1.
eskiden oruç tutmanın en zor olduğu günlerdi. bayramın yaklaşmasıyla duvardan perdeye, halıdan koltuğa artık evde ne varsa temizlenir, tatlı yapılır, şeker, kahve alınır, çocuklara bayramlık bakılırdı.
son hafta geldi mi bir telaş, bir yorgunluk çökerdi. dükkanlar gece yarısına kadar açık olurdu.
kadir gecesi cami gezilir, kapısında cemaate lokum, tatlı dağıtılırdı.
son haftası, ramazan ayının tümünden daha yorucu olurdu.
iki yıldır, hiçbir telaş yok. bayram gelmiş neyime diyerek bayramı bekliyoruz. bayram dolayısıyla eşofmanımı çıkarıp düzgün bir kıyafet giyeceğim hepsi o.
ahhh, nerede o eski bayramlar deme yaşı tahminen 10 yaşa kadar düşer.
son hafta geldi mi bir telaş, bir yorgunluk çökerdi. dükkanlar gece yarısına kadar açık olurdu.
kadir gecesi cami gezilir, kapısında cemaate lokum, tatlı dağıtılırdı.
son haftası, ramazan ayının tümünden daha yorucu olurdu.
iki yıldır, hiçbir telaş yok. bayram gelmiş neyime diyerek bayramı bekliyoruz. bayram dolayısıyla eşofmanımı çıkarıp düzgün bir kıyafet giyeceğim hepsi o.
ahhh, nerede o eski bayramlar deme yaşı tahminen 10 yaşa kadar düşer.
devamını gör...
2.
her sene, tam nefsimin ve midemin ramazana alıştığı, böyle de yaşanabilirmiş dediğim sıra, iki günü aynı olan ziyandadır hadisini hatırlayıp insanın sürekli kendine format atması gerektiğine kanaat edip vazgeçtiğim, kadir gecesinin arandığını hafta.
devamını gör...
3.
ne çabuk son günlere geldiğimizi bir türlü anlamadan yine geçti ramazan. aynı ağaçalrın çiçek açmasını, otların büyümesini, bebeklerin yürümesini kaçırdığımız gibi bunu da ıskaladık. zaman sanki benden ayrı bir yolda akıyor gibi.
"ne içindeyim zamanın
ne de büsbütün dışında."
"ne içindeyim zamanın
ne de büsbütün dışında."
devamını gör...