#ödüllü filmler
2019 yılı abd yapımı film. midsommar festivali için şehre gelen bir genç çift, bir tarikat tehlikesi ile karşı karşıya kalırlar. imdb: 7,1/10.
filmin orijinal ismi: midsommar
filmin orijinal ismi: midsommar
yönetmeni: ari aster
oyuncular
florence pugh
jack reynor
william jackson harper
vilhelm blomgren
ellora torchia
archie madekwe
will poulter
oyuncular
florence pugh
jack reynor
william jackson harper
vilhelm blomgren
ellora torchia
archie madekwe
will poulter
*cineuphoria ödülleri 2020
yılın en iyi 10'u - seyirci ödülü
*fangoria testere ödülleri 2020
testere ödülü en iyi geniş yayın filmi
en iyi yönetmen
en iyi senaryo
en iyi puan
en iyi öldürme
*faro adası film festivali 2020
en iyi prodüksiyon tasarımı
*korku ölçer ödülleri 2019
korku ölçer ödülü en iyi yönetmen
en iyi kostüm tasarımı
*las vegas film eleştirmenleri derneği ödülleri 2019
sierra ödülü en iyi korku/bilim kurgu filmi
yılın en iyi 10'u - seyirci ödülü
*fangoria testere ödülleri 2020
testere ödülü en iyi geniş yayın filmi
en iyi yönetmen
en iyi senaryo
en iyi puan
en iyi öldürme
*faro adası film festivali 2020
en iyi prodüksiyon tasarımı
*korku ölçer ödülleri 2019
korku ölçer ödülü en iyi yönetmen
en iyi kostüm tasarımı
*las vegas film eleştirmenleri derneği ödülleri 2019
sierra ödülü en iyi korku/bilim kurgu filmi
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "nightspectrum" tarafından 21.11.2020 23:38 tarihinde açılmıştır.
1.
hem yönetmenliğini hem yazarlığını ari asterin yaptığı 2019 çıkışlı gerilim filmi. ari asteri hereditary ile tanımıştım, bu filmde de çok iyi, belki de daha iyi bir iş çıkarmış. kuzey folklorunu, kültlerini, motiflerini filme çok güzel yedirmiş. kameranın kullanımı muazzam. oyunculuklar güzel. sahne, dekor ve kostümler muhteşem. ımdb puanı çok düşük nedense. çok rahat bir 8i var benim gözümde. hem gerilim severlerin hem de kuzey kültleriyle ilgilenenlerin izlemesini kesinlikle öneririm.
devamını gör...
2.
psikolojik gerilim filmidir.
bir arkadaşımın tavsiyesi ile izledim. başlarda sıkılmaya başlamıştım ki filmin ortalarına doğru hareketlenmeye başladı. fakat olaylar çok tahmin edilebilirdi, hiç zevk almadım o yüzden, heyecan yaşatmadı gerilim olmasına rağmen.
bunun yanında beğenmemi sağlayan şey psikolojik olayların iyi işlenmesi ve filmde psikoloji bozacak sahnelerin çokluğuydu. zaten böyle kabile, topluluk tarzı filmlerin geneli böyledir orası da var.
bir arkadaşımın tavsiyesi ile izledim. başlarda sıkılmaya başlamıştım ki filmin ortalarına doğru hareketlenmeye başladı. fakat olaylar çok tahmin edilebilirdi, hiç zevk almadım o yüzden, heyecan yaşatmadı gerilim olmasına rağmen.
bunun yanında beğenmemi sağlayan şey psikolojik olayların iyi işlenmesi ve filmde psikoloji bozacak sahnelerin çokluğuydu. zaten böyle kabile, topluluk tarzı filmlerin geneli böyledir orası da var.
devamını gör...
3.
a24 yapım şirketinden çıkan son zamanların gözde yönetmeni ari aster’in en kaliteli işlerinden biridir. başrol oyuncusu florence pugh döktürmüştür. ben izleyince etkisinden bir süre çıkamadım ancak isveçte bu filme kara komedi demişler. bu da şaşırdığım bir bilgidir. bu filmi sevenlerin heraditary izlemesi de şiddetle tavsiye edilir.
devamını gör...
4.
2019 yapımı gerilim/korku/dram türü harika bir film.eğer paganizme,pagan kültürüne,komün yaşamlarına ve neopaganlara ilginiz varsa kesinlikle bir bakmalısınız.eğer ari aster'in bir diğer filmi olan hereditary'yi sevdiyseniz bunu da seveceğinizi garanti ediyorum.konusu kısaca ;
isveç'te ki geleneksel midsommar festivaline katılmak isteyen dani ve christian, üniversiteden arkadaşları ile birlikte isveç’e doğru yola koyulur. ilişkilerinin üzerinde kara bulutlar dolaşan çift, isveç’in köyünde gerçekleştirecekleri bu tatili ilişkilerini kurtarmak için son şans olarak görür. çılgın tatillerini geçirecekleri mekanı gören gençler, yemyeşil cennete benzeyen mekanı fazlasıyla sever. ancak bir süre sonra yerel kutlamaların ve pagan ritüellerinin yapıldığı bu yerin pek de düşündükleri kadar masum olmadığını anlarlar. 90 yılda bir düzenlenen gizli bir ayine katılan gençler, kendilerini korku labirentinin içinde bulur.
kaynak beyazperde
muhtemelen film bittiğinde ne olduğunu anlamayacaksınız o yüzden şu videoya da göz atın ; can ve ceren sungur'un film incelemesi
isveç'te ki geleneksel midsommar festivaline katılmak isteyen dani ve christian, üniversiteden arkadaşları ile birlikte isveç’e doğru yola koyulur. ilişkilerinin üzerinde kara bulutlar dolaşan çift, isveç’in köyünde gerçekleştirecekleri bu tatili ilişkilerini kurtarmak için son şans olarak görür. çılgın tatillerini geçirecekleri mekanı gören gençler, yemyeşil cennete benzeyen mekanı fazlasıyla sever. ancak bir süre sonra yerel kutlamaların ve pagan ritüellerinin yapıldığı bu yerin pek de düşündükleri kadar masum olmadığını anlarlar. 90 yılda bir düzenlenen gizli bir ayine katılan gençler, kendilerini korku labirentinin içinde bulur.
kaynak beyazperde
muhtemelen film bittiğinde ne olduğunu anlamayacaksınız o yüzden şu videoya da göz atın ; can ve ceren sungur'un film incelemesi
devamını gör...
5.
bazıları şey diyor ahni baş karakter kızımız var ya onun ayrılığını anlatıyormuş film. yani mesela odun sevgilisi sonunda yanıyor ya işte bu onun ben ne diyorum ya alta link koycam oradan bakıverin çok güzel anlatıyor
sanırım bu
bu
sanırım bu
bu
devamını gör...
6.
ari aster'in ikinci uzun metraj filmi. ilk filmi hereditary ile arasında tema açısından büyük benzerlikler var. kaldı ki iki film birer yıl arayla çekilmiş. yine de bu benzerlikler bana bayağı gelmedi. yönetmenimiz farklı açılardan yorumlayabilmeyi ve bunu görsellerle de destekleyebilmeyi başarmış.
midsommar özelinde konuşacak olursam ilk yarım saat fazla durağan ve olaylar bu yarım saatten sonra gelişiyor. anlıyorum, ilişki dinamiklerini öğreneceğiz falan ama daha kısa tutulabilirmiş gibi geldi yine de.
en çok sevdiğim kısım ise kesinlikle sunulan görsel tezatlık. yukarıda da değinilmiş; korkutucu, iç karartıcı çoğu olay gün ışığı altında gerçekleşiyor. yine hastalıklı ritüeller yapılırken ortam ve hatta insanlar çiçeklerle bezeli. hikayeye tanık olmak iç sıkıntısı yaşatıyor ama bir yandan da görsel açıdan sunulan şey muazzam. bu tezatlığı hissettirmesini sevdim. sonu da güzeldi bence, anlamlı buldum.
midsommar özelinde konuşacak olursam ilk yarım saat fazla durağan ve olaylar bu yarım saatten sonra gelişiyor. anlıyorum, ilişki dinamiklerini öğreneceğiz falan ama daha kısa tutulabilirmiş gibi geldi yine de.
en çok sevdiğim kısım ise kesinlikle sunulan görsel tezatlık. yukarıda da değinilmiş; korkutucu, iç karartıcı çoğu olay gün ışığı altında gerçekleşiyor. yine hastalıklı ritüeller yapılırken ortam ve hatta insanlar çiçeklerle bezeli. hikayeye tanık olmak iç sıkıntısı yaşatıyor ama bir yandan da görsel açıdan sunulan şey muazzam. bu tezatlığı hissettirmesini sevdim. sonu da güzeldi bence, anlamlı buldum.
devamını gör...
7.
'birey' olmanın ne olduğu hakkında bana ikinci kez düşündürten film. yaşadığımız çağda birey olmak, kendi ayaklarımız üzerinde durmak, kişisel alanlarımızı korumak vs. konusunda neredeyse agresifçe denecek bir tutuma sahibiz. kendimiz olmaya, kendimizi geliştirmeye, kendimize iyi bakmaya her şeyden daha çok odaklanıyoruz. ama bunun bize iyi geldiğinden gerçekten emin miyiz? bu filmi ilk izlediğimde beni en çok çarpan sahne, dani karakterinin ağlayıp sinir krizi geçirirken, kadınların yanına geldiği ve onunla birlikte ağlayıp sinir krizi geçirdiği sahneydi. onunla aynı ritimde, onunla aynı tonda ve aynı acıyla bağırmaları beni çarpmıştı. tüm film boyunca bize ince ince dani'nin yalnızlığını gösterdiler. daha filmin en başında, sevgilisine derdini anlatmadan önce kırk kere düşünmek zorundaydı: onu sıkıyor muyum, bunaltıyor muyum, kendimden uzaklaştırıyor muyum? sözde en yakını olacak insan, aslında onun fersah fersah uzağında. ailesi de öyle, arkadaşları da.
nitekim kardeşi hem kendini hem anne-babasını çekip alıyor hayattan.
nasıl bir acı, nasıl bir çaresizlik. fakat aylar sonra, dani uçak tuvaletinde anksiyete krizi geçirip sevgilisinin yüzüne gülümseyerek "iyiyim" demek zorunda hissediyor kendini. dani,
sevgilisi ayı postunun içinde cayır cayır yanarken, sadece o andavaldan kurtulduğu için değil; artık yalnız olmadığı için de gülümsüyor bence.
yalnız olmamak, acıyı ve sevinci, gözyaşlarını ve kahkahayı, yemeği ve emeği paylaşmak ve bunu hiçbir kişisel sınır olmaksızın yapmak biz modern çağın insanları için imkansız gibi gözüküyor. böyle bir hayat ne kadar da güzel yauvv nerede o eski samimi sıcak mahallelerimiz demek istemiyorum asla. böylesi bir komün hayatı daha iyidir demiyorum. aslında iyi ve kötüye dair bir yargıdan kaçındığımı özellikle belirteyim. sadece bu denli yalnız yaşamlarımızdan, yaşadığı topluma yük olmamak için kendini öldürecek kadar cemaatiyle (bkz: gemeinschaft) bütünleşmiş insanların yaşamlarına bakmak bana, çok övündüğüm bireyliğimi tekrar düşündürttü.
neyse, sadede gel kardeşim boş yapma izleyelim mi izlemeyelim mi, derseniz: kesinlikle izleyin diyorum (ben kimsem artık). ari aster daha çok değerlenecek görün bakın. şimdiden ön sıradan yerlerimizi alalım.
nitekim kardeşi hem kendini hem anne-babasını çekip alıyor hayattan.
sevgilisi ayı postunun içinde cayır cayır yanarken, sadece o andavaldan kurtulduğu için değil; artık yalnız olmadığı için de gülümsüyor bence.
yalnız olmamak, acıyı ve sevinci, gözyaşlarını ve kahkahayı, yemeği ve emeği paylaşmak ve bunu hiçbir kişisel sınır olmaksızın yapmak biz modern çağın insanları için imkansız gibi gözüküyor. böyle bir hayat ne kadar da güzel yauvv nerede o eski samimi sıcak mahallelerimiz demek istemiyorum asla. böylesi bir komün hayatı daha iyidir demiyorum. aslında iyi ve kötüye dair bir yargıdan kaçındığımı özellikle belirteyim. sadece bu denli yalnız yaşamlarımızdan, yaşadığı topluma yük olmamak için kendini öldürecek kadar cemaatiyle (bkz: gemeinschaft) bütünleşmiş insanların yaşamlarına bakmak bana, çok övündüğüm bireyliğimi tekrar düşündürttü.
neyse, sadede gel kardeşim boş yapma izleyelim mi izlemeyelim mi, derseniz: kesinlikle izleyin diyorum (ben kimsem artık). ari aster daha çok değerlenecek görün bakın. şimdiden ön sıradan yerlerimizi alalım.
devamını gör...
8.
çok farklı bir korku(?)-gerilim filmi. işin korku tarafına pek sıcak bakmıyorum ama bence gayet yerinde gerilimli bir film.
her şeyi geçtim başta da dediğim gibi film farklı bir film gerçekten. yönetmen ari aster ilginç birisi. bi bakıyorsunuz günlük güneşlik yemyeşil harika bir yer... ama korku filmi işte. gerildik mi dibine kadar gerildik.
her şeyi geçtim başta da dediğim gibi film farklı bir film gerçekten. yönetmen ari aster ilginç birisi. bi bakıyorsunuz günlük güneşlik yemyeşil harika bir yer... ama korku filmi işte. gerildik mi dibine kadar gerildik.
devamını gör...
9.
midsommar filmi korku gerilim kategorisinde olsa da bu filmi diğerlerinden ayıran en önemli farkı günlük güneşlik, açık havada çekilmiş olmasıdır. korku filmi havasında olmamasına karşın inanılmaz bir gerginlikle izlersiniz. burada da anlaşılır ki korku gerilim filmlerinin tek düzeliği olmadan da iyi iş çıkarılabilirmiş.
isveç'te yaşanan bir ritüeli konu alan film, rahatsız edici sahneler barındırmakta. farklı tarzda bir gerilim filmi izlemek isteyenlere tavsiye olunur.
isveç'te yaşanan bir ritüeli konu alan film, rahatsız edici sahneler barındırmakta. farklı tarzda bir gerilim filmi izlemek isteyenlere tavsiye olunur.
devamını gör...
10.
az önce izleyip bitirdiğim ve ekrana ben ne izledim lan az önce diye baktıran bir gerilim filmi. filmi tasvir etmem gerekirse oldukça tuhaf ve garipti. ilk 1 saatinde çok sıkıldım hatta tam kapatacaktım ki olaylar gelişti ve o sahne geldi. ordan sonra da kopamadım sonuna kadar izledim. inanılmaz derecede rahatsız edici bir filmdi. aslında konsept olarak gerilim filmi gibi değil yeşillik çayır çimen güzel hava ama ona rağmen kasvetli tuhaf bir hava var filmde. ilk bir saatinde sıkıldığımı saymazsak ben beğendim.
devamını gör...
11.
genelde korku, gerilim tarzındaki filmlerin kapalı kapılar ardında olmasına alışığızdır. yönetmenin kullanmayı seçtiği renkler siyahtır, kırmızıdır, gridir. kendimizi daha ekrana bakarken kasantılı hissederiz.
bu film ise apaydınlık. herkes güleryüzlü, her yer bembeyaz. yeşilin ortasındayız, gökyüzü masmavi. gerçekten oraya huzur bulmak için koşarak giderdik. bir kere filmin konusu isveç'te geçiyor, nasıl gitmeyelim?
ama altan alta bizi birşeyler huzursuz ediyor. ortamda hem bir rahatlık hem bir gerginlik var. başrol oyuncusuyla beraber iyice gerim gerim geriliyoruz.
bu filmi beğenenlere yönetmenin diğer filmi olan ayin yani hereditary filmini öneririm.
bu film ise apaydınlık. herkes güleryüzlü, her yer bembeyaz. yeşilin ortasındayız, gökyüzü masmavi. gerçekten oraya huzur bulmak için koşarak giderdik. bir kere filmin konusu isveç'te geçiyor, nasıl gitmeyelim?
ama altan alta bizi birşeyler huzursuz ediyor. ortamda hem bir rahatlık hem bir gerginlik var. başrol oyuncusuyla beraber iyice gerim gerim geriliyoruz.
bu filmi beğenenlere yönetmenin diğer filmi olan ayin yani hereditary filmini öneririm.
devamını gör...
12.
bu aralar a24 filmlerine başlık açmayı kendime görev edindim
eğer antropolojiye ilginiz varsa ve psikolojik gerilim seviyorsanız bunu izlemeniz gerek. filmde isveç'e bir komün hayatını gözlemlemek için giden bir grup arkadaşın hikayesini anlatılıyor. ortam güllük gülistanlık etrafta çiçekler böcekler ormanlar ama bakmayın siz öyle olduğuna (bkz: pearl (film)) ) ' de dediğim gibi a24 şirin gözüken ortamlarda geçen vahşet ve korku temasını çok güzel işliyor, böylesine sevimli ortamlarda insanı korkutmak her yiğidin harcı değil. özellikle de bu ari aster'in meziyeti tabii ki. bu yönetmen kendisine böyle bir konu belirlemiş gibi ayinimsi konuları çekmeyi seviyor. bu yıl da "beau is afraid" diye bir filmi çıkacakmış bakalım o nasıl olacak
eğer antropolojiye ilginiz varsa ve psikolojik gerilim seviyorsanız bunu izlemeniz gerek. filmde isveç'e bir komün hayatını gözlemlemek için giden bir grup arkadaşın hikayesini anlatılıyor. ortam güllük gülistanlık etrafta çiçekler böcekler ormanlar ama bakmayın siz öyle olduğuna (bkz: pearl (film)) ) ' de dediğim gibi a24 şirin gözüken ortamlarda geçen vahşet ve korku temasını çok güzel işliyor, böylesine sevimli ortamlarda insanı korkutmak her yiğidin harcı değil. özellikle de bu ari aster'in meziyeti tabii ki. bu yönetmen kendisine böyle bir konu belirlemiş gibi ayinimsi konuları çekmeyi seviyor. bu yıl da "beau is afraid" diye bir filmi çıkacakmış bakalım o nasıl olacak
devamını gör...
13.
beni pek sevgili yönetmen_senarist ari aster ile tanıştıran film. tüm filmi ciddi anlamda hayranlıkla izledim. başından sonuna merak duygususunu dipdiri tutmayı pekala başarmış aster. ama benim asıl ayılıp bayıldığım şey ise renk paletinin aşırı aydınlık ve cıvıl cıvıl olmasına karşın insanı kasvete sürüklemesiydi. keza o topluluktaki insanların devamlı gülümsemesi ve mutlu mutlu ortalıkta gezinmelerinin, izleyiciyi gerim gerim germesiyle de o iki zıtlık çok güzel verilmiş. ekranda bu tür absürt ve keskin yansıtmalar görmek bana müthiş bir estetik haz veriyor. son olarak her sahne bir fotoğrafçının karesinden, ressamın fırçasından fışkırmış gibiydi. çok iyiydi çok.
not: yönetmen babamın oğlu değil.
not: yönetmen babamın oğlu değil.
devamını gör...
14.
#film
ritüel, ari aster tarafından yazılıp yönetilen ve florence pugh, jack reynor, william jackson harper, vilhelm blomgren, ellora torchia, archie madekwe ve will poulter'ın oynadığı 2019 halk korku filmi.
gösterime giriş tarihi: 3 temmuz 2019 (abd)
yönetmeni: ari aster
mıdsommar (rituel)
bir grup arkadaşın gittikleri yerde farkli olaylarin icinde kalmalarini ve o çok huzurlu olduklarını düşündükleri yerde, aslında kaçışı olmayan bir cehenneme düştüklerini daha sonra anlayacaklardır. 90 yılda bir gerçekleşen gizli bir pagan ayinin kurbanı olmuşlardır,güzel bir korku filmi iyi seyirler...
ritüel, ari aster tarafından yazılıp yönetilen ve florence pugh, jack reynor, william jackson harper, vilhelm blomgren, ellora torchia, archie madekwe ve will poulter'ın oynadığı 2019 halk korku filmi.
gösterime giriş tarihi: 3 temmuz 2019 (abd)
yönetmeni: ari aster
mıdsommar (rituel)
bir grup arkadaşın gittikleri yerde farkli olaylarin icinde kalmalarini ve o çok huzurlu olduklarını düşündükleri yerde, aslında kaçışı olmayan bir cehenneme düştüklerini daha sonra anlayacaklardır. 90 yılda bir gerçekleşen gizli bir pagan ayinin kurbanı olmuşlardır,güzel bir korku filmi iyi seyirler...
devamını gör...
15.
vikingleri izlerken bu kadar rahatsız olmanın sebebi olayı yalnızca mitolojik bir mesel izliyor hissi burada günümüzde beyaz beyaz pamuk gibi dedelerin nenelerin histerik bacılar tarafından yapılınca ortadan kalkıyor. sana göre akıl hastalığı ona göre dini ritüel magic mushroomlar sayesinde. kurban öncesi süslenen koyun koç misali kurbanlarına adete cenneti yaşatırken sonunda günahlarından arınmak için cehennemden bir sahne yaratıyor. christian ismi de tesadüfen seçilmiş gözükmüyor. izlemeden googlanırsa filmdeki mitolojik öğelerden tarot kartlarına hatta jung'a, freud'a uzanan bilgiseli sonrası filmden daha fazla verim alınabilir.
devamını gör...
16.
orjinal adı midsommar olan 2019 yılında yayımlanmış korku-gerilim türündeki film. vikideki bilgiye göre filmin büyük çoğunluğu aslında macaristan'da çekilmiş. midsommar, yaz dönümü gibi bir anlama geliyor. en uzun gün olan 21 haziran civarı kutlanıyor.
efendim, bunlar filmde beş arkadaşlar. bunlardan pelle denen nursuz çocuk arkadaşlarına "ben atalarımın dopraklarına isveç'e gidecem, atalarımlan 90 senede bir kutladığımız festival var onu kutlayacam. isterseniz siz de gelin" diyor. bunlar da "vay babana böyle fırsat ayağımıza gelmiş zaten biz de antropoloji okuyoruz takılak peşine tezimizi de yazarık" diyorlar ve bu nursuzun peşine takılıp gidiyorlar isveç'te allah'ın unuttuğu bir yere. köyde herkes 32 diş. nil karaibrahimgil'in toksik pozitifliği var herkesin üstünde. hadi buna köylü sıcaklığı dediniz geçtiniz de ama insan demez mi hiç "medeniyetin göbeğinde biz bu allah'ın unuttuğu yere neden geldik? bu işte bir kah*elik olabilir." neyse sonra olaylar gelişiyor.
rahatsız edici ve manasız bir film. imdb'de 7 puan almasının sebebi nedir çözebilmiş değilim. belki birtakım teknik konulardan dolayıdır. yalnız korku filmlerinde bu ayin, cin, peri olaylarını kullanmaktan ne zaman vazgeçecekler bilemiyorum. artık çok sıkmaya başladı.
efendim, bunlar filmde beş arkadaşlar. bunlardan pelle denen nursuz çocuk arkadaşlarına "ben atalarımın dopraklarına isveç'e gidecem, atalarımlan 90 senede bir kutladığımız festival var onu kutlayacam. isterseniz siz de gelin" diyor. bunlar da "vay babana böyle fırsat ayağımıza gelmiş zaten biz de antropoloji okuyoruz takılak peşine tezimizi de yazarık" diyorlar ve bu nursuzun peşine takılıp gidiyorlar isveç'te allah'ın unuttuğu bir yere. köyde herkes 32 diş. nil karaibrahimgil'in toksik pozitifliği var herkesin üstünde. hadi buna köylü sıcaklığı dediniz geçtiniz de ama insan demez mi hiç "medeniyetin göbeğinde biz bu allah'ın unuttuğu yere neden geldik? bu işte bir kah*elik olabilir." neyse sonra olaylar gelişiyor.
rahatsız edici ve manasız bir film. imdb'de 7 puan almasının sebebi nedir çözebilmiş değilim. belki birtakım teknik konulardan dolayıdır. yalnız korku filmlerinde bu ayin, cin, peri olaylarını kullanmaktan ne zaman vazgeçecekler bilemiyorum. artık çok sıkmaya başladı.
devamını gör...
17.
-70 yaş bariyeri koymalari 70 yaşa gelince yüksek bir kayadan el ele atlamalari,
-o yükseklikten düşüp de ölmeyen olursa digerlerinin bunlarin beynini tokmakla patlatmasi
-ciftleşme olurken 2-3 tane kadinin tam yanlarinda ve memeler acikta inleyip durmalari.bi de kendi memelerini avuçluyorlar yani.hayirdir?
-disardan gelen ve secilen bazi erkekleri ciftlesme araci olarak kullandiktan sonra gebertmeleri
-bir kitaplarinin olmasi,yabancilarin ona dokunmasina ve okumasina izin vermemeleri.bir çeşit tabu.zenci eleman araklayayim dedi de bir dede yüzüne bir toz üfledi bayiltti.harcadilar onu da.
-pagan inancindan beslenmeleri.
-ayıya iliskin bir takintilarinin olmasi.
filmin resmettigi garipliklerden.
not: gene isveçi anlatan baska bir film daha var adı the ritual.bu filmin adi ise midsommar.orijinal adi.yani bahar festivali gibi birsey ama temelde bir pagan bayrami.bir gelenek ve isvec bundan vazgecmemis sanirim.
bahsettiğim asıl ritüel filmini izleseniz memnun kalirsiniz die dusunuyorum.o da isvecte gecior ve gercekten gerilimin dibi.
-o yükseklikten düşüp de ölmeyen olursa digerlerinin bunlarin beynini tokmakla patlatmasi
-ciftleşme olurken 2-3 tane kadinin tam yanlarinda ve memeler acikta inleyip durmalari.bi de kendi memelerini avuçluyorlar yani.hayirdir?
-disardan gelen ve secilen bazi erkekleri ciftlesme araci olarak kullandiktan sonra gebertmeleri
-bir kitaplarinin olmasi,yabancilarin ona dokunmasina ve okumasina izin vermemeleri.bir çeşit tabu.zenci eleman araklayayim dedi de bir dede yüzüne bir toz üfledi bayiltti.harcadilar onu da.
-pagan inancindan beslenmeleri.
-ayıya iliskin bir takintilarinin olmasi.
filmin resmettigi garipliklerden.
not: gene isveçi anlatan baska bir film daha var adı the ritual.bu filmin adi ise midsommar.orijinal adi.yani bahar festivali gibi birsey ama temelde bir pagan bayrami.bir gelenek ve isvec bundan vazgecmemis sanirim.
bahsettiğim asıl ritüel filmini izleseniz memnun kalirsiniz die dusunuyorum.o da isvecte gecior ve gercekten gerilimin dibi.
devamını gör...
18.
filmdeki göndermeler dehşet olan film..
esas oğlanın kız arkadaşıyla olan ilişkisinin artık bitmiş de uzatmaları oynadıkları çokça gösterilmiştir ki ne kadar zamandır ilişkide olduklarını elemanın net hatırlamaması, elemanın kusurlarını kapatmak üzere hep kızın sempati/empatiyle yaklaşması, kekin üzerindeki mumu doğru düzgün yakamaması ve başka bir kızla flörtleşebileceğini moruklar tarafından öğrenince böyle sanki keyiflenir gibi bir hal alıp verdikleri içeceğin ne olduğu buram buram belli olduğu halde onu içmesi sadece birkaç detaydır. hele ki elemanın seks ayinini kıza hiç engel olmadan kızın görmesiyle, dani'nin erkek arkadaşı yanarken sırıtışı artık ilişkinin resmi olarak bittiğini gösterir normalde mecazi anlamda yaktım sildim bitirdim denir ki bu durum somut bir şekilde gerçekleşmiştir.
filmde sadece bir afrikalı elemanın olması da dikkat çekici olup elemanın beyaz kabileleri incelemek üzere o acayip yerde bulunması da bir çeşit ironi gibidir yani beyaz adamın afrika kabilelerini incelemesinin tersidir. ağaca işeyen elemana da cami duvarına işemiş köpek muamelesi elemanı zombi gibi bişey yapıyolardı gerçi elemanın derisini yüzüp giymiş tarikatçılardan biri de bana sanki zombiye çevirmişler gibime geldi.
film gerçekten sinir bozmakta olup böyle kulübe yanarken tarikatçılar aynı acıyı paylaşırcasına inlerken onları lav silahıyla yakasım gelmiştir madem acı istiyosunuz alın size acı diye..
esas oğlanın kız arkadaşıyla olan ilişkisinin artık bitmiş de uzatmaları oynadıkları çokça gösterilmiştir ki ne kadar zamandır ilişkide olduklarını elemanın net hatırlamaması, elemanın kusurlarını kapatmak üzere hep kızın sempati/empatiyle yaklaşması, kekin üzerindeki mumu doğru düzgün yakamaması ve başka bir kızla flörtleşebileceğini moruklar tarafından öğrenince böyle sanki keyiflenir gibi bir hal alıp verdikleri içeceğin ne olduğu buram buram belli olduğu halde onu içmesi sadece birkaç detaydır. hele ki elemanın seks ayinini kıza hiç engel olmadan kızın görmesiyle, dani'nin erkek arkadaşı yanarken sırıtışı artık ilişkinin resmi olarak bittiğini gösterir normalde mecazi anlamda yaktım sildim bitirdim denir ki bu durum somut bir şekilde gerçekleşmiştir.
filmde sadece bir afrikalı elemanın olması da dikkat çekici olup elemanın beyaz kabileleri incelemek üzere o acayip yerde bulunması da bir çeşit ironi gibidir yani beyaz adamın afrika kabilelerini incelemesinin tersidir. ağaca işeyen elemana da cami duvarına işemiş köpek muamelesi elemanı zombi gibi bişey yapıyolardı gerçi elemanın derisini yüzüp giymiş tarikatçılardan biri de bana sanki zombiye çevirmişler gibime geldi.
film gerçekten sinir bozmakta olup böyle kulübe yanarken tarikatçılar aynı acıyı paylaşırcasına inlerken onları lav silahıyla yakasım gelmiştir madem acı istiyosunuz alın size acı diye..
devamını gör...
19.
psikolojik gerilim seven tallulah bu filmi beğendi. yorum yapmak için milyon tane tespit var ama ben başka bir noktayı ele alacağım: psikolojik gerilim zaten başlı başına insanları çeken bir tür değil. bazı filmlerden rahatsız olursunuz ve o rahatsızlığın sizde yarattığı etkiden veya konunun işlenişinden hoşlanırsınız. örneğin bazı filmlerde sesler ve ışık efektleri o kadar rahatsız edicidir ki bu sizin başınızı döndürür ama yine de zevk alırsınız gibi. bu film de o tarz filmlerden. rahatsız edici. her bünyenin kaldıracağı bir film değil ama bünyesi kaldıranlardan da çok olumsuz tepkiler duymadım.
devamını gör...
20.
bir ari aster filmidir.
filmin senaryosunu da yönetmen ari aster yazmıştır. filmin başrollerinde florence pugh, jack reynor, vilhelm blomgren, william jackson harper, will poulter ve ellora torchia oynamıştır. bu film ari aster'in ikinci uzun metrajlı filmidir.
a24 yapım şirketinin yakın zamanda batacağını düşünüyorum. çünkü genelde böyle olur. birileri iyi bir şeyler yaptığı zaman piyasada uzun süre tutunamaz ve a24 de böyle bir şirket, çok iyi filmler sürmeye devam ediyor piyasaya. ve bu filmlerden biri de ari aster'in midsommar filmi. ki yönetmen en az bunun kadar iyi başka filmler de yaptı.
bu filmde herkes kendine göre bir şeyler bulmuştur. benim gördüğüm şuydu; insanların kişisel kıyametleri günün sonunda sadece kendilerini ilgilendiriyor. öyle ya da böyle herkes yalnız. yalnızlık zincirini hakkıyla kırabilen insanlar aramızdaki yegane mutlu insanlar.
bir isveç gezisinde orada bulunan küçük bir topluluğun en uzun gün festivali gibi görünen bir ritüeline denk gelir gençler. bu gençlerden biri olan dani kendi kişisel kıyametini yaşamış, iyileşmekte, erkek arkadaşının yüzeysel ilgisi ile baş etmeye çalışmakta ve anlamlı görünen ama bir o kadar anlamsız olan pagan ayinlerine ayak uydurmaya çalışmaktadır.
şahsen bu gerilim filmini çok beğendim.
filmin senaryosunu da yönetmen ari aster yazmıştır. filmin başrollerinde florence pugh, jack reynor, vilhelm blomgren, william jackson harper, will poulter ve ellora torchia oynamıştır. bu film ari aster'in ikinci uzun metrajlı filmidir.
a24 yapım şirketinin yakın zamanda batacağını düşünüyorum. çünkü genelde böyle olur. birileri iyi bir şeyler yaptığı zaman piyasada uzun süre tutunamaz ve a24 de böyle bir şirket, çok iyi filmler sürmeye devam ediyor piyasaya. ve bu filmlerden biri de ari aster'in midsommar filmi. ki yönetmen en az bunun kadar iyi başka filmler de yaptı.
bu filmde herkes kendine göre bir şeyler bulmuştur. benim gördüğüm şuydu; insanların kişisel kıyametleri günün sonunda sadece kendilerini ilgilendiriyor. öyle ya da böyle herkes yalnız. yalnızlık zincirini hakkıyla kırabilen insanlar aramızdaki yegane mutlu insanlar.
bir isveç gezisinde orada bulunan küçük bir topluluğun en uzun gün festivali gibi görünen bir ritüeline denk gelir gençler. bu gençlerden biri olan dani kendi kişisel kıyametini yaşamış, iyileşmekte, erkek arkadaşının yüzeysel ilgisi ile baş etmeye çalışmakta ve anlamlı görünen ama bir o kadar anlamsız olan pagan ayinlerine ayak uydurmaya çalışmaktadır.
şahsen bu gerilim filmini çok beğendim.
devamını gör...
"ritüel (film)" ile benzer başlıklar
ritüel
12