online eğitim kalıcı olarak devam edecek

tbmm başkanı şentop'un açıklaması.



kaynak: bundle.app/HnWoUkX3

zaten teknoloji iyiden iyiye hayatımıza giriyor, bu süreçte bunun tuzu biberi oldu. bir gün virüs biterse bile haftada 1 gün minimum online eğitim'in devam edeceğini düşünüyorum.

düzgün yapabileceksiniz neden olmasın? diğer her şey gibi elinize yüzünüze bulaştıracaksanız hiç girişmeyin bu işe.

it means: psikolojim kalıcı olarak bozulmaya devam edecek.

eğitim ile öğretim arasındaki farkı kavrayamayan, okullarının yalnızca fenni bilgilerin çocukların kafalarına sokuşturulduğu yer zanneden, tbmm başkanı olmasına rağmen cahil kalabilen bir zatın saçmalamasıdır. okullar sadece eğitime değil aynı zamanda öğretime hizmet ederler.

bunun benim için iki anlamı var:

1-) ekonomi zora giriyor, uzak şehirlerde kızlı erkekli evlerde kalıp ananıza babanıza masraf çıkarmayın, yol yemek kira masrafı yapmayın. size yollayacağı üç beş cebine kalırsa aileniz rahatlar bir süre daha böyle idare ederiz.

2-) öğrencilerden müteşekkil stk istemiyoruz. kampüslerde örgüt mörgüt bi işler çevirip atamalarımıza falan karışıyorsunuz, öyle şeyler yapmayın.

3-) öptüm kib bye.

dipnot: teknolojiye entegre olma konusunda samimiyseniz uzaktan çalışma ödeneklerini kesmeyin yapabilen evinden çalışsın? olmaz mı? olmaz di mi? şakacı seniiiii...

ise bu okulu asla bitiremeyeceğimin, buna ek olarak antidepresan ilaçlara başlayabileceğimin ilani olur online eğitimin devam etmesi.

online eğitimin her saniyesinden nefret ettim. tamamen zaten evdesiniz, oturun çalışın sistemi üzerine kurulu bir düzen. tamam oturup çalışalım ama ne veriyorsunuz da ne çalışalım sayın akademisyenler? verim sıfır, psikolojik yükü çok ağır. odamdan, masamdan, kalemlerimden, her şeyden nefrettim evde. ailem sağolsun bana verdikleri desteği bir başkasına verseler uzaya çıkar o kişi o destekle ama buna rağmen bir çukura düştüm, çıkamadım o çukurdan.

sürekli bir istekliksizlik, motivasyon bozukluğu, odaklanamamak, odaklanamadığım için kendini parçalamak. sınav dönemi ayrı bir işkenceydi, bu dönemde kendime güvenim sıfırlandığı için yapamayacağımı düşündüğüm için girmediğim, boş kağıt verdiğim sınavlarım oldu. gavura sorar gibi sorulan sorular yüzünden zaten yapamıyorum, yapamacağım, bu kadar emeğe ne gerek var? diyerek çalışmadığım, çalışamadığım sınavlarım oldu*.

hiç ağlamadığım kadar ağladım, sonra niye ağlıyorum sürekli? diyip tekrar ağladığım zamanlar oldu. okul bitti derken yazın ortasında koştur koştur yapılan * telafi labortuvarı tüm bu sürece tuz biber oldu.

uzattım biliyorum ama çok doluyum bu konuda. online eğitim devam edecekse kendi iflas bayrağımı çekerim. aynı şeyleri tekrar tekar yaşayamam, hiçbir şey akıl sağlığımdan daha önemli değil.

online eğitim ile mezun olmuş insanlara hayatlarımızı, çocuklarımızı emanet edeceğimizi düşünürsek bilgisiz bir neslin ne kadar korkunç olduğunu görürüz.
aşı yapılarak bu eğitim dönemini maske mesafe hijyen ile yüz yüze yapmamız dileğim.

muhtemel amaç, çocuklarını okutmak istemeyen muhafazakar tayfanın zorunlu eğitimi bu yöntemle atlatması için bir yöntem olacak, böylelikle toplumdan insanlardan uzak, insanlarla konuşmayan bir güruh doğacak. (bkz: gelişmemekte ısrar eden ülkeler)

açıklamada ifade edilen online eğitim kalıcı olarak devam edecek cümlesi yüzyüze eğitim başlamayacak anlamında kullanılmış değil.

açıklamayı yapan kişi bu konuda bilgi alınacak bir makam da değil. bizim üniversite kütüphanede yarı zamanlı istihdam edeceği öğrenciler için ilan açmış. yani kütüphane açık olacaksa okul da açık olur. okul zaten açık da öğrenci olmayacaksa eleman alımı olmaz. normal şartlarda 13 eylülde açılacağı ilan edildi. muhtemelen de 13 eylülde açılacak. ilk zamanlar sadece aşı olan öğrencileri alacaklar. böylece aşılamaya itibar etmeyen z kuşağı okula gitmek için aşı olmak zorunda kalacak. 2 ay kadar bu öğrencilerin aşılanması sürecek. 2 ay sonra da sayılar yüksek gelirse yeniden kapanacağız ve tekrar uzaktan eğitim başlayacak. kocaeli üniversitesi uzaktan eğitim için gereken sistemlerini güncelliyormuş. beni ilgilendiren kısmı kendi okulum.

olması gereken bir şeydir. kendini eğitemeyen kişiler tarafından hor görülebilir.

nispeten doğru (gri) bir önerme. öncelikle online eğitim zaten kalıcılaştı ve bundan sonra da büyük bir şey olmadığı sürece aynen devam eder. (bkz: 21.yüzyıl insan özellikleri) (bkz: eğitim ve öğretim farkı)(bkz: açık kaynak) (bkz: z kuşağı)

bir kaç üniversitede yıllardır açık ve uzaktan eğitim fakültesi mantığı var. pandemi sebebiyle bu fakülteleri yeni açmış veya açacak üniversiteler de var.
üniversite öncesinde bu mantığın kalıcı hale getirilmesi korkunç ötesi bir durumdur. gelişme çağındaki kişiler eğitim ve öğretimi her zaman yüzyüze olması gerektiğine inanmaktayım. neden korkunç?
yüzyüze ortamda derse adapte olamayan öğrenci(ler) uzaktan eğitimde hiç bir şekilde adapte olamıyor. yüzyüze derslerde öğretmen bu adaptasyon sorununu öğrenci(ler)nin nabzına göre şerbet vererek çok rahat çözebilir. fakat uzaktanda bağlantı, yazılım ve donanım problemleri, öğrencilerin sürekli gir çık yapmaları, zamanın verimli kullanılmaması, anlat-geç mantığı sebebiyle öğrenci(ler)in adaptasyon problemi çözümü çok çok düşüktür.
devlet okullarında ücretli ve sözleşmeli öğretmen alımları eskiye göre daha fazla olacak.
dersine öğrenciler girmezse öğretmenden ders ücretinin kesilmesi bu yıl kabul edilmişti, öğretmenlerden kesintiler artacak.
özel okulların son yıllarda öğretmenlerine verdikleri düşük maaşlar artık hep düşük olacak. bu okullardaki öğretmen kalitesi, tecrübesi vs gibi etkenler yerine az parayla çok iş mantığı sabitleşecek.
çocuğuna laf geçiremeyen velilerin işine gelecek, zaten okula gitmiyordu sanayide, tekstilde çalışsın denilerek uzaktan eğitimi takdir edecekler. çocuk işçiler artacak.
yazılım ve donanım şirketleri olduğundan daha fazla kazanç sağlayacaklar. bu görünende iyi bir şey ama bakanların karısının kocasının akrabalarının şirketlerinin devlete yüksek fiyatla ürünler kitlediği, yolsuzluk yaptıklarını sağır sultan bile duydu.
ülkenin eğitim sistemi yıllardır çöplük içinde. birisi burnunu soktuğunda geri dönülmez çöküşler yaşanıyor.
ülkedeki teknolojinin ileri olduğu kanısı televizyon ve beyaz eşya üretimiyle hedeflenmektedir. ama azımsanmayacak çokluktaki öğretmen word, excel, powerpoint kullanmasını bilmiyor.

çalıştığım özel okul ile gelecek sene karşılıklı olarak sözleşme yenilemedim. onların sözleşme yenilememe sebepleri benim devamlı bu gibi şeyleri ifade etmem, benim sözleşme yenilememe sebebim ise sadece para odaklı devam etmeleri. sözleşmede öğretmenin yüzyüze ders esnasında gelmeyen öğrenciler için uzaktan ders yapma zorunluluğu, mesai dışında ihtiyacı olan öğrenciler için uzaktan etüt ders yapma zorunluluğu. uzaktan seminerlere verilen saatlerde (bu genelde hafta içi akşam ve haftasonları herhangi bir saatte oluyor) katılım zorunluluğu gibi maddeler eklenmişti. bu maddeler benim eski okulumda değil başvurup da görüşmelerine gittiğim bir çok okulda da var.

özel okul kurucularının pandemi sürecindeki sosyal medya paylaşımlarına dikkat ederseniz yüzyüze eğitimi destekledikleri görülmektedir. fakat iş yapmaya geldiklerinde okullarının hepsinde uzaktan eğitim mantığını öğretmen, öğrenci ve velileri mahvedecek şekilde yaptıkları görülmektedir.
öğrencilerinin odalarına gizli kameralar koyup uzaktan derslere katılıyorlar mı diye telefonlarından kontrol eden veliler gördü bu gözler.
son bir buçuk senedir yaşanan eğitim çöküşler sonucunda bir çok öğretmen mesleğini devam ettirmeme kararı aldı. bir çok öğrenci konfeksiyonlarda, lokantalarda, sanayide çalışmaya başladı veya evde pineklemeye başladı. okulu bırakan (okulda kayıtlı ama belli bir para vererek gitmeyen) öğrenciler çok fazla.

uzaktan eğitim eski olsa da aslında yeni bir kavramdır. bunu genele bir anda hiç kimse yığamaz. altyapısı şimdiden hazırlanmaya başkanı on yıllarca sonrası için genele yığılması düşünülür. teknoloji devi olan ülkelerle kıyaslama yapıldığında bile ne kadar yerlerde olduğumuz ortada.

ha***tir poh dediğim açıklama..
yetişen geri zekalı nesil yeterli görülmemiş demek ki.. daha fazlası isteniyor..

her şey o kadar dijital olmaya başladı ki, insan denen varlık bunun arasında boğulacak gibi hissediyorum. teknoloji, hayatı pratikleştiren mucizevi bir şey ancak hayatımızı bize o kadar da ait olmayan bir şeye teslim etmek ürkütücü. ne düzgün ilişkiler kaldı ne de kaliteli vakit geçirmek, zorla gözlerimiz şu mavi ekrana hapsediliyor. gelecek hiç olmadığı kadar soğuk ve korkutucu gözüküyor.

korkutan bir cümle degildir
söyleyenin ne cehaleti kalmış ne aptallığı
halbuki biraz araştırsak yazmadan ve sövmeden...
"blended education" yaklaşımının son yıllarda çok tartışıldığını ve birçok avrupa ülkesinde uygulandığını görürdük
ama bilmeden bilmek ve cahilce sövmek hep daha kolay...
okul hem öğrenme hem de sosyalleşme yeri olduğu için beden, müzik, resim gibi sanat derslerinin okulda olması ögrencilerin ruhunu doyurmak için çok önemli. online online beden dersi o l m a z ama fen, matematik, türkce dersi olur. konu çalışmasını evde cocuk kendisi, öğretmenin rehberliğinde, yapar. böylece anlama, kavrama gibi basit bilişsel beceriler öğrenciler tarafından kazanılır. bu durum öğrencinin özdisiplin becerisi geliştirmesine yardımcı olur. okulda ise soru çözümü, deney veya projeler yapılarak uygulama, analiz, sentez gibi daha üst düzey bilişsel beceriler geliştirilir.
buna blended(hibrit) yaklaşım denir ve hem ögrenci hem öğretmen vakit kazanır. okuldaki zaman daha verimli geçer.
bilmediğimiz her şey kötü değildir sadece bilmiyoruzdur, öğreniriz, korkmaya gerek yok*

haydi büyükler okula!

öğrenciler şanslı okula gitmeden okulu bitirdiler.

üniversitelerin birer meslek fabrikası olmadığı kanaatiyle bu aralıkta uygulanmasının hoş ve mantıklı olmadığını düşündüğüm duruma dair kurulan cümle, eylem barındıran tespit.

zaten yeterli seviyede eğitim verebilen bir sistemimiz yoktu, iyice içinden çıkılamayacak bir ortam oluşturuluyor desenize…

bu durumu eleştiren yazarlara tepkiler geliyor, “avrupa ve amerika’da bu işler yıllardır konuşuluyor” diyenler var. fakat senin sistemin ile onlarınki bir mi ey cahil?

onlar yapar, sistemleri ve alt yapıları sağlam. sen neyinle yapacaksın? evinde internet, bilgisayar olmayan binlerce öğrenci var haberin var mı?! yokluklar yüzünden dersleri takip edemeyen binlerce öğrenci var! aynı anda 100 bin kişi bağlandığında çöken boktan bir alt yapın var! bunlardan haberin var mı?!

kalıcı olarak yok olduğumu öğrendiğim başlık