşekkür ederim ya da beğenilecek bir tane bile içeriği varsa beğenirim...

ya ben şarkıları bile dinliyorum öyle oyluyorum.
insanlara kendilerini değersiz ve aptal hissettirmeyin lütfen.
bu çok kırıcı, resmen yalancılık. ben anlıyorum ki kimin seri okumadan beğendiğini. o an içim burkuluyor.
hic hoş değil kendinizi ve karşınızdakini bu duruma düşürmeyin rica ediyorum.

uzun ve ilgimi çekiyorsa fav atarım sonra elbet okurum diye. şiir alıntılarını okumam dolayısıyla genelde beğeni de atmam. kalanlar içinde okumadığım tanım yoktur . okumadan oylamak nedir çarkıfelekte puan mı topluyoruz!

hızlı ve seçerek okuyanları, sözlükten ve elbette yazarlardan belki bir şey kaparım, yeni bir şeyler öğrenirim anlayışında olanları kapsamayan durumdur. bu kapsamdışı kişiler, bu yüzden kendilerini ziyaret eden yazarların profillerini mümkün olduğunca okumaya -çok beğendiklerini ayrıca takdir etmeye- bayılırlar.

okumadığım hiçbir tanımı oylamam ya da favlamam. severek takip ettiğim yazarların beğenmediğim tanımını oylamam. kimse babamın oğlu değil ayyh burada bari şahsa değil emeğe oy verilsin yaa çok rica ediyorum.

bu durum beni üzer. kimseye yapmıyorum kimse de bana yapmasın lütfen.

(bkz: ayy olabilir mi öyle bir şey)

(bkz: okumadan oylamak)
(bkz: aramaya inanmayan yazar)
(bkz: hala aramızda aramaya inanmayanlar var)

bunu çeteleşerek yapanlarla dolu sözlük. bundan kelli iyice soğudum. adam uğraşmış yazmış uzunca mesela. ya 1 ya 2 oy alıyor. ancak çeteye mensup biri "ay çok sıcak" yazınca 8 oy, 3 fav birkaç dk. içinde geliyor. bana yanaşan da var böyle. reca ediyorum mutualizminizi az ilerde yaşayın. oy beklentisiyle oy vermeyin.

şahsımın bazı entrylerinde kadın olduğunu belirtmesi sonucunda bazı yazarlarca maruz bırakıldığı eylem.

her defasında aynısı oluyo..

oylanan yazara saygısızlık gibi görünse de aslında ne yazarsan yaz beğenirim anlamı da taşır. manası çok derindir.

padişahımızın kafamıza çay fırlatmasından farksızdır.