psikoloji öğrencisi olmak

son zamanlarda kütüphanelerin bitki örtüsü olan bölüm.

ya kpss'ye çalışıyorlar, ya sınavlara. büyük bir yığılma var bu bölümde ama daha büyük bir yığılma olacak gibi.

iyi ki dediğimdir.

insanı anlamaya çalışırsınız, sonra kendinizi. bir çizgi filmde kuramlara rastlarsınız. metroda, sözlükte, aynı odanın içinde ve dışında, romanda, şiirde, parkta... insana/hayvana/organizmaya dair ipuçlarını yakalarsınız. çünkü öğrendiğiniz bilgiler size göz kırpıyor olur.

hep okur, çok okursunuz. bir de çok çalışırsınız. tıpkı bu satırları yazdıktan sonra makale sunumu için çalışmaya gidecek olan yeşil şurup gibi.

meslek yasanız olmadığınız için üzülür ama yine de falcılara gidenleri anlarsınız. zira insanın kendisiyle yüzleşmesi güç ister, bilirsiniz. bir iki eğitim alıp ben psikoloğum diye gezenlere kızarsınız, insanlar kanmasın istersiniz. bilinçlendirmenin de bir görev olduğunu bilir etik gözlüklerinizi takmayı unutmazsınız. her bir kelimenin gücüne ve bilimsel arka planın varlığına sırtınızı yaslayarak ilerlersiniz. bilirsiniz insan hassastır nihayetinde.

belki yanlı bakıyorum, hatta biraz romantik. ancak şu an sekizinci sınıfta kendisine hayranlıkla bakan kendimi düşündüğümde tüm yorgunluğum geçip gidiyor. onun hayalini yaşıyorum.

psikolojisi bozuk biri olmaktir cogu zaman. evet.

kişilik bozuklukları konusunda birçok kişide bazı bozuklukların birkaç belirtisi olduğunu fark etmektir.

kişilik bozukluklarını akrabalara kodlamaktır bazen