reddedilmek

sallanmaması, fazla takılmaması gereken durumdur.
erkek kişisi bunu naz olarak görmemeli * ve yoluna bakmalıdır.
next deyip devam edin, takılmayın kardeşim. vajina bir tek onda yok.

bunun sizinle ilgili degil karsidakinin dusunce ve secimleriyle alakali bir sey oldugunu kabul ederseniz benliginiz yara almamis olur ve dolayisiyla nefret intikam ofke uzuntu basarisizlik yetersizlik hissetmezsiniz.

he sizi once oltalayip sonra da reddediyorsa ver yolu gitsin zaten, pisligin tekidir.

iki ihtimalden biri.
kötümser bakmamak lazım.

kabul etmek, reddetmek, reddedilmek gayet normal davranışlardır. önemli olan üsluptür. kimsenin onurunu kıracak söylemler ne yüzüne karşı ne de arkasından yapılmamalıdır.
bunu gurur meselesi haline getirmek de doğru değildir. reddedilen aşağılanmış yahut küçük düşmüş değildir. reddeden de yücelmiş, yere göğe sığamaz duruma gelmiş değildir.
mümkün mertebe düşünmemek gereklidir. bu bünye daha ne acılar görecektir denilip, sıradaki acıya yönlenilmelidir*.

muhtemel albeniniz yoktur.

bu olayın üstünde çok durmayın ya, geçer büyüyünce.

acı ama metanetinizi koruyun.

ben çirkinim yerine onun güzellik algısına uymamisim dediğinizde yara almamıs olursunuz mesela.
doğru olan da budur. en son reddedildigimde dağlar üstüme yıkılmış gibi yıkık gibi gezmistim. perisandim. büyük konuşmuştum. sonra baktım 2 kişiyi de ben reddettim. ve anladım. o insanlar tipsiz veya çirkin değillerdi. sadece onlarda yakalayamadigim bir şey vardı. bu şeyin adıni bilmiyorum. insan o hissi aldığında tanır, ama tanımlamak zor. salt fiziksel özelliğe bağlı bişey de değil. o hissiyatı çabaladıgim halde alamayinca anlamıştım sorun karşında değildi. ortada bir sorun da yoktu. kabullenmek lazımmış. her insanın nasil ki yemek zevki farklı, insanlarda arayacağı zevkte farklıdır. böyle düşünmek lazım. sen ıspanağı sevmiyorsun diye ıspanak berbat bir yemek değil. ben bayılırım mesela. insanlar da böyledir. en başında güzel kelimesi bile başı basina öznel bir kelimeyken her insanda farklı bir tanımı vardır elbette.
evet üzücü olabilir ama yıkıcı olmamalıdır. burda sorun kişinin kendi içindedir.

bence her erkeğin kursuna gitmesi gereken eylem. her erkek bu konuda muhakkak eğitilmeli. her türlü reddedilme şeklini görmeli bilmeli. ne olduğunu bilmeyince çok afallıyorlar, kabullenemiyorlar falan. öğrenmek kötü bir şey değildir.

senelerdir her türlüsünü yaşadığım için artık kanıksadığım olay. bir kişiyle be, bir kişiyle birbirimize tutulalım, kızı bırakırsam namerdim be.

her ne kadar üzücü bir durum olsa da insana çok şeyde katıyor aynı zamanda. çünkü olumsuz geri dönüşler sayesinde bugün ki biz var oluyoruz.

otomatikman arkadaşlığı öldürse de, insanları ayrı kutuplara ayırıp, düşman etmemeli.

kişiselleştirilip benimsenmemesi gereken durum.

şu an ihtiyacım olan şey. en azından bitti dersin.*

insanlık hali, çok da şey etmemek lazım.

anlamı hoş olmasa da bizlere çok şey öğreten bir kelimedir.belki de sana,bana yeniden ayağa kalkmak için bir sebep bırakan bir kelimedir..bir nevi başlangıcın simgesidir.çünkü her olanaksız şeyin yanında vardır bir olanak ki bu da güzel şeyleri temsilcisidir.fakat bunlar için bazen anlamak gerekir ama onu değil kendimizi anlamamız lazım ve bu sayede anlamı gibi üzülmek yerine ona bir anlam katarak güzelleştiririz..

bu başlığa gelmemin sebebi bugün bu olayı yaşamam. fazla parası olan bi genç değilim neyse 1.5 aydır arkadaşın tanıştırdığı gayet düzgün olarak tanıttığı kızla konuşuyorduk.doğum günümde lendi çapında hediye bile almıştı aşırı mutlu olmuştum hayatlarımız farklı ama gözlerine baktığım zaman gülüyordum kapılmışım o hayat dolu sevecen ben ise karanlık hayattan bezmiş birisiyim bugün ilerlediğimizi anlayıp tanıştıran arkadaşa şu mesajı atmış:"çok iyi biri kaybetmek istemem hiç ama benim nereye gideceğim belli değil ve uzaktan ilişki yürütemem ben." ulan hiç mi sekmez her seferinde aynı dümen iyi ama kaybetmek istemem karşı cinse yüreğimden başka verecek şeyim yok keşke tipini hayatını beğenmedim deseydi kalbim aşırı kırık sözlük.

bu insanın kadın erkek iliskilerindeki ilk dönemlerinde mesele edilen bir hadise.20 lerin başı ergenlik sonu gibi. yüklenilen fazla manadan duygusal yoğunluktan en önemlisi fazla tecrübe olmamasından elbette ortaya çıkar.yada ekstrem derecede gurara sahip insanlarda yaş farketmeksizin mesele edilir.
lakin insan yaş aldıkça bakış açısını değiştiriyor, istemese de değişiyor, bir dönem yakışıklı/ iyi görünmek kadınları etkilemek görünüşte olmasa bile bilinç altında en önemli şeyken, belli bjr yaş sonrası kendi uğraşların, hayattaki elde etmek istediğin şeyler, amaclarin, vizyonun, sair zamandaki mesgalelerin, daha da önemlisi karşı cinsin gizeminin kalmaması kısinin karakterini şekillendiriyor. meh, kasarlanmak da diyebiliriz.
bütün ülke toplanip suratıma bakarak reddetse ruh halim ve bakışım şu gorseldekinden fazla ileri gitmeyecektir. ki bu mümkün değil de ehuehahuaakkhhh tüh!
her zaman bir başkası vardır, illa o olacak diyee bir şey kesinlikle söz konusu olmamalı.

gayet olağan doğal bir durumdur. reddeilmek seni küçük düşürmez, kötü göstermez korkmayın. aksine bunu göze alma cesaretini göstermek ve içini dökmek insanı rahatlatıyor. en azından önünü görebiliyorsun, hangi yoldan devam etmen gerektiğinden emin olarak ilerleyebilme şansını elde ediyorsun.

ilki acıtır ama iyidir. ikincisinde daha az hissedersiniz.

gayet insani bir durumdur. fakat biz kadınlar, reddedildiğinde çirkinleşmeyen bir adam gördüğümüzde, gözlerimiz dolar. alışkın değiliz.*

ilk on saniye kötü bir duygu. sonra bir rahatlama geliyor.