1.
isabella ve fesleğen saksısı, decameron'da anlatılan hikayelerden biri.*
john keats'in bu hikayeden esinlenerek yazdığı şiir.*
isabella kim ve fesleğenin konumuzla ilgisi ne? hemen anlatıyorum.
lisabetta*, floransalı zengin tüccar bir ailenin kızıdır. zengin ve saygın biriyle evlenmesi beklenirken iki tüccar kardeşinin yanında çalışan çırağı lorenzo'ya gönlünü kaptırır. kardeşleri, lorenzo ve lisabetta'nın arasındaki aşkı öğrenince lorenzo'yu ormana götürüp öldürür ve gömerler.
sevgilisinden uzun zaman haber alamayan lisabetta, bir gece rüyasında lorenzo'yu görür. lorenzo ona öldürüldüğünü ve gömüldüğü yeri söyler. lisabetta ormana gittiğinde gerçekten sevgilisini gömülmüş bir şekilde bulur. ondan bir parça götürmek için başını keser, bir fesleğen saksısının içine koyar, saksıyı gözyaşlarıyla sulamaktadır. kardeşleri bu saksıda ne olduğunu öğrenir ve saksıyı yok ederler. sonunda lisabetta kederinden ölür. kaynak
bir çok ressam bu hikayeyi resmetmiş. john william waterhouse'un eserine bakalım.
isabella and the pot of the basil (1907)
isabella'nın dizleri üzerine çöktüğünü ve saksıya sıkıca sarıldığını görüyoruz. yanakları kırmızı, boşluğa bakıyor gibi. fesleğenlerin ne kadar büyüdüğüne bakarak uzun zamandır ağladığını anlayabiliriz. yaşadığı yoğun kederi güzel resmetmiş sevgili waterhouse. renklerin ve arkaplanın ne kadar göz alıcı olduğuna hiç girmiyorum.
bu hikayeyi resmeden bir diğer sanatçı william holman hunt.
isabella and the pot of the basil (1867)
yine isabella'yı fesleğen saksısına sarılmış ve uzaklara dalmış halde görüyoruz. saksının üzerindeki iskelet, isabella'nın ayak ucundaki pembe gül detayı ilginç. güzel dekore edilmiş bir odada bulunuyor isabella, tablo daha renkli ama merkezde o var. kederi yine çok gerçekçi resmedilmiş.
bu hikayeyi anlatan bir kaç tablo daha ekleyeyim.
george henry grenville manton (1855–1932) - isabella and the pot of the basil
mary lizzie macomber - isabella (1908)
john keats'in bu hikayeden esinlenerek yazdığı şiir.*
isabella kim ve fesleğenin konumuzla ilgisi ne? hemen anlatıyorum.
lisabetta*, floransalı zengin tüccar bir ailenin kızıdır. zengin ve saygın biriyle evlenmesi beklenirken iki tüccar kardeşinin yanında çalışan çırağı lorenzo'ya gönlünü kaptırır. kardeşleri, lorenzo ve lisabetta'nın arasındaki aşkı öğrenince lorenzo'yu ormana götürüp öldürür ve gömerler.
sevgilisinden uzun zaman haber alamayan lisabetta, bir gece rüyasında lorenzo'yu görür. lorenzo ona öldürüldüğünü ve gömüldüğü yeri söyler. lisabetta ormana gittiğinde gerçekten sevgilisini gömülmüş bir şekilde bulur. ondan bir parça götürmek için başını keser, bir fesleğen saksısının içine koyar, saksıyı gözyaşlarıyla sulamaktadır. kardeşleri bu saksıda ne olduğunu öğrenir ve saksıyı yok ederler. sonunda lisabetta kederinden ölür. kaynak
bir çok ressam bu hikayeyi resmetmiş. john william waterhouse'un eserine bakalım.
isabella and the pot of the basil (1907)
isabella'nın dizleri üzerine çöktüğünü ve saksıya sıkıca sarıldığını görüyoruz. yanakları kırmızı, boşluğa bakıyor gibi. fesleğenlerin ne kadar büyüdüğüne bakarak uzun zamandır ağladığını anlayabiliriz. yaşadığı yoğun kederi güzel resmetmiş sevgili waterhouse. renklerin ve arkaplanın ne kadar göz alıcı olduğuna hiç girmiyorum.
bu hikayeyi resmeden bir diğer sanatçı william holman hunt.
isabella and the pot of the basil (1867)
yine isabella'yı fesleğen saksısına sarılmış ve uzaklara dalmış halde görüyoruz. saksının üzerindeki iskelet, isabella'nın ayak ucundaki pembe gül detayı ilginç. güzel dekore edilmiş bir odada bulunuyor isabella, tablo daha renkli ama merkezde o var. kederi yine çok gerçekçi resmedilmiş.
bu hikayeyi anlatan bir kaç tablo daha ekleyeyim.
george henry grenville manton (1855–1932) - isabella and the pot of the basil
mary lizzie macomber - isabella (1908)
devamını gör...