pahalı bir marka yaratmak

her şeyden önce profesyonel bir marka kimliği oluşturup, pazarlamaya odaklanılmalıdır. birde hikaye önemli, güzel hikaye her zaman satar.

değer vadeden bir marka yaratmak düşüncesiyle yola çıkmak daha iyi bir hedef olabilir.

hakkımızda
pahalı olma motivasyonuyla çıktığımız bu yolda hepinize bilezik gibi geçirmeyi hedefliyoruz. markamızın vizyonu pahalı olmaktır.

kendi talebini oluşturmaktan geçer

piyasadaki rakiplere göre ürün veya hizmetteki kilit noktalardan birinde farklı ürün üretmekle başlar. koss markasının bel kısmında dikişler boldur, ve piyasadaki diğer rakip firmaların hiçbirinin benimsemediği bir dikiş standartını kullanır.
ürünü veya hizmeti alan kişi veya kurumların bu alımı bir prestij göstergesi gibi benimsemelerini sağlamak önemlidir. (yazılımımızı ... firmasının sunucularında barındırıyoruz gibi)
aşırı üretim yapmamak önemlidir. herkesin ulaşabileceği bir ürün/hizmet yerine, müşteri kitlesinin satın almak için rekabete girmesini sağlayacak bir yol bulunması gerekir. süper lüks arabaların tarihleri boyunca uyguladığı taktiklerdendir. paranız yetse bile, almak için beklemeniz gerekir.
aynı şirket altında ucuz üretim yapabileceğiniz bir imkanınız olsa dahi, bu ürettiğiniz ürün/hizmet lüks ve pahalı markanız altından satışa sunulmamalı, bunun yerine bir alt marka oluşturup, hem kaliteli markanın güvenilirlik algısından yararlanmayı, hem de ucuz markanın da müşterilerine bir üst kimliğe geçiş için imkan sağladığı algısını oluşturmayı hedeflemelidir.
reklam vb tanıtım kampanyalarında sosyal medya influencerı gibi davranmak yerine, ürün ve hizmeti kullananların yer almasında fayda vardır. birçok gitar markası, bu nedenle ünlü gitaristlere sponsor olma yoluna gider.
mümkünse ürün/hizmet ağının bir ekosistemi oluşmalıdır. bu apple taktiğidir. mac alırsınız, monitörü, klavyesi, hatta bilmemne tutucu aparatı bile kitle tarafından yüksek fiyata kabul görür.

wihhddhhdvdhdhdvdhdhd. ay pardon. çoğu önceden adeta bir kural kaide gibi anlatılan ve uygulanan kurallar bütünü. azıcık güncel marka okuması yaptığınızda bu ölçütlerin artık sıfırdan bir marka yaratırken çok da geçerli olmadığını fark edebilirsiniz.

diğer bir nokta ise hedef kitle seçimi. pahalı marka deyip üzerine binbir türlü argumanda bulunamazsınız. gülerler size. şaka yapmıyorum. ezerler. eziyorlar.

bu kitle kimdir, nedir, ne yer, ne içer? nasıl bir kültürel sermayesi vardır? ne alır, nerelere gider? hobileri nedir? bu insanlara ne satmayı umuyorsunuz? ünlü bir ekonomi dergisine mi reklam vereceksiniz yoksa yerel gazeteye mi? reklam verecek misiniz?

pahalı görünen bir imaj oluşturmak başka bir şeydir. imaj ve itibar yönetimi başka başka şeylerdir. konuştum yine dinozorlar gibi. gece üçte bu kadar oluyor.

şu an peşine düştüğümdür.

bana önerilen isimler arasında "yoğanasınınnika" dedirtecek isimler mevcut. hepsini saygıyla karşılayıp kafamın içinde gülme garantili, dillere pelesenk olma garantili, bir kısmına aa mala bak ne ismisi koymuş o ne be cahil dedirtme garantili ismi seçeçeğim. bu da benim serseri serbest stilim.

marka isminin en son düşünülmesi gereken eylem. gratis de tek başına bir anlam ifade etmiyor ama hedef kitlesi tarafından günümüzde kullanmayan, bilmeyen yok denecek kadar az.

bir markanın pahalı olabilmesi için de sunduğu hizmet veya ürünlerin kalite başta olmak üzere son kullanıcıda yani tüketicide iyi bir iz bırakması gerekiyor. tofaş da bir araba markası, volvo da. ancak günümüzde en güvenli araç denince akla ilk volvo gelmesinin sebebi, volvo'nun güvenli araçlar öne sürerek bu düşünceyi hedef kitlesinde oluşturmasıdır.

baktığın zaman isim olarak volvo da bir anlam ifade etmiyor. özetle marka ismi sonraki iştir, önemli olan marka ismini yüceltecek girişimlerde bulunmaktır.