1.
2015 yılında yayınlanan şükrü erbaş kitabıdır. bir yazarın her şiirini beğenmek için şiir kitabı okuyorsanız bu kitap onlardan biri değil. ama içinde güzel şiirler kesinlikle var.
"
bir gönül üşümesi bu
ısınmak için eğildiğin ocak, külüyle boğuyor seni."
"ve biz bulutlara gömdük çocuklarımızı
ve biz çocuklarımızın kirpiklerine astık babalarını
ve biz öldürenden hayatlarımızı bağışlamasını bekledik
ve biz katilimizle geleceğe şarkılar söyledik
ve biz yoksulluğun acısından sessizce uzaklaştık..."
"
bir gönül üşümesi bu
ısınmak için eğildiğin ocak, külüyle boğuyor seni."
"ve biz bulutlara gömdük çocuklarımızı
ve biz çocuklarımızın kirpiklerine astık babalarını
ve biz öldürenden hayatlarımızı bağışlamasını bekledik
ve biz katilimizle geleceğe şarkılar söyledik
ve biz yoksulluğun acısından sessizce uzaklaştık..."
devamını gör...
2.
şükrü erbaş'ın yazmış olduğu eser olup 2014 yılında yayınlanmış; toplamda 80 sayfadan oluşuyor.
kitabı az önce bitirdim ve yazmak istedim; şiirleri hakkında fikrimi belirtmem gerekirse genellikle ölüm kavramı etrafında şekillenen şiirler yer alıyor.
kitabın adının pervane olması gibi bazı temalar pervanenin etrafında dönüyor demek yanlış olmayacaktır.
şükrü erbaş'ın kitaplarında ölümü neden bu kadar çok işlediği konusunda bir tahminim var çünkü kendisinin güz geldi ömür hanım dediği eşi hayatını kaybetmiştir.
doğal olarak şiirlerinde tasavvufi bir bakış açısı, ölüm gerçekliği ve uhrevî hayat bu denli yer tutuyor olmalı. en sevdiğini yitiren insan her zaman onu nasıl yitirdiğini yazacaktır.
kitap sadece ölüm olgusunu işlemiyor, aşkı ve ayrılığı da işliyor.
birinden ayrılmanın yarattığı kalıcı hasarı; bu hasarla nasıl baş etmek gerektiğini, nasıl kabullenileceğini...
şiirlerin atmosferi hakkında bende uyanan izlenim şükrü erbaş'ın manevi yanının da güçlü olduğu yönünde; şiirlerindeki kabulleniş ve ölümden bile korkmayan bir üslubunun olması böyle düşündürebilir.
ayrıca kitapta paragraf şeklinde düz yazı benzeri kesitler ve başka şairlerden sözler de yer alıyor.
kitabı az önce bitirdim ve yazmak istedim; şiirleri hakkında fikrimi belirtmem gerekirse genellikle ölüm kavramı etrafında şekillenen şiirler yer alıyor.
kitabın adının pervane olması gibi bazı temalar pervanenin etrafında dönüyor demek yanlış olmayacaktır.
şükrü erbaş'ın kitaplarında ölümü neden bu kadar çok işlediği konusunda bir tahminim var çünkü kendisinin güz geldi ömür hanım dediği eşi hayatını kaybetmiştir.
doğal olarak şiirlerinde tasavvufi bir bakış açısı, ölüm gerçekliği ve uhrevî hayat bu denli yer tutuyor olmalı. en sevdiğini yitiren insan her zaman onu nasıl yitirdiğini yazacaktır.
kitap sadece ölüm olgusunu işlemiyor, aşkı ve ayrılığı da işliyor.
birinden ayrılmanın yarattığı kalıcı hasarı; bu hasarla nasıl baş etmek gerektiğini, nasıl kabullenileceğini...
şiirlerin atmosferi hakkında bende uyanan izlenim şükrü erbaş'ın manevi yanının da güçlü olduğu yönünde; şiirlerindeki kabulleniş ve ölümden bile korkmayan bir üslubunun olması böyle düşündürebilir.
ayrıca kitapta paragraf şeklinde düz yazı benzeri kesitler ve başka şairlerden sözler de yer alıyor.
devamını gör...