olmayacak şeylerin hayalini kurmak

kafayı üşütmemek için gerekli eylemdir.imkansiz da olsa hayal kurmak güzeldir.ara ara insan kendini kandirabilmeli.

öncelikle evlilik, kariyer, emeklilik, dünya barışı gibi gerçekleşme ihtimali olan veya imkansız görünse de gerçekleştiği takdirde birçoğumuzun memnun olacağı hayalleri bir kenara bırakmak istiyorum. tanımıma dahil değiller.

tanım: uzun vadede "olmayacak" olmasından memnun olduğum hayallerdir.

bir hayalin gerçekleşme ihtimali imkansıza ne kadar yakınsa o kadar tatlı oluyor benim gözümde. insanın özünden olsa gerek ulaşılamaz olan hayallere duyduğumuz muhtaçlık, onlara ulaşma arzusunda daha kararlı ve özlem dolu bir hal alıyor. sanki daha içten, daha masum taraflarımızla istiyoruz onları.

böyle hayallerin gerçekleşeceğine inanmadığımız için sonrasını hesap da etmeyiz. hayatın merkezine yerleştirilen hedefler, türlü zorluklardan sonra neticeye varırsa kendini büyük bir boşlukta bulabilir insan. bu yüzden, özellikle ulu bir amaç gibi büyütülen hayallerin gerçekleşmesi durumunda amaçsızlık ortaya çıkar. oysa insan, hayatının her döneminde bir amaca sahip olmalıdır.

örnek vermek gerekirse "kavuşursan meşk, kavuşamazsan aşk olur" demişler. nice aşk hikayelerinin meşk olmasıyla sonlandığını, boşanmaya, birbirinden nefret etmeye kadar gittiğini görürüz. peki o hikayeler aşk mi değildi yoksa kavuşunca büyüsü mü bozuldu? tam burada, özcan deniz'in "ya sonra" adında bir filmi geldi aklıma. giriş sekansında şöyle bir sahne vardı:



ezel 62. bölümden bir örnek:


ezel dizisi 38. bölümden bir sahne daha:


tanıma şöyle bir göz attığımda, karamsar ve hayal kurmaktan nefret eden bir izlenim oluşturmuş gibi hissettim kendimi. aslında söylemek istediğim, bunların tam aksine, gerçekleşemeyecek hayaller için üzülmeyin. hatta o hayalleri de sevin ve kurmaya devam edin. çünkü ulaşmak istenen hedefler kadar ulaşılamaz hedefler de insanın bir yerlerine dokunur. bazı şeyler uzakta kalmalı, anlamını yitirmemeli ki hala o saf güzelliğini korusun. siz siz olun, hayal kurmaya devam edin. ancak gerçekleşmez diye hayallerinizi de eksiltmeyin.

hayal kurmak bedavadır; kurunuz, kurdurunuz ve yerlere çöp atmayınız.

kendime ait bir evim olsun istedim, çok hayalini kurmadım olmazsa üzülmeyeyim diye ama bir şekilde oldu. * o yüzden hayal kurun, hayal kuralım. olunca çok güzel oluyor çünkü.

hayalini kurmak demeyelim de, bir gün alakasız şekilde zengin olursam planım hazır diyelim.
sarı siteden bakıyorum arada, duruma göre yaşayacağım yer belli, yaptıracağım ev belli, bineceğim araçlar belli.

çekim yasasıyla çekicem ben onlari kardesim

olacak şeylerin neden hayalini kuralım. olacağını bile bile.
ama olmayacak şeylerin hayali. ah işte o hayaller. olmayacağını bile bile.

mazoşist ruhun en önemli besini.

boş zamanlarda yapılabilecek en zevkli şeydir. :)

olmayacak bir hayale kaptırdım kendimi.

sahibinden.com

hep yaptığımdıır bu bir ritüeldir.

yaralasa da, güzeldir.

sahibinden.com sunucularını meşgul eder.

(bkz: what if it happens)

ya tutarsa diye büyüyen neslin uğradığı hayal kırıklıklarının kursakta kaçak kat çıkmasına paralel vazgeçtiği ancak aralıklı olarak sebep olduğu lokal ağrıya paralel;

tamam olmayacak da hiç mi olmayacak serzenişine sebep olan şey.

olmayacak diye mi hayal kuruyoruz, yoksa hayal kurduğumuz ve istediğimiz için mi olmuyor?

aha biri hayatımı tanımlamış başlıkta. e bu bildiğin ben.

insan olmayan şeyi oldurabilmek için hayal kurmaz mı?

olacağı garantili hayal kurabilen dostlar varsa borsada yatırım tavsiyesi isteyelim.

bunun için yaşıyoruz, gücümüz yoksa yapmaya hayallerle de olsa yürümemiz gerek yolu. irade, bilinç, ruh vs ne derseniz diyin onu kenara attığınızda vücudunuz sizi her zaman yaşamaya zorluyor. kötü giden psikolojilerde umutsuz hayaller vardır. süründürür durur. yolu yürümeniz istenir çünkü.