1.
bağdat caddesi ekseninde baktığımızda (ve kitap çeşitliliği açısından imge kitabevi ankarayı en dengi olarak buldum) suadiyedeki penguen kitabevi oldukça başarılı bir seçkiye sahip. dışarıdan ilk baktığımda ya girmesem mi küçücük (biri dikey biri yatay geniş ondan büyüklüğünü idrak edemedim) dediysem de boyu değil işlevi önemli arkadaşlar* (erkeğim. her ne kadar kızlar soruyorda yazılacak bir cümle gibi gözükse de bence bu espri de çok yerine oturdu).
örneğin yabancı dil kitaplarında barrons’un yabancı dil kitaplarından japoncadır getirmişler, fono kitaplarında da iskandinav dillerini getirmişler (alıp almamakta çok kararsızım ama iskandinav kitabı kartını yurtdışına çıkarken kullanacağım altan. çünkü duolingo ve nadir kitap). yani barrons’un japonca italyanca kitabını özellikle getirtilmezse bulabilir misiniz kolay kolay bilemiyorum. hem suadiyedeki çalışanları oldukça kibar ve bilgili (bir yapı kredi yayınları iş bankası seviyesi değil tabii ama o da kendi içinde üst seviye bir ilgi, bilgi.normaldir ondan) mesela japoncayla ilgili barrons kitabı 80 liraydı galiba yalan olmasın. trendyolda 40 a geliyor. şimdi kendi kendimi çürüttüm gibi oldu ama mesele bu değil altan. sen ben bu tür dillerin kitaplarını alınca kitapevleri bunları gerçekten getirmeye başlıyor. mesela barrons italian yok trendyolda ama var ki bir ilgilisi penguen getiriyor. kitap kazıkçılığına aşağıda değineceğim en sonlarda.
şimdi dil dışında başka konularda da çok başarılılar. örneğin mitoloji alanında çok güzel kitaplar dizmişler birini aldım ikisini öğrendim listeme ekledim. birini yine alırdım ama yakın zamanda okumayacaktım diğeriyse fiyatı online da daha makul he annem. onun dışında gülle alakalı bir kitap aldım e valla çokta mutlu oldum. ismini yazsam bulabilir miyim belki evet ama bitki bakımı bahçecilik diye aratırken düşmemişti önüme. kitapkoalada denedim. şimdi tam ismini yazsam buluyorum ne güzel bu kitabı sadece gül diye yazdım 333 sayfa önüme koydu ve ilk sayfa gülseren budayıcıoğlulu siz düşünün. gül bakımı yazdım yine olmadı. kitabevinin yayıncısı hasad sanırım hiç duymadım ve kitabın görseli de çok bilgili olacakmış izlenimini uyandırmıyor. yani şöyle diyeyim kötü bir kapak tasarımı değil ama dikkatinizi internet mecrasında cezbedecek o tamam ekleyeyim ya hissini verecek kadar değil. biliyorum hikaye pastırmanın çemeni kadar kokuttu ama günün sonunda kitabı inceledim dedim e ne güzel baya detaylı aldım. şimdi öğrendim ki kitap 35 lira kitapkoalaea e penguende de 35 ti. kitapyurduna baktım 31,85 lira. ama burada teşekkürü hak eden kim kitabevi. çünkü bu kitap direkt bitki bitkisel cacıklar kısmı (ki d&rda hak getire) dikkatimi çekmeyi başarıyor.
günün sonunda aldığım üç beş kitabın kaçını gerçekten internetten aratacaktım ve kitabın kapağından alım kararımı verecektim bilemiyorum. kimseye de zor kazandığınız parayı gidin kitapçılarda harcayın diyemem. elbette gidersiniz internetten ucuzunu da alırsınız. ama ayda bir hele ki d&r değilde böyle kaliteli bir kitapçıda kazık yemeyi kabul edebilirm. çünkü arkadaşlar tamam internet ucuz ama amazon’un neden ucuz olduğu işletme açısından belli (gidipte bir kitabı oradan alacağım zaten. agresif ama şirketin avantajı kötülemiyorum). e trendyolda vs de satıcının fiziki yeri var mı masrafı ne de bunu ödüyor bilemezsiniz.
e ama suadiyede bağdat caddesindeki kitapçı elbette kafesinden bir yerden kar edecek ve sizde bu noktada kazıklanacaksınız. e ama midpointte mcdonalds da her restoranda bir şekilde daha gizliden yapıyor bunu. yani mantığımız mcdonaldsdaki big maci evde yapamam e makulden geliyor (ve tamam mcdonalds malzemelerinin kalitesini ölçümleyemeyeceğimden belki cidden daha makıldur) ya da midpointteki x ürünle neden evde uğraşayım aman bas parayı diyorsun. veya aman kankileytomla kankitoşumla suadiye qheyfi diyorsun ve gittin aldın. burada ürün yapılmış olarak servis edildiğinden restoranın ham maddeden elde ettiği kar (onlarda hem şirket karı için hem de mekan kirası gibi giderlerini karşılamak için. neden bugün işletme 101 gibiyim ya) çok bariz olmuyor ya da görmek istemiyoruz. ama kitapçıdayken ve elinizde telefon tek odağınız kitapsa pekala kitabın ismini yazıp fiyat sorgulması yapıyoruz. çünkü orada dikkat direkt kitaba kayabiliyor. ama unuttuğumuz çoğunlukla o kitabın sizin karşınıza çıkma sebebinin kitabevinin tasarımı ve içeriğe verdiği dikkat oluyor.
ve özellikle bu bilmem kaç katlı bir kitabevini dolaşıyorsanız çok daha bariz. yani d&r gibi tekellerde bu karşılaştırma çok olağan. çünkü orada bir önem yok zaten. penguen kitabevinin erenköy şubesi de daha ortalama üstü ve imge kitabevinin kadıköy şubesi de öyle. özensizlik değil belki ama mekan gibi faktörler kitap bulma deneyiminizi, içeriklerin genişliğini ( şimdi tek ya da iki katlı şubeleri kocaman şubeleriyle karşılaştırmakta abes) etkiliyor. ama günün sonunda (ay yazının sonuna geldik şükür) biz geniş içerik sunan kitabevlerinden ucuz değil diye her almayışımızla okumalarımızı farkında olmadan daha da sıradanlaştırıyoruz. d&r dan da alışveriş yapıyorum orayı da kötülemek değil amacım ama d&r’ın içeriği bile sırf bu sebepten düştü. veyahut ikeada eskiden bardakta su bitkisi satılırdı şimdi çok ilgi yok diye her yerde gördüğünüz kaktüslerle doldu. dolayısıyla hep fiyat performans değil, içeriği ve emeği destekleyen kitap alışverişleri yapmanız dileğiyle. arada onu da yaparsınız tabii canım. peki sizin zaman kaybınızı kim geri verecek*
örneğin yabancı dil kitaplarında barrons’un yabancı dil kitaplarından japoncadır getirmişler, fono kitaplarında da iskandinav dillerini getirmişler (alıp almamakta çok kararsızım ama iskandinav kitabı kartını yurtdışına çıkarken kullanacağım altan. çünkü duolingo ve nadir kitap). yani barrons’un japonca italyanca kitabını özellikle getirtilmezse bulabilir misiniz kolay kolay bilemiyorum. hem suadiyedeki çalışanları oldukça kibar ve bilgili (bir yapı kredi yayınları iş bankası seviyesi değil tabii ama o da kendi içinde üst seviye bir ilgi, bilgi.normaldir ondan) mesela japoncayla ilgili barrons kitabı 80 liraydı galiba yalan olmasın. trendyolda 40 a geliyor. şimdi kendi kendimi çürüttüm gibi oldu ama mesele bu değil altan. sen ben bu tür dillerin kitaplarını alınca kitapevleri bunları gerçekten getirmeye başlıyor. mesela barrons italian yok trendyolda ama var ki bir ilgilisi penguen getiriyor. kitap kazıkçılığına aşağıda değineceğim en sonlarda.
şimdi dil dışında başka konularda da çok başarılılar. örneğin mitoloji alanında çok güzel kitaplar dizmişler birini aldım ikisini öğrendim listeme ekledim. birini yine alırdım ama yakın zamanda okumayacaktım diğeriyse fiyatı online da daha makul he annem. onun dışında gülle alakalı bir kitap aldım e valla çokta mutlu oldum. ismini yazsam bulabilir miyim belki evet ama bitki bakımı bahçecilik diye aratırken düşmemişti önüme. kitapkoalada denedim. şimdi tam ismini yazsam buluyorum ne güzel bu kitabı sadece gül diye yazdım 333 sayfa önüme koydu ve ilk sayfa gülseren budayıcıoğlulu siz düşünün. gül bakımı yazdım yine olmadı. kitabevinin yayıncısı hasad sanırım hiç duymadım ve kitabın görseli de çok bilgili olacakmış izlenimini uyandırmıyor. yani şöyle diyeyim kötü bir kapak tasarımı değil ama dikkatinizi internet mecrasında cezbedecek o tamam ekleyeyim ya hissini verecek kadar değil. biliyorum hikaye pastırmanın çemeni kadar kokuttu ama günün sonunda kitabı inceledim dedim e ne güzel baya detaylı aldım. şimdi öğrendim ki kitap 35 lira kitapkoalaea e penguende de 35 ti. kitapyurduna baktım 31,85 lira. ama burada teşekkürü hak eden kim kitabevi. çünkü bu kitap direkt bitki bitkisel cacıklar kısmı (ki d&rda hak getire) dikkatimi çekmeyi başarıyor.
günün sonunda aldığım üç beş kitabın kaçını gerçekten internetten aratacaktım ve kitabın kapağından alım kararımı verecektim bilemiyorum. kimseye de zor kazandığınız parayı gidin kitapçılarda harcayın diyemem. elbette gidersiniz internetten ucuzunu da alırsınız. ama ayda bir hele ki d&r değilde böyle kaliteli bir kitapçıda kazık yemeyi kabul edebilirm. çünkü arkadaşlar tamam internet ucuz ama amazon’un neden ucuz olduğu işletme açısından belli (gidipte bir kitabı oradan alacağım zaten. agresif ama şirketin avantajı kötülemiyorum). e trendyolda vs de satıcının fiziki yeri var mı masrafı ne de bunu ödüyor bilemezsiniz.
e ama suadiyede bağdat caddesindeki kitapçı elbette kafesinden bir yerden kar edecek ve sizde bu noktada kazıklanacaksınız. e ama midpointte mcdonalds da her restoranda bir şekilde daha gizliden yapıyor bunu. yani mantığımız mcdonaldsdaki big maci evde yapamam e makulden geliyor (ve tamam mcdonalds malzemelerinin kalitesini ölçümleyemeyeceğimden belki cidden daha makıldur) ya da midpointteki x ürünle neden evde uğraşayım aman bas parayı diyorsun. veya aman kankileytomla kankitoşumla suadiye qheyfi diyorsun ve gittin aldın. burada ürün yapılmış olarak servis edildiğinden restoranın ham maddeden elde ettiği kar (onlarda hem şirket karı için hem de mekan kirası gibi giderlerini karşılamak için. neden bugün işletme 101 gibiyim ya) çok bariz olmuyor ya da görmek istemiyoruz. ama kitapçıdayken ve elinizde telefon tek odağınız kitapsa pekala kitabın ismini yazıp fiyat sorgulması yapıyoruz. çünkü orada dikkat direkt kitaba kayabiliyor. ama unuttuğumuz çoğunlukla o kitabın sizin karşınıza çıkma sebebinin kitabevinin tasarımı ve içeriğe verdiği dikkat oluyor.
ve özellikle bu bilmem kaç katlı bir kitabevini dolaşıyorsanız çok daha bariz. yani d&r gibi tekellerde bu karşılaştırma çok olağan. çünkü orada bir önem yok zaten. penguen kitabevinin erenköy şubesi de daha ortalama üstü ve imge kitabevinin kadıköy şubesi de öyle. özensizlik değil belki ama mekan gibi faktörler kitap bulma deneyiminizi, içeriklerin genişliğini ( şimdi tek ya da iki katlı şubeleri kocaman şubeleriyle karşılaştırmakta abes) etkiliyor. ama günün sonunda (ay yazının sonuna geldik şükür) biz geniş içerik sunan kitabevlerinden ucuz değil diye her almayışımızla okumalarımızı farkında olmadan daha da sıradanlaştırıyoruz. d&r dan da alışveriş yapıyorum orayı da kötülemek değil amacım ama d&r’ın içeriği bile sırf bu sebepten düştü. veyahut ikeada eskiden bardakta su bitkisi satılırdı şimdi çok ilgi yok diye her yerde gördüğünüz kaktüslerle doldu. dolayısıyla hep fiyat performans değil, içeriği ve emeği destekleyen kitap alışverişleri yapmanız dileğiyle. arada onu da yaparsınız tabii canım. peki sizin zaman kaybınızı kim geri verecek*
devamını gör...
2.
istanbul merkezde olmak üzere farklı illerde şubeleri de bulunan kitap mağazası. halihazırda bahariye, erenköy, suadiye, süreyya plajı, atalar, tuzla, gebze, hilltown küçükyalı, watergarden ataşehir, bodrum, istinyepark izmir, kıbrıs şehitleri alsancak, piyalepaşa, maltepe fuaye, kazasker şubeleri ile 15 mağazaya ulaşmış ve kitabevinin birçok şube daha açma hedefi var.
devamını gör...
3.
istanbulda şubeleri favori mekanlarım olan kitapevi, adamlar celal şengör'ü getirdi imza günü için*, gittik imzamızı en önden aldık efendim
devamını gör...
4.
süreyya plajı şubesi çalışmak için güzel ortam.
devamını gör...
5.
gebze’de kafesiyle birlikte en sevdiğim yerlerden biri.
devamını gör...
6.
ara sıra gidiyorum. biraz kafamı bulsam da daha çok gitsem da çalışsam okusam, ne güzel olurdu.
devamını gör...
7.
en büyüğü içerenköy'e açılmıştır.
devamını gör...