bir realite.
kadın ve erkekten iki eşit cins olarak söz ediyorsak , pozitif ayrımcılık bu teze aykırı bir tutumdur.
yani bir kadın , yalnızca kadın olduğu için kayırılmamalı. ötekileştirilmemeli de.
eşitlik budur.
kadınlara naçizane tavsiyem , pozitif ayrımcılık diyerek kendilerine lütufta bulunduğunu zanneden erkeklere bu yaptıklarının toplumsal cinsiyet eşitliğinin yapısına aykırı olduğunu belirtmeleridir.
kanaatimce pozitif ayrımcılık, kadınların erkeklerle eşit bireyler olduğu gerçeğinin üstü kapalı reddidir.
hatta erkek egemen zihniyetin üstü kapalı dayatılmasıdır.
eşitler arasında hiçbir ayrımcılık kabul edilemez.
pozitifi negatifi yok bu işin.
devamını gör...
cinsiyetler eşit değildir çünkü. ama insanlar eşittir.
devamını gör...
pozitif ayrımcılığın sadece kadınlar lehine olan bir uygulama olduğunu düşünenler için nispeten geçerli başlık.

bi ayrımcılık yapılıyorsa da bu ciddi manada eşitsizliğe maruz kalan kişilere yönelik olmuyor. plazanın 38. katında kadınlar gününe özel gelen maili görüp de burda gelip ağlamayın. gerçekler çok başka.
devamını gör...
kadın istihdam orani yuzde 30 falan. bu bile pozitif ayrımcilik yapmak icin yeterli bir sebep.
devamını gör...
pozitif ayrımcılığın en net durumunu şöyle belirteyim, memurluktan örnek veriyorum.

kadın diyelim hamile, eşiyle bir karar almış "kendi istekleri ve arzuları doğrultusunda" hamile kalmış, bu kadın doğum öncesi 8, doğum sonrası 8 olmak üzere toplam 16 ay ücretli izin alabiliyor. yani haftaları karıştırmaksızın bir çocuk için 4 ay diyelim. bu kadın hayatında 3 çocuk yapsa toplam izin süresi, yani ücret alıp izne gittiği süre 12 ay. yani bu kadın 1 yıl iş yerinde net yok. bu işin ücretli boyutu. ki bu 3 çocuk durumu ülkenin güneydoğu bölgesine gittikçe daha da artıyor tabii. neyse, için ücretsiz izin boyutu da var, yani maaş almaksızın, doğumdan sonra da 2 yıla kadar. yine 3 çocuk üzerinden örnek verirsek. 10 yıl içinde 3 kez çocuk yapan bir kadın 1 yıl ücretli, 6 yıl ücretsiz olmak üzere toplamda 7 yıl meslekte yok.
kadın sonuçta bir şekilde neslini ilerletmesi adına çocuk yapacaktır. herkesin kendi cinsel hayatı, arzuları, anne baba olma isteği, ona bir şey dediğim yok.

iş erkeğe gelince, erkek "keyfi olmaksızın, zorunlu olarak gittiği" askerlik borcunu, şuan tam net ay kaç bilmiyorum ama, hayatında yalnızca bir kere ve o da 6 ay zaten. değil o 6 aylık sürede maaşını alması yarısını, yahut 3'te 1'ini dahi almıyor. bu erkeğin bakması gereken hasta ana babası olamaz mı? çalışmayan eşi ve çocukları olamaz mı. bunların hepsini geçtim, ödemesi gereken borçları, borcu da geçin kirada ise kirası olamaz mı yahu. kimler ödeyecek bu paraları, nasıl ödenecek?

tamam kadın 10 kere çocuk doğursun güney doğuda, evet doğru okudunuz, 10 kere doğursun, toplamda 20 yıl ücretsiz izin, 40 ay da ücretli izin olmak üzere toplamda 23 yıl, 4 ay çalışmasın. ama erkeğe gelince durum başka, bir zorunlu hizmetinde dahi maaşını alamasın. bu şimdi pozitif ayrımcılık değil de ne. az çok araştıranlar bilirler, şimdi bu durum için deniyor ki askerlik süresi hizmetten sayılabiliyor. derece, kademe açısından falan yani. yahu tamam ilerlesin, ona bir şey demiyorum da. 6 ay bu erkek borcu ödemeyince, ya da ailesine bakamayınca vs onu derece kademe mi kurtaracak.

saygılarımla.

dipnot: 10 çocuk örneği, yalnızca örnektir. memur olup 10 çocuk yapabilen kadına yalnızca "helal be" diyebilirim. fakat onun dışında çocuk sayısına göre ücretli yahut ücretsiz izinde sınır var mı onu elbette bilemiyorum.
devamını gör...
pozitif ayrımcılığı pek de kavrayamamış kişilerce yapılan bir eleştiridir. pozitif ayrımcılık, cinsiyet eşitliğini destekleyen önemli bir araçtır. tarihsel ve toplumsal olarak kadınlar, ekonomik, sosyal ve politik alanlarda sistematik ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz kalmışlardır. pozitif ayrımcılık, bu eşitsizlikleri gidermek ve kadınların erkeklerle eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlamak için uygulanan geçici önlemlerden oluşur. örneğin, birçok ülkede kadınların yönetim kurullarında ve siyasi pozisyonlarda yeterince temsil edilmediği gözlemlenmiştir. bu durumu düzeltmek için bazı ülkeler, yönetim kurullarında belirli bir oranda kadın üye bulundurulmasını zorunlu kılan kotalar uygulamaktadır. norveç, bu konuda öncü bir ülke olarak, 2003 yılında kamu ve özel şirketlerin yönetim kurullarında en az %40 kadın üye bulundurmasını zorunlu kılan bir yasa geçirmiştir. bu tür pozitif ayrımcılık önlemleri, kadınların üst düzey pozisyonlarda temsil edilmesini artırarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eder ve geçmişten gelen yapısal eşitsizlikleri telafi etmeye yardımcı olur. pozitif ayrımcılık, kadınların temsilinin düşük olduğu alanlarda dengeyi sağlamak ve geçmişten gelen haksızlıkları telafi etmek amacıyla uygulanır. bu nedenle, pozitif ayrımcılık cinsiyet eşitliğine aykırı değil, bilakis, toplumsal adaleti ve eşitliği sağlamada kritik bir rol oynar.

dipnot: kadınların doğum izni kullanması, hamilelik ve doğum sonrası fiziksel iyileşme ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır. bu izinler, kadınların sağlığını korumak ve işgücüne geri dönmelerini kolaylaştırmak için gereklidir. ancak, erkeklerin babalık izni almaması, toplumsal cinsiyet rollerinin pekişmesine ve kadınların ev ve bakım işleri konusunda daha fazla yük üstlenmesine yol açabilir.

pozitif ayrımcılık, her iki ebeveynin de eşit şekilde sorumluluk almasını teşvik eder. keza erkeklere de babalık izni tanınması, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada önemli bir adımdır. sonuç olarak, erkeklere babalık izni verilmemesi ancak annelere doğum izni verilmesi pozitif ayrımcılık fikri ile bağdaşmaz.
devamını gör...
katılıyorum, artık tıp geliştiğine göre isteyen erkeklere de rahim takılabilir ve izinden yararlanmalarını sağlayabiliriz. 4 çocuğun ikisini erkek, ikisini de kadın taşıyabilir.
devamını gör...
pozitif ayrımcılık cinsiyet eşitliğini falan desteklemez. yukarıda yazarın hamilelik izni örneğiyle anlattığı pozitif ayrımcılık adaletsizlikten başka bir şey değildir. mağduriyetler, geçmişte yapılan haksızlıklar adaletsizligi meşrulaştıramaz.

edit : kadınların doğum izni alması hamilelikten sonra vücudun iyileşmesi sürecinden kaynaklanmaktadır denmiş..iyi de kadınlar iradeleriyle hamile kalıyor:d keyfi yani. erkekler ise iradeleri dışında askere alınıyor. kadınların keyfi durumu sebebiyle aylarca ise gelmeyip maaşı cukkalamasi asla adil değildir.
devamını gör...
değildir. anayasayla da sabitlenmiştir. pozitif ayrımcılık teriminin yalan yanlış yerlere dürtülmesi sonucu böyle bir sezi ortaya çıkıyor maalesef.
devamını gör...
eşitlik açısından sıkıntı. adalet çizgisi açısından elzem.
devamını gör...
pozitif ayrımcılık, doğuştan gelen bazı farklılıkların, görece olarak dezavantaj sayılabilecek durumların, adil hale getirilmesidir. doğuştan fiziksel engelli bir bireye tanınmış engelli park yerlerine park eden tiplemeler de eminim tam olarak böyle şeyler düşünüyordur.
doğum tabii ki kişinin kendi isteği ile gerçekleşir ama üzerine sezaryen doğum gerçekleşir. sırf siz askerlik mevzusunda haksızlığa uğradığınız diye kat kat dikilmiş bir kadın doğumdan hemen sonra işe gelsin ister misiniz? bence istersiniz çünkü doğurmayı kendi seçti rerörö! evrimsel süreçte sizin sadece çocuk yapma kısmına katkı sağladığınız bir insan yavrusu dünyaya getirirken, öldükten sonra bile doğum yapıp yapmadığımız leğen kemiğinden anlaşılacak bir değişimle mücadele içindeyken bile minnoş kalplerinizi düşünemediğimiz için özür dileriz. siz tabii yine de her iş görüşmesinde yakın zamanda evlilik düşünüyor musunuz, hamile misiniz, çocuk düşünüyorsanız işe alınamazsınız gibi şeylerle mücadele etmiyoruz gibi yazın. sanki her kadın bahsettiğiniz haklara sahip gibi ılık ılık mağdur olmuşsunuz. her güne çok güzel uyanıp, minnoş biri olarak devam etmek istiyorum ama izin vermiyorsunuz. daha geniş bir zamanda pozitif ayrımcılıkla ilgili editleye editleye siz mağdur kelebeklere aradaki farkı anlatacağım.
devamını gör...
pozitif ayrımcılık "doğru uygulanıyorsa" zaten eşitsizlikleri önlemeye yönelik adımlardır. cinsiyet farkının yaratabileceği eşitsizlikler için de bu geçerlidir.
devamını gör...
eşitlik ilkesine aykırıdır ne eksik ne fazla,

eğer her konuda hak bazlı eşitliği savunacaksak karşı olmamız gereken mevzudur, ha ılık sjwler, diversty, they/them kafası için konuşacaksak onların herhangi bir mücadele ile uzaktan yakından alakaları yok. duyan da sanacak ursula k. leguin, marie woodcraft falan gibi mücadele ettiler. sadece onların yaptıklarının içini boşialtmakla meşguller.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"pozitif ayrımcılığın cinsiyet eşitliğine aykırı olması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim