1.
devamını gör...
2.
3.
pot küp demektir.
eskiden küp değerliydi, içine yağ, un, sirke hatta altın konurdu, dolayısıyla küp kırılması kötü bişeydi.
bu deyimde burdan gelmekte.
eskiden küp değerliydi, içine yağ, un, sirke hatta altın konurdu, dolayısıyla küp kırılması kötü bişeydi.
bu deyimde burdan gelmekte.
devamını gör...
4.
söylememen gereken şeyi söylememen gereken yerde söylememen kişiye söylemek.
devamını gör...
5.
bebeklere çirkin demek buna bir örnektir.
demeyin ya, demeyim, yani dememeliyiz. bebektir anlamaz da annesi lohusa daha, niye üzelim kadını durduk yere? hem elalemin çocuğuna niye çirkin deriz ki?
ben dedim!
yerin dibine girdim sonra.
kötü niyetim yoktu valla bak. hem çocuk çirkin de değildi.
niye dedim hiç bir mantıklı açıklamam yok. (bkz: bir sevme biçimi olarak çirkin demek)
arkadaşımın yeni bebeği oldu* onu görmeye gittim. aldım kucağıma bebeği. tabii ki mis gibi kokuyor. seviyorum kendi çapımda. zaten bu hayatta herkesi kendi çapımda sevdim. çapımı s.kiyim.
salak salak bebekle konuşarak seviyorum işte. "çok mu tatlısın sen, mis gibi de kokarmış, ya sen çok mu çirkinsin!!!"
niye abi niye yani dedim onu? ne biliyim, bir sevme şekli sanırım bu.
arkadaşım: "çirkin mi gerçekten?" dedi.
nasıl çevirilir buradan? nasıl zaman geri alınır? nasıl yerin dibine girilir?
tabii ki "hayır, çok güzel. nazar değer diye korkuyor ya bazıları, güzel demekten korktum, ondan öyle dedim. nazar nazar...." dedim. off saçma bir sürü şey söyledim.
demeyin. saçma.
demeyin ya, demeyim, yani dememeliyiz. bebektir anlamaz da annesi lohusa daha, niye üzelim kadını durduk yere? hem elalemin çocuğuna niye çirkin deriz ki?
ben dedim!
yerin dibine girdim sonra.
kötü niyetim yoktu valla bak. hem çocuk çirkin de değildi.
niye dedim hiç bir mantıklı açıklamam yok. (bkz: bir sevme biçimi olarak çirkin demek)
arkadaşımın yeni bebeği oldu* onu görmeye gittim. aldım kucağıma bebeği. tabii ki mis gibi kokuyor. seviyorum kendi çapımda. zaten bu hayatta herkesi kendi çapımda sevdim. çapımı s.kiyim.
salak salak bebekle konuşarak seviyorum işte. "çok mu tatlısın sen, mis gibi de kokarmış, ya sen çok mu çirkinsin!!!"
niye abi niye yani dedim onu? ne biliyim, bir sevme şekli sanırım bu.
arkadaşım: "çirkin mi gerçekten?" dedi.
nasıl çevirilir buradan? nasıl zaman geri alınır? nasıl yerin dibine girilir?
tabii ki "hayır, çok güzel. nazar değer diye korkuyor ya bazıları, güzel demekten korktum, ondan öyle dedim. nazar nazar...." dedim. off saçma bir sürü şey söyledim.
demeyin. saçma.
devamını gör...
6.
bir kıssa ile anlatmak isterim, bu bir kıssa, anlatıyorum:
bir gün kalabalık bir grup arkadaş kampa gittik, aramızda yeni tanıştığım bir kız da vardı.
benim kamptaki en büyük zevkim ateşe odun taşımak ve sabaha kadar ateşi dürtüklemek veya ağaçlara tırmanıp orada takılmaktır. yine kendime bir ağaç bulup bayağı tırmandım. zaten küçük bir şeyim kimse de fark etmedi. gruptan bir kız bir erkek arkadaş geldiler ağacımın altına yayıldılar. çocuk kızın kucağına yattı ve birbirlerine şiir okumaya başladılar. eller, gözler, gülüşmeler. çok hoşuma gitti gayet romantik ve tatlı görünüyorlardı. ben de kısa bir video kaydettim. sonra tüm fotoğrafları ve videoları instagramda paylaşırken onu da kaydedip ikisini de etiketledim.
birkaç saat sonra kız bana mesaj attı videoyu kaldırır mısın diye. meğer sevgilisi varmış*. tabi sevgilisi bu videoyu hoş karşılamamış.
demem o ki, pot budur ve böyle kırılır. ayrıca bir daha yolunuz ormana düşerse etrafı dikkatlice kolaçan edin, eğer uslu bir çocuk olursanız tepenizde kamerayla sizi dikizleyen bir ıvanka görebilirsiniz. *
bir gün kalabalık bir grup arkadaş kampa gittik, aramızda yeni tanıştığım bir kız da vardı.
benim kamptaki en büyük zevkim ateşe odun taşımak ve sabaha kadar ateşi dürtüklemek veya ağaçlara tırmanıp orada takılmaktır. yine kendime bir ağaç bulup bayağı tırmandım. zaten küçük bir şeyim kimse de fark etmedi. gruptan bir kız bir erkek arkadaş geldiler ağacımın altına yayıldılar. çocuk kızın kucağına yattı ve birbirlerine şiir okumaya başladılar. eller, gözler, gülüşmeler. çok hoşuma gitti gayet romantik ve tatlı görünüyorlardı. ben de kısa bir video kaydettim. sonra tüm fotoğrafları ve videoları instagramda paylaşırken onu da kaydedip ikisini de etiketledim.
birkaç saat sonra kız bana mesaj attı videoyu kaldırır mısın diye. meğer sevgilisi varmış*. tabi sevgilisi bu videoyu hoş karşılamamış.
demem o ki, pot budur ve böyle kırılır. ayrıca bir daha yolunuz ormana düşerse etrafı dikkatlice kolaçan edin, eğer uslu bir çocuk olursanız tepenizde kamerayla sizi dikizleyen bir ıvanka görebilirsiniz. *
devamını gör...
7.
pot ermenice bir sözcük olup, bizim argoda nobranlık ve yersizlik olarak kullanılır. pot, kırışıklık-buruşukluk demektir, bence bunu, ermeni bir terzi bulmuş.
-hokim bu olmadı, pot yaptı üstünde.
-ne yaptı?
-pot pot. kız ne bileyim şimdi buldum, buruştu yani bak büküldü üstünde.
* *
az önce bir pot kırdım. yazacak gücüm yok ya. anlatırım bir ara. güzel 2 cümle öğrendim ama potlu muhabbetten. biraz ayıplı.
-hokim bu olmadı, pot yaptı üstünde.
-ne yaptı?
-pot pot. kız ne bileyim şimdi buldum, buruştu yani bak büküldü üstünde.
* *
az önce bir pot kırdım. yazacak gücüm yok ya. anlatırım bir ara. güzel 2 cümle öğrendim ama potlu muhabbetten. biraz ayıplı.
devamını gör...