bir insan ölüm korkusunu nasıl yenebilir?

-ölerek. sanırım tek yolu sahiden bu.
devamını gör...
bu korkuyu yenmek için bir kitap önerisi:

ölüm'sözlük
-prof. dr. sultan tarlacı
devamını gör...
aslında evin bir odasından diğerine geçmek gibi.
devamını gör...
misafirlikten eve dönmek gibi.
devamını gör...
ölümü kabullendikten sonra mümkün olan olaydır.
devamını gör...
ölümü kabullenince mümkün değildir. her canlıda vardır bu korku az ya da çok. benim açımdan, kısa bi süre önce atlattığım uzun süre süren ve anksiyete boyutuna varan bi korku çeşiti.
devamını gör...
mümkün olmayan eylemdir. ölüm korkusu, ölüm anına kadar içgüdüsel olarak her insanda farklı olmak suretiyle var olan korkudur. doğrusu; ölüm gerçeğini, başka bir deyişle hiçbir canlının ölümsüz olmadığını kabul etmek ve bu gerçekle yaşama devam etmek olacaktır. bu konuya da değen bir kitap önerisi bırakayım;
savaşçı - doğan cüceloğlu
devamını gör...
bizim tek korkumuz allahu tealanın huzurunda hicap duymaktır.

o güzel ilahide diyor ki, huzuruna nasıl gelem günahlarım çok allah'ım,

işte gerçek urfalı apti gibi, gerçek ve günahkâr kulların kalblerinde bu korku yatar.
devamını gör...
anneannem vefat ettiğinde yendim sanırım. insan sevdiği birini toprağa verdiğinde ölüm artık o kadar korkutucu gelmiyor.
vicdanın da temizse, kimseye bile isteye kötülük etmediysen de yeniyorsun korkunu. en nihayetinde gideceğiz bu dünyadan ama bir adalet olduğuna inanıyorum. bu dünyada olmasa da ölümden sonra. ruh terbiye olana kadar belki de tekrar tekrar geleceğiz. bilemiyorum ama insanın yaptıklarının da onunla gideceğini düşünüyorum. bir sınav var ve herkes sonucunu alacak bir şekilde.
devamını gör...
arka arkaya hastalıktan ve yaşlılıktan sevdiğim can insanları kaybedince başıma gelendir. öbür tarafta daha çok sevdiğim insan ve tanıdığım var. eğer geçiş onların gittiği yere gitmekse bunun neresi korkutucu. ölenin ardından ağlamaktan vazgeçtim. bu kainatın yasası ve ben bunu kabullendim. yaşarken ilk kez huzurluyum.
devamını gör...
sol taraftaki melek daha fazla yazdıysa normaldir. mevlana'nın düğün gecesi olarak adlandırdığı ölüm gününden biz korkuyorsak sıkıntı çok büyük demektir.
devamını gör...
ulan atatürk bile öldü ben mi ölmeyecektim her şey normal der geçerim. daha kimler kimler öldü saymaya ömür yetmez.

diğer yandan bence birçok kişi ölüm realitesini aklında normalleştirebilir. korku duyulan esas şey ölmekten ziyade hakkıyla yaşamamış olmak. bu korku ancak hakkıyla, korkusuzca yaşayarak aşılır.
devamını gör...
ölüm korkusu zaman zaman bünyemi sarıyor. ama her ne kadar korksak da elbet bir gün ölüm kapımızda çalacaktır. sadece ben değil herkes ölecek, nasıl doğduysak öyle öleceğiz, telkini ile yaşamaya devam ediyorum.
devamını gör...
ne zaman yeniyorsun biliyor musun? kendisi ile burun buruna geldiğinde. işte o zaman anlıyorsun ki ölmekten değil sevdiklerini kaybetmekten daha çok korkuyorsun.
devamını gör...
korku bilgisizlikten kaynaklanır. korktuğunuz şey ölüm değil. ölüm konusundaki bilgisizliğiniz. canlı bombalar neden ölümden korkmuyorlar. çünkü onların beyni yıkanıyor ve kendilerini patlatıp istenileni yaptıklarında, bu dünyada sahip olmadıkları olanakların kendisine sunulduğu bir başka yaşam başlayacağına dair, yanlış bir 'bilgi'!ye inandırılmışlar. yani öldüklerinde 'ne' olduğunu "biliyorlar!" güya.
yasak bir aşk ve birliktelik yaşayan ve bunun mevcut yaşamlarında sürmesinin mümkün olmadığına inanan iki sevgili, elele uçurumdan korkmadan nasıl atlayabiliyorlar: bir başka dünyaya ve yaşama ulaşacakları, kavuşacakları yanlış 'bilgi' ve inancından. oysa normal insan, ölüm hakkında tatmin edici hiç bir sağlıklı bilgiye sahip değil. dinsel tarifler, işkenceler, ateşler, sorgular mı var, bir başka yaşam var mı, varsa nasıl, o yaşam şimdiki yaşamından kötü mü yoksa, bilmediği günahları, yükümlülükleri mi var..vs vs.. kısaca: bilgisi yok. ve bilgisizliğin karanlığı korkutucu. yoksa ölümün kaçınılmaz olduğunu biliyor. bir gün mutlaka gerçekleçeceğini biliyor. sadece o günün hangi gün olacağını bilmiyor..
ölümden kaçılamayacağına göre, korkmanın da bir anlamı, işe yararlığı yok. masallara, umutlara, boş laflara da gerek yok. baharda daldaki elmaya ne olduysa size de o olacak. çünkü siz de doğanın bir parçasısınız. doğada bulunan her şey değişiyor, çözülüyor, dönüşüyor. zaten siz de şimdiki yapınıza öyle ulaşmıştınız. ölüm, yeni ve bir başka büyük değişim, dönüşüm süreci sadece; hepsi bu. bunun korkulacak nesi var.. korkuyla hatırladığınız bir önceniz yok ki, korkuyla bekleyeceğiniz bir sonranız olsun. korkmayın ölümden..
devamını gör...
ölüm ve korku mu? nasıl ya?
devamını gör...
güneşi içenlerin türküsü nde nazım diyor ki:
sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!

bu yüzden hiçbir devrimci ölümden korkmaz...
devamını gör...
doğarken ölüme giden bir varlık insan. ölümü merak etmesi, ölümden sonrasını merak etmesi gayet doğal. felsefede mebde ve mead * denen soruları da sorar her insan.

yani ben neyim, nerden geldim, neredeyim, nereye gidiyorum gibi soruları soracak bunu kimse engelleyemez. herkesin kendince bir cevap vermesi başka bir şey. lakin inançlı da olsan , inançsız da olsan ortada börtü böcek olmayı kabullenemeyen biri ve ölümsüzlüğü arayan bir ruh var. hiçlik duygusunu kimse kendine yakıştıramaz. ölümlü bedende ölümsüzlüğe giden yolu arar ve sorar her insan. bunu kimi düşüncede bulur kimi aşkın bir sonsuzlukta.

lakin ölümden korkan ahmağın tekidir. herkes ölecek en garanti şey bu.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ölüm korkusunu yenmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim