#ödüllü filmler
2003 yapımı biyografi ve dram türünde yapılmış film. başarılı bir piyanist olan polonyalı szpilman'ın hayatı ikinci dünya savaşı sırasında almanların ülkesini işgal etmesiyle kabusa döner. musevi olduğu halde şans eseri toplama kamplarına gönderilmekten kurtulur. bir alman subayının ona yardım etmesi ile hayatı değişir.
yönetmen :
roman polanski
oyuncular:
adrien brody
thomas kretschmann
frank finlay
maureen lipman
emilia fox
ed stoppard
roman polanski
oyuncular:
adrien brody
thomas kretschmann
frank finlay
maureen lipman
emilia fox
ed stoppard
*akademi ödülleri (2003) - en iyi erkek oyuncu, en iyi yönetmen ve en iyi senaryo oscar ödülü
*bafta ödülleri (2003) - en iyi yönetmen
*yetişkinler için aarp filmleri ödülleri (2003) - en iyi yönetmen
*polonya film yapımcıları eleştirmenler birliği ödülleri (2002) - en iyi polonya filmi
*cannes film festivali (2002) - en iyi film
ödülleri de dahil olmak üzere toplam 57 ödül kazanmıştır.
*bafta ödülleri (2003) - en iyi yönetmen
*yetişkinler için aarp filmleri ödülleri (2003) - en iyi yönetmen
*polonya film yapımcıları eleştirmenler birliği ödülleri (2002) - en iyi polonya filmi
*cannes film festivali (2002) - en iyi film
ödülleri de dahil olmak üzere toplam 57 ödül kazanmıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "piyanist" tarafından 05.12.2020 19:01 tarihinde açılmıştır.
1.
roman polanski'nin yönetmenliğini üstlendiği, 2002 yılında izleyiciye sunulan, başrolünde adrien brody'nin olduğu savaş/drama filmidir.
bir piyanistin ikinci dünya savaşı esnasında yaşadıklarını çarpıcı detaylarla sunan harikulade bir filmdir. izlenmesi gereken ilk on filmden biridir.
bir piyanistin ikinci dünya savaşı esnasında yaşadıklarını çarpıcı detaylarla sunan harikulade bir filmdir. izlenmesi gereken ilk on filmden biridir.
devamını gör...
2.
schindler's list ve life is beautiful gibi ikinci dünya savaşı konulu mükemmel bir dram filmidir.
piyanistimiz filmin girişinde chopin nocturne c sharp minor çalmaktadır.
aynı parçayı aşk-ı memnu dizisinde behlül de piyano ile çalmıştır. vay anasını behlüle bak demiştim
piyanistimiz filmin girişinde chopin nocturne c sharp minor çalmaktadır.
aynı parçayı aşk-ı memnu dizisinde behlül de piyano ile çalmıştır. vay anasını behlüle bak demiştim
devamını gör...
3.
gerçek bir hikayeden baz alınmış, nazi almanyasının ikinci dünya savaşı sırasında yahudilere yaptığı zorbalığı çok iyi anlamamızı sağlayan başrolünde adrien brody’nin olduğu dokunaklı film.
devamını gör...
4.
film, 2. dünya savaşını konu almakla birlikte, savaşların sadece insanları değil, bilimi ve sanatı da ne kadar olumsuz etkilediğini gözler önüne sermektedir. nazilerin ırkçı tutumlarından dolayı birçok sanatçı ve bilim insanı yurdundan ayrılmak zorunda kalmış, hatta bazıları da kamplara götürülmüş ve dünyaya yapacakları katkılar sabote edilmiştir. film, polonya’nın ünlü piyanisti wladyslaw szpilman'ın hayat hikayesinden ilham alınarak çekilmiştir.
filmde, alman subayının szpilman'a piyano çaldırdığı kısım ve palto sahnesi beni derinden etkilemişti.
filmde, alman subayının szpilman'a piyano çaldırdığı kısım ve palto sahnesi beni derinden etkilemişti.
devamını gör...
5.
başarılı piyanist wladyslav szpilman'ın ikinci dünya savaşı'nda almanların polonya' yi işgal etmesiyle yaşadıklarını konu alan film.
aynı zamanda altın palmiye, cesar(filmde konuşulan tek bir fransızca kelime olmamasına rağmen the pianist, fransa’nın ulusal film ödülü césar ödülleri’nde en iyi film ödülü) ve bafta ödülleri vardır.
ayrıca adrien brody, 29 yaşındayken the pianist filmi ile en iyi erkek oyuncu oscar’ı kazanan en genç oyuncu olmuştur.
yahudi lobisinin bu ödüllerin neresinde olduğu tartışmaya açık olsa da film kendi içinde geçekten güzel işlenmiş bir yapımdır..
"why did i do it? why did i do it?" sözlerini insanin beynine kazıyor.
aynı zamanda altın palmiye, cesar(filmde konuşulan tek bir fransızca kelime olmamasına rağmen the pianist, fransa’nın ulusal film ödülü césar ödülleri’nde en iyi film ödülü) ve bafta ödülleri vardır.
ayrıca adrien brody, 29 yaşındayken the pianist filmi ile en iyi erkek oyuncu oscar’ı kazanan en genç oyuncu olmuştur.
yahudi lobisinin bu ödüllerin neresinde olduğu tartışmaya açık olsa da film kendi içinde geçekten güzel işlenmiş bir yapımdır..
"why did i do it? why did i do it?" sözlerini insanin beynine kazıyor.
devamını gör...
6.
sözlük yazarlarının kendince, dizileri ve filmleri değerlendirip puanladığı veritabanı.
piyanist, puanım 9
filme baktığımızda yaşanmış bir olaydan yola çıkılmış bir film olduğundan zaten beni baştan yakaladı, yaşanmış olayların filmleri gerçekten beni filme çok fena kitliyor. çekim açıları gerçekten düşünülmüş bazı sahnelerde kendimi o mekanların içinde hissettim ki böyle gerilimli bir filmde kendinizi orada hissetmek ayrı bir seyir keyfi veriyor. oyunculuklar da muhteşem. filmi izledikten sonra veya izlemeden önce bazı şeyleri araştırdığınızda oyuncular hakkında ilginç bilgilere ulaşacaksınız, onları buraya yazmayayım isteyen baksın. 2002 yapımı bir filme göre filmin prodüksiyonu oldukça iyi. 1 puanı kırma sebebim ise bazı sahnelerin gereksiz yere uzun olmasıydı o da bana göre tabi kimine göre fark edilmeyecek sahneler bunlar, ben filmin her anına odaklandığım için beni o sahneler birazcık sıktı.
piyanist, puanım 9
filme baktığımızda yaşanmış bir olaydan yola çıkılmış bir film olduğundan zaten beni baştan yakaladı, yaşanmış olayların filmleri gerçekten beni filme çok fena kitliyor. çekim açıları gerçekten düşünülmüş bazı sahnelerde kendimi o mekanların içinde hissettim ki böyle gerilimli bir filmde kendinizi orada hissetmek ayrı bir seyir keyfi veriyor. oyunculuklar da muhteşem. filmi izledikten sonra veya izlemeden önce bazı şeyleri araştırdığınızda oyuncular hakkında ilginç bilgilere ulaşacaksınız, onları buraya yazmayayım isteyen baksın. 2002 yapımı bir filme göre filmin prodüksiyonu oldukça iyi. 1 puanı kırma sebebim ise bazı sahnelerin gereksiz yere uzun olmasıydı o da bana göre tabi kimine göre fark edilmeyecek sahneler bunlar, ben filmin her anına odaklandığım için beni o sahneler birazcık sıktı.
devamını gör...
7.
ikinci dünya savaşını anlatan filmler arasında en sevdiğim film. o dönemde her kesimden insanın ne yaşadığını çok iyi hissettiriyor. film boyunca çalan chopin besteleri ise çok farklı bir tat bırakıyor.
devamını gör...
8.
hayat güzeldir'in mizahla harmanladığı ikinci dünya savaşı sırasındaki yahudi soykırımı, bu filmde trajik şekilde ele alınmıştır. yıllar sonra yeniden izlerken beni tekrar ağlatan ve dil, din, ırk, cinsiyet gibi tüm ayrımların tehlikeli zihinlerce onarılmaz yaralara sebep olmasının insanın gözüne sokulmasıdır.
yahudilere, uygurlara, lgbti bireylere çocuğa, kadına, hayvana eziyet edilirken dur demek insan olmanın gereği, uygur, yahudi, lgbti birey olmanın değil. kimsenin kimseye zulmetmediği yıllar görürüz umarım.
yahudilere, uygurlara, lgbti bireylere çocuğa, kadına, hayvana eziyet edilirken dur demek insan olmanın gereği, uygur, yahudi, lgbti birey olmanın değil. kimsenin kimseye zulmetmediği yıllar görürüz umarım.
devamını gör...
9.
2002 yılında gösterime girmiş roman polanski filmidir.
film yahudi soykırımı sırasında yahudi bir piyanistin hayatta kalma mücadelesin anlatıyor.
öncelikle izlerken tüylerim diken diken oldu ve çok etkilendim. insan denen canlının bu kadar iğrenç olması canımı çok yaktı.
filmde her şey abartılmadan gerçek bir şekilde anlatılmış. müzikler çok güzel kullanılmış bazı sahnelerde gerilim müzikleri gerçekten hayran bıraktı.
dönemin atmosferi çok güzel yansıtılmış bazı sahnelerde "nasıl çektiniz lan bu sahneyi" deyip durdum.
filmin alt metni çok başarılı ve seyirciye çok güzel aktarılıyor.
ayrıca gerçek bir hikaye gerçek bir piyanistin başından geçenleri izliyoruz.
kesinlikle herkesin izlemesi dersler çıkarması gereken son derece başarılı bir film.
not: bazı sahneler gerçekten insanın canını çok yakıyor ve midesini bulandırıyor film artı 18 ona göre.
filmde anlatılmak istenen mevzu esasen insan. ayrımcılığın saçma bir hareket olması savaşların gereksiz ve vahim olması anlatılıyor. bir yahudi piyano çalabiliyor. bir alman nazi subayı iyi kalpli olabiliyor.
savaşın ortasında kalmış bir yahudi sürekli bir koşuşturma halinde bir sürü olay yaşıyor ama sürekli yaşamaya çalışıyor umutla devam ediyor. hastalanıyor aç kalıyor ama ölmüyor.
insanlar birbirlerini savaşta öldürüyor milletler değişiyor ama zulüm hep aynı kalıyor sürekli yahudi piyanist zulüm görüyor.
filmin bir sahnesinde yere düşen yemeği yiyen bir adam vardı gerçekten o kadar kötü hissettim ki kendimi tarifi yok. yahudi soykırımı bir çok filmde kitapta anlatılmıştır ama bence en gerçeği bu filmdi.
bence insanlığımızın kıymetini bilmemiz için kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
mesela bir sahnede karakterimiz küvete giriyor ve duş alıyor işte orada seyirci bir an olsun huzurlu hissediyor. karakterimiz yemek yiyor mutlu oluyorum film boyunca sürekli özgürlüğe kavuşmasının hayalini kuruyor seyirci.
son sahnede alman subayla piyanist arasında olan olaylar gerçekten tebessüm ettirdi güzel bir sahneydi.
bir başka dikkat edilmesi gereken sahne ise piyanistin sokakta ölü taklidi yapmasıydı.
hiç bir canlı bir diğer canlıyı yok etmemeli buna hakkı yok olmamalı.
izleyip üzerine bol bol düşünülmesi gereken büyük bir eser. tavsiye edilir.
resimag.com/p1/00e3e7a10e26.jpeg
film yahudi soykırımı sırasında yahudi bir piyanistin hayatta kalma mücadelesin anlatıyor.
öncelikle izlerken tüylerim diken diken oldu ve çok etkilendim. insan denen canlının bu kadar iğrenç olması canımı çok yaktı.
filmde her şey abartılmadan gerçek bir şekilde anlatılmış. müzikler çok güzel kullanılmış bazı sahnelerde gerilim müzikleri gerçekten hayran bıraktı.
dönemin atmosferi çok güzel yansıtılmış bazı sahnelerde "nasıl çektiniz lan bu sahneyi" deyip durdum.
filmin alt metni çok başarılı ve seyirciye çok güzel aktarılıyor.
ayrıca gerçek bir hikaye gerçek bir piyanistin başından geçenleri izliyoruz.
kesinlikle herkesin izlemesi dersler çıkarması gereken son derece başarılı bir film.
not: bazı sahneler gerçekten insanın canını çok yakıyor ve midesini bulandırıyor film artı 18 ona göre.
filmde anlatılmak istenen mevzu esasen insan. ayrımcılığın saçma bir hareket olması savaşların gereksiz ve vahim olması anlatılıyor. bir yahudi piyano çalabiliyor. bir alman nazi subayı iyi kalpli olabiliyor.
savaşın ortasında kalmış bir yahudi sürekli bir koşuşturma halinde bir sürü olay yaşıyor ama sürekli yaşamaya çalışıyor umutla devam ediyor. hastalanıyor aç kalıyor ama ölmüyor.
insanlar birbirlerini savaşta öldürüyor milletler değişiyor ama zulüm hep aynı kalıyor sürekli yahudi piyanist zulüm görüyor.
filmin bir sahnesinde yere düşen yemeği yiyen bir adam vardı gerçekten o kadar kötü hissettim ki kendimi tarifi yok. yahudi soykırımı bir çok filmde kitapta anlatılmıştır ama bence en gerçeği bu filmdi.
bence insanlığımızın kıymetini bilmemiz için kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
mesela bir sahnede karakterimiz küvete giriyor ve duş alıyor işte orada seyirci bir an olsun huzurlu hissediyor. karakterimiz yemek yiyor mutlu oluyorum film boyunca sürekli özgürlüğe kavuşmasının hayalini kuruyor seyirci.
son sahnede alman subayla piyanist arasında olan olaylar gerçekten tebessüm ettirdi güzel bir sahneydi.
bir başka dikkat edilmesi gereken sahne ise piyanistin sokakta ölü taklidi yapmasıydı.
hiç bir canlı bir diğer canlıyı yok etmemeli buna hakkı yok olmamalı.
izleyip üzerine bol bol düşünülmesi gereken büyük bir eser. tavsiye edilir.
resimag.com/p1/00e3e7a10e26.jpeg
devamını gör...
10.
yahudilerin o meşhur kol bandını kilise değil de hitler buldu. yahudileri ayrı bölgelerde tutmayı hitler'den yalnızca on-yirmi sene önce çarlık rusya değil de hitler yaptı. yahudileri sistematik olarak katolikler değil de ilk defa hitler yaptı. vs. vs. hitler'i savunmuyorum, savunmam da. fakat artık bütün kötü şeyleri nazilere yıkıp avrupa'nın vahşiliğini, acımasızlığını görmezden gelmeye çalışmanın artık suyu çıktı. film güzel mi? evet. yahudilerin çektikleri kolay mı? hayır. fakat yahudi düşmanlığını ne naziler başlattı ne de nazilerle bitti. bütün çirkinlikleri nazilere yıkınca diğerleri görmezden geliniyor. mesela bizim böyyüklerin de sürekli yaptıkları bir saplantı var: fransızlar cezayir'de bunu bunu yaptı. yahu naziler fransa'yı işgal edince, fransa'daki yahudileri nazilere teslim eden kimdi? bütün fransızlar değildi elbette, ama bu neden konuşulmuyor? zweig, bir yahudi olarak stefan zweig, britanya'ya sığındığında, onu oradan ayrılmaya zorlayan kimdi? zweig'ın intiharında britanyalıların da parmağı var. ona ya alman gözüyle baktılar ya da yahudi. ırkçılığa karşı savaşıp ırkçılık yapan amerikadan hiç bahsetmiyorum tabii, orası çok ayrı. fakat yahudi propagandası üzerinden bütün pis işler nazilere yıkılmamalı. geri kalanlar unutulmamalı. birinci dünya savaşında gaz kullanan, sivil noktaları bombalayan ingiliz ve fransızlardı. kezalik almanlar da yaptı. yani kısaca, savaşan herkes suçludur. yakın zamanda şunu okudum: dünyada yapılan her savaş, aslında iç savaştır. vesaire vesaire.
devamını gör...
11.
linç yemeye hazırım anlatacaklarımdan dolayı, toplaşın anlatıyorum.
hitler'in yahudi katliamını anlatan filmlerden biri hem de en sevilenlerinden. şahsım hiç sevmemiştir. filmi takribi 17 18 yaş civarında kuzenimle birlikte izlemiştik ama ilerlete ilerlete. yahu bir filmde 2 saat boyunca aynı şey mi olur? piyanist abimiz kaçıyor da kaçıyor hep aynı. izleyip bayılanlar neye bu kadar bayılıyor katiyetle anlamıyorum.
bunu izleyeceğine sayın okuyucu; hayat güzeldir, çizgili pijamalı çocuğu izlersen kardasın benden söylemesi, diğer türlüsü vakit kaybı.
hitler'in yahudi katliamını anlatan filmlerden biri hem de en sevilenlerinden. şahsım hiç sevmemiştir. filmi takribi 17 18 yaş civarında kuzenimle birlikte izlemiştik ama ilerlete ilerlete. yahu bir filmde 2 saat boyunca aynı şey mi olur? piyanist abimiz kaçıyor da kaçıyor hep aynı. izleyip bayılanlar neye bu kadar bayılıyor katiyetle anlamıyorum.
bunu izleyeceğine sayın okuyucu; hayat güzeldir, çizgili pijamalı çocuğu izlersen kardasın benden söylemesi, diğer türlüsü vakit kaybı.
devamını gör...
12.
müziğiyle, konusuyla, oyuncularıyla beni mest eden film. çok sevdiğim bir hocamın tavsiyesi üzerine izleyip bir başka tarih hocama bahsettiğim film. lakin kendisinden şöyle bir cevap almıştım: adam film boyunca kaçıyor, farkında mısın? sanatı var, tutunabileceği bir dalı ve yapabileceği bir çok şey var fakat film başından sonuna kadar adamın kaçmaaından ibaret. ve buga girdim tabii.
devamını gör...
13.
bir istinat boşluğu ukdesidir.
2002 yapımı, uzun metrajlı bir roman polanski filmidir. kült filmler arasındadır. dramatik bir savaş filmidir. başrolde (bkz: adrien brody) władysław szpilman isimli polonya'nın geleceği parlak bir piyanistini canlandırmaktadır.
patlak veren ikinci dünya savaşı sırasında, bir yahudi olan władysław szpilman'ın ve dönemin yahudilerinin hayatta kalma çabasını anlatmaktadır.
film, 2003'te en iyi yönetmen, en iyi senaryo ve en iyi erkek oyuncu oscarlarını almıştır.
haricinde;
bafta en iyi film ödülü - 2003
cesar en iyi erkek oyuncu ödülü - 2003
yabancı dilde en iyi film dalında japon akademi ödülü
2004
césar en iyi yönetmen ödülü 2003 · roman polanski
bafta en iyi yönetmen ödülü 2003 · roman polanski
césar en iyi özgün müzik ödülü 2003 · wojciech kilar
david di donatello en iyi yabancı film ödülü 2003 · roman polanski
abd ulusal film eleştirmenleri derneği en iyi senaryo ödülü 2003 · ronald harwood
abd ulusal film eleştirmenleri derneği en iyi yönetmen ödülü 2003 · roman polanski
césar en iyi görüntü yönetmeni ödülü 2003 · paweł edelman
césar en iyi ses ödülü 2003 · gérard hardy, dean humphreys, jean-marie blondel
en iyi film dalında polonya film ödülü 2003 · roman polanski, alain sarde, robert benmussa
abd ulusal film eleştirmenleri derneği en iyi film ödülü 2003
en iyi görüntü yönetmeni dalında avrupa film ödülü 2002 · paweł edelman
boston film eleştirmenleri en iyi aktör ödülü 2002 · adrien brody
césar en iyi yapım tasarımı ödülü 2003 · allan starski
goya en iyi avrupa filmi ödülü 2003 · roman polanski
czech lion award for best foreign film 2004
en iyi yapım tasarımı dalında polonya film ödülü 2003 · allan starski
en iyi film müziği dalında polonya film ödülü 2003 · wojciech kilar
en iyi kostüm tasarımı dalında polonya film ödülü 2003 · anna b. sheppard
en iyi görüntü yönetimi dalında polonya film ödülü 2003 · paweł edelman
en iyi yönetmen dalında polonya film ödülü 2003 · roman polanski
en iyi ses dalında polonya film ödülü 2003 · jean-marie blondel
en iyi kurgu dalında polonya film ödülü 2003 · hervé de luze
abd ulusal film eleştirmenleri derneği en iyi erkek oyuncu ödülü 2003 · adrien brody
gibi sayısız da ödül almıştır.
izlenmesi gerektiğini düşündüğüm filmlerdendir. hala izlemeyen kaldıysa tabii..
2002 yapımı, uzun metrajlı bir roman polanski filmidir. kült filmler arasındadır. dramatik bir savaş filmidir. başrolde (bkz: adrien brody) władysław szpilman isimli polonya'nın geleceği parlak bir piyanistini canlandırmaktadır.
patlak veren ikinci dünya savaşı sırasında, bir yahudi olan władysław szpilman'ın ve dönemin yahudilerinin hayatta kalma çabasını anlatmaktadır.
film, 2003'te en iyi yönetmen, en iyi senaryo ve en iyi erkek oyuncu oscarlarını almıştır.
haricinde;
bafta en iyi film ödülü - 2003
cesar en iyi erkek oyuncu ödülü - 2003
yabancı dilde en iyi film dalında japon akademi ödülü
2004
césar en iyi yönetmen ödülü 2003 · roman polanski
bafta en iyi yönetmen ödülü 2003 · roman polanski
césar en iyi özgün müzik ödülü 2003 · wojciech kilar
david di donatello en iyi yabancı film ödülü 2003 · roman polanski
abd ulusal film eleştirmenleri derneği en iyi senaryo ödülü 2003 · ronald harwood
abd ulusal film eleştirmenleri derneği en iyi yönetmen ödülü 2003 · roman polanski
césar en iyi görüntü yönetmeni ödülü 2003 · paweł edelman
césar en iyi ses ödülü 2003 · gérard hardy, dean humphreys, jean-marie blondel
en iyi film dalında polonya film ödülü 2003 · roman polanski, alain sarde, robert benmussa
abd ulusal film eleştirmenleri derneği en iyi film ödülü 2003
en iyi görüntü yönetmeni dalında avrupa film ödülü 2002 · paweł edelman
boston film eleştirmenleri en iyi aktör ödülü 2002 · adrien brody
césar en iyi yapım tasarımı ödülü 2003 · allan starski
goya en iyi avrupa filmi ödülü 2003 · roman polanski
czech lion award for best foreign film 2004
en iyi yapım tasarımı dalında polonya film ödülü 2003 · allan starski
en iyi film müziği dalında polonya film ödülü 2003 · wojciech kilar
en iyi kostüm tasarımı dalında polonya film ödülü 2003 · anna b. sheppard
en iyi görüntü yönetimi dalında polonya film ödülü 2003 · paweł edelman
en iyi yönetmen dalında polonya film ödülü 2003 · roman polanski
en iyi ses dalında polonya film ödülü 2003 · jean-marie blondel
en iyi kurgu dalında polonya film ödülü 2003 · hervé de luze
abd ulusal film eleştirmenleri derneği en iyi erkek oyuncu ödülü 2003 · adrien brody
gibi sayısız da ödül almıştır.
izlenmesi gerektiğini düşündüğüm filmlerdendir. hala izlemeyen kaldıysa tabii..
devamını gör...
14.
sanatsal olarak bir şey diyemem ama yahudi ve siyonizmin en güzel güzellemesi yapıldığı filmdir. filistinde o zülmu yapanları o kadar güzel masumlaştımışlar ki eminin bazıları ağlamıştır filmde..
devamını gör...
15.
kendisi de bir yahudi olan roman polanski imzalı 2002 yapımlı dramatik savaş filmi.
gerçek bir öyküye dayanmakta olup, piyanist władysław szpilman'ın hayatından esinlenilmiştir.
yahudilerin yahudi oldukları için uğradıkları muameleyi, gördükleri baskıyı, yahudi olmanın her şeyden men edilmek anlamına geldiği bir atmosfer demek olduğunu anlatıyor.
yahudi olduğun için kaldırımdan yürümek yasak, sinemaya gitmek yasak, yahudi olmayan birine aşık olmak yasak, kısacası yaşamak yasak
27 yaşındaki genç piyanistin ailesi ile yaşam mücadelesini, yahudi olmanın almanlar için ne ifade ettiğini, ölmekten beter olduğunu gözler önüne seriyor.
antisemitist olmanın ne demek olduğu, resmen gerçek bir duvar örülüşü, itilmeleri, her konuda dışlanmaları, çok bâriz bir şekilde işleniyor.
yahudi olan tekerlekli sandalyedeki yaşlı adamı alman askerleri balkondan aşağı atıyor! şaka değil.
bu biraz da şeye benziyor, yüzünde ben var diye dışlanmak, senin elinde olmayan bir din veya ırk yüzünden öldürülmenin saçmalığı ve korkunçluğunu gösteriyor.
yahudi olmanın zorluklarını bir kez daha görmüş oluyoruz.
başrolde adrien brody yer alıyor.
gerçek bir öyküye dayanmakta olup, piyanist władysław szpilman'ın hayatından esinlenilmiştir.
yahudilerin yahudi oldukları için uğradıkları muameleyi, gördükleri baskıyı, yahudi olmanın her şeyden men edilmek anlamına geldiği bir atmosfer demek olduğunu anlatıyor.
yahudi olduğun için kaldırımdan yürümek yasak, sinemaya gitmek yasak, yahudi olmayan birine aşık olmak yasak, kısacası yaşamak yasak
27 yaşındaki genç piyanistin ailesi ile yaşam mücadelesini, yahudi olmanın almanlar için ne ifade ettiğini, ölmekten beter olduğunu gözler önüne seriyor.
antisemitist olmanın ne demek olduğu, resmen gerçek bir duvar örülüşü, itilmeleri, her konuda dışlanmaları, çok bâriz bir şekilde işleniyor.
yahudi olan tekerlekli sandalyedeki yaşlı adamı alman askerleri balkondan aşağı atıyor! şaka değil.
bu biraz da şeye benziyor, yüzünde ben var diye dışlanmak, senin elinde olmayan bir din veya ırk yüzünden öldürülmenin saçmalığı ve korkunçluğunu gösteriyor.
yahudi olmanın zorluklarını bir kez daha görmüş oluyoruz.
başrolde adrien brody yer alıyor.
devamını gör...
16.
oyuncu listesinde adrien brody, thomas kretschmann, emilia fox, ed stoppard, frank finlay, jessica kate meyer, roddy skeaping, maureen lipman, michał żebrowski, nomi sharron, julia rayner, wanja mues, andrzej blumenfeld, ruth platt, richard ridings ve anthony milner gibi oyuncuların olduğu 2002 yapımı savaş/korku türündeki bu filmin yönetmenliğini ise roman polanski yapmıştır.
bir piyanistin savaşın içinde kalarak ailesiyle birlikte yaşadığı bu süreç içinde sürekli en azından birlikteyiz diyerek kendini avutması ile sonunda yapayalnız kalmasına kadar giden yolun tamamını izlediğimiz film. başlarda ailesi ile birlikte sürekli bir yerlere gönderilen itilen ve en sonunda onlardan ayrılıp tek başına bir yerlerde hayatta kalmaya çalışan piyanistimizin hem tanıdığı insanlar hem de kendi başına bir şekilde ayakta kalmanın yolunu bulması ile savaş bitene kadar bir şekilde hayatta kalır. ama bu zaman içinde bazen çalışıp para kazandı öyle hayatta kaldı bazen de daha önceden tanıdığı insanlar sayesinde kendilerine söylenen yerlerde kalarak hayatta kaldı. en sonunda yıkık binaların içinde kendine tavan arasında sığınıp saklanabileceği bir yer buldu ve orada idare ederken bir alman rütbelinin kendisine yardım etmesi ile bir kaç hafta daha idare etti. filmin sonunda alman rütbelinin verdiği paltodan dolayı neredeyse öldürüleceği sırada kendisinin polonyalı olduğunu söylemesi üzerine kurtulmayı başaran adamımız. kendisine yardım eden rütbeliyi kurtarmak istese de geç kalmıştır.
daha önce bir çok kez izlediğim bir fil. bu filmi izleyip insanın insan olduğunu anlıyoruz. nereli ya da ne olduğu önemli değil ama bazı insanlar için belli zamanlarda önemli olduğu kesin. iyi seyirler.
bir piyanistin savaşın içinde kalarak ailesiyle birlikte yaşadığı bu süreç içinde sürekli en azından birlikteyiz diyerek kendini avutması ile sonunda yapayalnız kalmasına kadar giden yolun tamamını izlediğimiz film. başlarda ailesi ile birlikte sürekli bir yerlere gönderilen itilen ve en sonunda onlardan ayrılıp tek başına bir yerlerde hayatta kalmaya çalışan piyanistimizin hem tanıdığı insanlar hem de kendi başına bir şekilde ayakta kalmanın yolunu bulması ile savaş bitene kadar bir şekilde hayatta kalır. ama bu zaman içinde bazen çalışıp para kazandı öyle hayatta kaldı bazen de daha önceden tanıdığı insanlar sayesinde kendilerine söylenen yerlerde kalarak hayatta kaldı. en sonunda yıkık binaların içinde kendine tavan arasında sığınıp saklanabileceği bir yer buldu ve orada idare ederken bir alman rütbelinin kendisine yardım etmesi ile bir kaç hafta daha idare etti. filmin sonunda alman rütbelinin verdiği paltodan dolayı neredeyse öldürüleceği sırada kendisinin polonyalı olduğunu söylemesi üzerine kurtulmayı başaran adamımız. kendisine yardım eden rütbeliyi kurtarmak istese de geç kalmıştır.
daha önce bir çok kez izlediğim bir fil. bu filmi izleyip insanın insan olduğunu anlıyoruz. nereli ya da ne olduğu önemli değil ama bazı insanlar için belli zamanlarda önemli olduğu kesin. iyi seyirler.
devamını gör...
17.
güzel olduğunu düşündüğüm birkaç kere tavsiye olarak aldığım film. çok karşıma çıktı bu aralar ama dram izlemek istemiyorum.
ve dram izlemek istediğimde bunu unutup başka bir şey izliyorum. :/
kalın kıvırcık saçlı adamın eliyle gözyaşlarını sildiği fotoğraf aklımda canlanıyor. kasvetli, hüzünlü ve acılı, darmadağın hissettiren o fotoğraf benim izleme isteğimi itiyor sanırım ama "izleyeceklerim"e ekli. o yüzden bir şekilde izleyeceğim.
ve dram izlemek istediğimde bunu unutup başka bir şey izliyorum. :/
kalın kıvırcık saçlı adamın eliyle gözyaşlarını sildiği fotoğraf aklımda canlanıyor. kasvetli, hüzünlü ve acılı, darmadağın hissettiren o fotoğraf benim izleme isteğimi itiyor sanırım ama "izleyeceklerim"e ekli. o yüzden bir şekilde izleyeceğim.
devamını gör...
18.
yapımcılığını ve yönetmenliğini kendisi de savaşı görmüş bir yahudi olan roman polanski, senaryosu ise gerçek bir piyanist olan ve nazi almanyası işgalinde dört yıl yaşam mücadelesi veren wladyslaw szpilman'ın hikâyesinden esinlenerek ronald harwood tarafından yazılmış, aslen biyografi olmasına rağmen savaş ve dram filmi olarak da nitelendirilen 2002 çıkışlı filmdir.
film, almanya, polonya, fransa ve birleşik krallık ortak yapımıdır aynı zamanda.
roman polanski, savaş esnasında yaşı küçük olduğu için ailesi tarafından başka bir aileye verilerek kurtarılmış, babası ileride esir kampından kurtulmuş olsa da annesini bu kamplarda kaybetmiştir. dolayısı ile hikâye wladyslaw szpilman'ın merkezinde olduğu ama aynı zamanda kendi gözlemleri ile de harmanlanmış bir şekilde uyarlanmıştır.
filmde szpilman, polonya'da yaşayan bir piyanisttir ve alman işgali sonrası ailesi, şehri, evi, sevgilisi ve müziği için mücadele etmek zorunda kaldığı ve hayatının en zor dönemi olan dört yıl aktarılır izleyiciye. bunların birçoğunu da kaybeder. sadece müziği kaybetmez. bir piyanosu olmadığı zamanlarda bile parmakları ile dizini kullanarak piyano çalar. ruhunu bu şekilde besleyerek hayatta kalır.
iki buçuk saat süren bu film, aslında o kadar akıcı ilerler ki farkına bile varmazsiniz bittiğinin. bunun sebebi elbette başarılı oyunculuklar, senaryo ve yönetmen başarısı sayılabilir ama filmde bizi alıp götüren müziklerin de etkisi büyüktür. hem görsel, hem işitsel hem de psikolojik olarak muazzam kalitededir.
amacı olduğu üzere siyasi mesajlar da barındıran ama asla sığ olmayan bir anlatım vardır.
bir alman subay'ın da rast gelip yardım ettiği szpilman, savaş sonrasında bu subayı aramış ama esir kamplarında bulamamıstır.
sonuç olarak, aldığı ödülleri sonuna kadar hak eden müthiş bir film. benim gibi savaş, tarih, biyografi temalı filmleri özellikle arayanlar ve klasik müzik severler için gayet tatmin edici bir iki buçuk saat.
film, almanya, polonya, fransa ve birleşik krallık ortak yapımıdır aynı zamanda.
roman polanski, savaş esnasında yaşı küçük olduğu için ailesi tarafından başka bir aileye verilerek kurtarılmış, babası ileride esir kampından kurtulmuş olsa da annesini bu kamplarda kaybetmiştir. dolayısı ile hikâye wladyslaw szpilman'ın merkezinde olduğu ama aynı zamanda kendi gözlemleri ile de harmanlanmış bir şekilde uyarlanmıştır.
filmde szpilman, polonya'da yaşayan bir piyanisttir ve alman işgali sonrası ailesi, şehri, evi, sevgilisi ve müziği için mücadele etmek zorunda kaldığı ve hayatının en zor dönemi olan dört yıl aktarılır izleyiciye. bunların birçoğunu da kaybeder. sadece müziği kaybetmez. bir piyanosu olmadığı zamanlarda bile parmakları ile dizini kullanarak piyano çalar. ruhunu bu şekilde besleyerek hayatta kalır.
iki buçuk saat süren bu film, aslında o kadar akıcı ilerler ki farkına bile varmazsiniz bittiğinin. bunun sebebi elbette başarılı oyunculuklar, senaryo ve yönetmen başarısı sayılabilir ama filmde bizi alıp götüren müziklerin de etkisi büyüktür. hem görsel, hem işitsel hem de psikolojik olarak muazzam kalitededir.
amacı olduğu üzere siyasi mesajlar da barındıran ama asla sığ olmayan bir anlatım vardır.
bir alman subay'ın da rast gelip yardım ettiği szpilman, savaş sonrasında bu subayı aramış ama esir kamplarında bulamamıstır.
sonuç olarak, aldığı ödülleri sonuna kadar hak eden müthiş bir film. benim gibi savaş, tarih, biyografi temalı filmleri özellikle arayanlar ve klasik müzik severler için gayet tatmin edici bir iki buçuk saat.
devamını gör...
"piyanist (film)" ile benzer başlıklar
piyanist
4