otobüsteyken yandaki otobüsten adam seçip göz teması kurmak

tarafımca ve başkalarınca yapılan, psikopatlık ve komedi barındıran güzel davranış. otobüste gideceğiniz nihai bir hedef vardır, fakat o hedefe varma aşaması yer yer sıkıcılık verir ve eğer cam kenarında oturuyorsanız etrafı seyredersiniz. o sırada yanınızdan geçip giden arabaların, kamyonların yerini başka bir otobüs alır. bu durum da size yandaki otobüsün sakinlerini görme fırsatı tanır. siz de gözünüze birini kestirip başlarsınız bakmaya. eğer onun da biraz çevre kontrolü varsa kafasını kaldırıp size bakmaya başlar.

işin garibi bu büyülü birkaç saniyede dağ fare doğurur. ne kavga başlar ne sevgi. sanki bir güçtür bitişik otobüslerdeki iki ilgisiz kişiyi birbirine bir anlığına kilitleyen. otobüslerin bağıl hızları artıp otobüsler birbirinden uzaklaştıkça kişiler de normal hayatlarına geri döner. aradıkları maceranın boşluğunu fark edip iç dünyalarına seslenmeye devam ederler. tabii o sırada duracakları yer arkada kaldıysa iç dünyalarına küfürle, şoföre de nezaketle seslenirler. şoför de çabuk parlayan biriyse farklı otobüsler arasında alevlenemeyen kıvılcım aynı otobüsün içinde adeta volkan olur. yolcu olan siz şanslıysanız kapı açılır açılmaz usain bolt'un rekorunu kırma girişimiyle koşarak inersiniz.

varış noktasına küfrede küfrede koşarken bir yandan da düşünürsünüz.

''neydi beni o yan otobüsteki adama bakmaya zorlayan? bu kadar mı sıkıcı hayatım? çankırı'da yılda bir kere kendini ödüllendirip burger king'e giden adamla aynı hayatı mı yaşıyorum ben? misafir gelince saklandığı pis kokulu odasında zulasından çıkardığı cipsini yiyen o sivilceli ergen daha mı iyi yaşıyor benden hayatı? yoksa hayatımdaki binlerce ciddiyet ve acı böyle trollük denemelerine mi mecbur bırakıyor beni? bilmiyorum. bilemiyorum...''

her ne olursa olsun bu anıyı da hafızanıza buyur eder ve kendinizi sorgulayacağınız yeni anılar bulmak üzere yaratıcı küfürlerle varış noktasına gelirsiniz.