#ödüllü filmler
2007 yılı yapımı bu animasyon filmi, marjane satrapi'nin hayat hikayesine dayanmaktadır. film 1970'li yılların iran'ında geçmektedir. savaşı ve iran rejimini marjane'nin gözünden anlatılmaktadır.
imdb puanı: 8/10.
imdb puanı: 8/10.
* cannes film festival 2007
jüri özel ödülü
* cinema for peace awards 2008
yılın en değerli filmi
* cinemanila ınternational film festival 2007
jüri özel ödülü
* césar awards, france 2008
en iyi uyarlama senaryo
en iyi ilk film
* faro ısland film festival 2007
en iyi yeni çıkan
* french syndicate of cinema critics 2008
en iyi ilk film
* golden trailer awards 2008
en orijinal yabancı fragman
* ınternational cinephile society awards 2008
en iyi animasyon filmi
jüri özel ödülü
* cinema for peace awards 2008
yılın en değerli filmi
* cinemanila ınternational film festival 2007
jüri özel ödülü
* césar awards, france 2008
en iyi uyarlama senaryo
en iyi ilk film
* faro ısland film festival 2007
en iyi yeni çıkan
* french syndicate of cinema critics 2008
en iyi ilk film
* golden trailer awards 2008
en orijinal yabancı fragman
* ınternational cinephile society awards 2008
en iyi animasyon filmi
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "tenturdiyot" tarafından 29.11.2020 15:23 tarihinde açılmıştır.
1.
2007 yapımı aynı isimli kitabı da olan bir animasyon filmidir. iran’da ailesiyle birlikte yaşayan marjane isimli bir kızın şah'ın devrilmesi sonrasındaki çocukluk, gençlik ve yetişkinlik yıllarını anlattığı otobiyografi şeklinde trajikomik bir filmdir. marjene’nin çocukluk masumiyetiyle o dönemin sorgulamalarını barındırır bu film. marjaene punk müziğe, iron maiden’e olan ilgisi başta olmak üzere diğer çocuklardan çok farklı bir bakış açısı olan kızdır. yeni devrimle daha özgür ve demokratik olacaklarını düşünen o dönemin insanları, hayat koşullarının daha da kötüye gitmesi ve özgürlüklerinin sınırlandırılmasıyla karşı karşıya kalırlar...
filmden bir kaç replikle bitirelim:
"asla unutma. korku farkındalığımızı yitirmemize neden olur. o da bizi birer korkağa çevirir."
........
"-bayan, neden koşuyorsunuz?
marjane: geç kaldım, beş dakika sonra dersim var!
-ama yollarda böyle koşturamazsınız! koştuğunuz zaman kalçanız sağa sola sallanıyor. bu, günahtır!
marjane: siz de bir zahmet kalçalarıma bakmayın!"
filmden bir kaç replikle bitirelim:
"asla unutma. korku farkındalığımızı yitirmemize neden olur. o da bizi birer korkağa çevirir."
........
"-bayan, neden koşuyorsunuz?
marjane: geç kaldım, beş dakika sonra dersim var!
-ama yollarda böyle koşturamazsınız! koştuğunuz zaman kalçanız sağa sola sallanıyor. bu, günahtır!
marjane: siz de bir zahmet kalçalarıma bakmayın!"
devamını gör...
2.
fransız yapımı animasyon/dram filmi. uzun bir zaman oldu ben izleyeli ama filmin içten ve hazin bir hikayesi var diyebilirim. bize distopya gibi gelen, başka bir ülkenin acı tarihi aslında ve bu bilinçle izlendiğinde insanı sarsmaya yetiyor.
devamını gör...
3.
bu film çok önemli bir film.
hem sinema tekniği açısından hem ele aldığı konu açısından hem de bizim gibi riskli ülkeler için çok ama çok önemlidir. ileride çocuğum olursa, aklı ermeye başladığında ara ara izleteceğim filmlerden.
hem sinema tekniği açısından hem ele aldığı konu açısından hem de bizim gibi riskli ülkeler için çok ama çok önemlidir. ileride çocuğum olursa, aklı ermeye başladığında ara ara izleteceğim filmlerden.
devamını gör...
4.
izleyeli 10 seneden fazla oluyor. hala film sahneleri hafızamdan silinmemiş. film kısaca iran devrimini, öncesini, devrim sırası ve sonrasını bir kız çocuğunun gözünden anlatıyor.
özellikle yurtdışında tedavi olması gereken bir hastanın, yurt dışına çıkabilmek için, hastane yönetimine bir doktor yerine atanan bir din adamından izin almak zorunda kalışı, çıkış izni verilmeyince (çünkü hasta olmayabilir, amacı iran'dan kaçmak olabilir, zaten ölürse de kader kısmet vs.) hastanın ölmesi aklıma kazınmış bir sahneydi.
izlemediyseniz lütfen izleyin!..
özellikle yurtdışında tedavi olması gereken bir hastanın, yurt dışına çıkabilmek için, hastane yönetimine bir doktor yerine atanan bir din adamından izin almak zorunda kalışı, çıkış izni verilmeyince (çünkü hasta olmayabilir, amacı iran'dan kaçmak olabilir, zaten ölürse de kader kısmet vs.) hastanın ölmesi aklıma kazınmış bir sahneydi.
izlemediyseniz lütfen izleyin!..
devamını gör...
5.
özellikle bugünün türkiye' sinde , izleyenlerin dahi tekrar izlemesi gereken animasyon filmi. iranlı bir kız çocuğunun küçük yaşlarında şahit olduğu devrimle beraber yaşadığı olayları, özgürlük hakkının kısıtlanmasının, bireyin elinden alınmasının ne gibi sonuçlar doğurduğunu gösterir. filmden aklımda yer edinen bir replik bırakmak isterim " asla unutma! bilincimizi yitirmemize neden olan şey korkulardır. her zaman cesur ol! ".
devamını gör...
6.
milyon kez izlesem bıkmam... sevgili iranın acı tarihi olan devriminden ve bu devrimi bir çocuğun gözlerinden göstererekkısa bir kesit sunuyor. fransız yapımı bir film, bildiğim kadarı ile senaristi olan kadın kendi başından geçenleri aktarıyordu. o kadar taze, güzel ve sakin anlatıyor ki olanları gerçekten asla sıkılmıyor bilakis “eee neden bitti şimdi”, diyorsunuz. buna benzer birçok yapım mevcut bilahare (ya da ilgisi olana) aktarım sağlarım. ve film bitince “allah allah ya biz! çok benzemiyor muyuz? diye etrafınıza bakınmanız da oldukça mümkün” hülasa başımıza asla gelmez dediğimiz her şey geliyor azizim... mutlaka ama mutlaka izleyiniz.
bir alıntı: “şimdi sokaklara savaşta şehit düşenlerin adlarını veriyorlar. ailelerine geride kalan tek şey bu. sokak isimleri... tahranda yürümek bir mezarlıkta yürümeye benziyordu.”
bir alıntı: “şimdi sokaklara savaşta şehit düşenlerin adlarını veriyorlar. ailelerine geride kalan tek şey bu. sokak isimleri... tahranda yürümek bir mezarlıkta yürümeye benziyordu.”
devamını gör...
7.
bir vincent paronnaud ve marjane satrapi filmidir.

filmin hikayesi marjane satrapi‘ye senaryosu ise vincent paronnaud‘ya aittir. film 2008 yılında en iyi animasyon film oscarına aday olmuştur. bu sene bana çok garip gelen bir şey olmuş ve en iyi kısa film oscarını müthiş bir olsa da oscarı persepolis kadar hak ettiğini düşünmediğim ratatouille kazanmıştır.
marjane satrapi’nin kendi hikayesini anlattığı çizgi romandan uyarlanan filmde marjane zamane ergenlerinden biridir, başına buyruk, isyankar ve özgürlüğüne düşkün, içinden geçeni, doğru olduğunu düşündüğü şeyi çekinmeden söyleyen bir genç.
bu esnada iran’da şah devrilir ve yeni bir devlet kurulur. kurulan iran islam cumhuriyeti başlarda bir heyecan uyandırıp umut verse de, ülkenin demokrat insanlarından olumlu tepkiler alıp “yetmez ama evet” havası esse de sonra zamanla işler değişir ve herkes baskıcı bir rejimle karşı karşıya olduğunu anlar.
bir ara ailesi tarafından yurtdışına da gönderilen marjane burda da kültürel farklılıkların nasıl saçma sorunlara neden olduğunu görür, döndüğündeyse ülkesi artık bambaşka bir yerdir.
bu film ile ilgili söyleyecek son sözüm: punk is not dead.

filmin hikayesi marjane satrapi‘ye senaryosu ise vincent paronnaud‘ya aittir. film 2008 yılında en iyi animasyon film oscarına aday olmuştur. bu sene bana çok garip gelen bir şey olmuş ve en iyi kısa film oscarını müthiş bir olsa da oscarı persepolis kadar hak ettiğini düşünmediğim ratatouille kazanmıştır.
marjane satrapi’nin kendi hikayesini anlattığı çizgi romandan uyarlanan filmde marjane zamane ergenlerinden biridir, başına buyruk, isyankar ve özgürlüğüne düşkün, içinden geçeni, doğru olduğunu düşündüğü şeyi çekinmeden söyleyen bir genç.
bu esnada iran’da şah devrilir ve yeni bir devlet kurulur. kurulan iran islam cumhuriyeti başlarda bir heyecan uyandırıp umut verse de, ülkenin demokrat insanlarından olumlu tepkiler alıp “yetmez ama evet” havası esse de sonra zamanla işler değişir ve herkes baskıcı bir rejimle karşı karşıya olduğunu anlar.
bir ara ailesi tarafından yurtdışına da gönderilen marjane burda da kültürel farklılıkların nasıl saçma sorunlara neden olduğunu görür, döndüğündeyse ülkesi artık bambaşka bir yerdir.
bu film ile ilgili söyleyecek son sözüm: punk is not dead.
devamını gör...
8.
persepolis filmi; şah muhammed rıza pehlevi'nin seküler milliyetçi iran'ının binbir türlü hilelerle zaman içinde ayetullah humeyni'nin iran islam cumhuriyeti'ne nasıl dönüştüğünün trajedisini tarafsız bir şekilde anlatan, 2007'de fransızların yaptığı son derece önemli bir filmdir. persepolis filmi'nde dış güçlerin maşası dincilerin ve dinin köklü bir tarihe sahip bir toplumu nasıl mahvettiğini muhteşem, satirik ve tarafsız bir şekilde anlatılıyor. bu filmi mutlaka izleyin ve izlettirin!.. persepolis'teki 70'lerin iran'ında geçenler; günümüz türkiye'sinde yaşananlarla ne kadar benzer, değil mi?!.. persepolis filmi'ni izleyince aklıma siyasal islam'ın katlettiği mahsa amini geliyor.
persepolis filmi, 2008 cannes film festivali'nde birincilik ödülü almıştır.
ilgili linkler:
1) onedio.com/haber/ozgurlugun...
2) listelist.com/persepolis-re...
3) yedincioda.blogspot.com/200...
4) eksiseyler.com/iranin-donus...
siyasal islam'ın tarafsız ve çok sert bir şekilde eleştirildiği 2007 fransız yapımı persepolis filmi
persepolis filmi'nin bir sahnesinde geçen son derece haklı ve ders verici muhteşem bir söz. düşmanınız kim olursa olsun, düşmanınızı asla küçümsemeyin. dünya hali bu, tarihte ne olmaz denilen şeyler oldu.
persepolis filmi, 2008 cannes film festivali'nde birincilik ödülü almıştır.
ilgili linkler:
1) onedio.com/haber/ozgurlugun...
2) listelist.com/persepolis-re...
3) yedincioda.blogspot.com/200...
4) eksiseyler.com/iranin-donus...


devamını gör...