predatör

elyınlara karşı savaşan rasta saçlı uzaylı abimizdir.

1987 ve 2010 filmleri kalitelidir, izlemeye değer. diğerleri için, en azından izlediklerim veya gördüklerim: ikinci sınıf bilim kurgu filmleri gibiler yorumunu yapabilirim. çok güzel bir konu, karakter evren çıkabilecekken böyle perde arkası kalması üzmektedir.

adidas'ın ünlü futbol ayakkabısı serisidir. önceleri dayanıklı malzemeden üretilen ağır bir kramponken zamanla hafif mobiliteye izin veren bir forma dönüşmüştür.

ilki bir bilim kurgu klasiğidir.

vizyona giren 5. film içlerinde en eli yüzü düzgün olanlarından biri. mantık hatası arayarak izledim ama öyle bariz mantık hataları göremedim. elbette 50-60 kg luk kızın uzaylı bir yok edici ile savaşması başlı başına bir mantıksızlık ama oraya girmeden devam edersek bu kız yani naru ilk predatör filmindeki özel kuvvetlerden bile iyi savaştı.

diğer filmler daha çok kaba kuvvet üstüne kurulu olduğu halde bu filmin biraz kızılderili hayatı ve kültürünü de yansıtması filme inandırıcılık katmış.

mesela ilk filmde özel kuvvetler yaratık ile karşı karşıya kaldığında yapmacık bir cesaret sergilerken burada kızılderililerin her gün ormana avlanmaya gidip aslan , ayı gibi büyük cüsseli yırtıcılarla savaştığını görmemiz onların nasıl soğukkanlı olduklarını daha kolay kabul etmemizi sağlıyor.

kızılderiler için ölüm hayatın başka bir formu olduğu için savaşırken ölümle yüzleşmeleri ve ölümü hayatın bir parçası olarak görüp kabullenmeleri de kızılderili savaşçıların mücadelesini daha inandırıcı kılmış.

filmin doğa sahneleri ve geçtiği ortam , tarih ve kültürel arka planı da biraz the revenant filmini hatırlattığı için filmi sadece predatör serisinin devam filmi ya da son filmi olarak değerlendirip izlememek hata olabilir.

filmde ayrıca türlerin birbiri ile savaşı yani besin zinciri de çok güzel bir ele alınmış. bu nedenle filme derinlik gelmiş ve başka gezegenden gelen allah’ın manyağı bir avcı spor olsun diye insan avlıyor kafasından biraz çıkılmış.

kullanılan silahların yan yana gösterilmesi mesela ağaç dalından ok ve yaya, oradan kılıç mızrak ve kalkana, derken ilk ateşli çakmak tüfeklere ve en son gelişmiş teknoloji zihin kontrolü ile çalışan uzaylı silahlarını bir arada görmek de ayrı bir hoşluk olmuş.

filmin çekimlerini açılarını oyunculuklarını kurgusunun zamanlamasını ve senaryosunu beğendim.

bu en nihayetinde elbette bir aksiyon film ve başyapıt olma gibi bir derdi yok ama bence aksiyon filmlerine sağlam bir zemin koyduklarında seyir zevkinin ne kadar arttığını da özlemişiz.

kızın kurt köpeği ile dostluğu , birbirleri için ölümü göze almaları filmi bence bir köpekli hayvan filmi kategorisine de sokuyor.

john wick filmde bir köpek için herkesi öldüren katil olarak çok eleştiri aldı. bu öyle bir film değil. bunlar biraz avatar gibi yapmışlar.