rüya gören

bir levent şenyürek kitabıdır.

türk edebiyatının belki de en zayıf yanı bilimkurgu edebiyatıdır. nedense çok az sayıda bilimkurgu eseri ile karşılaşabiliyoruz türkçede. daha önce okuduğum ve benim için dev bir klasik olan son tiryaki’den beri dişe dokunur bir bilimkurgu kitabı okumamıştım türkçede. sanırım tam anlamıyla olmasa da levent şenyürek’in bu kitabı benim için minik bir gediği kapatmış oldu.

kitabın çok iyi bir bilimkurgu eseri olduğunu söyleyemem çünkü çok az detayla geçiştirilmiş bölümler var kitapta. evet, hikayenin bize anlatmak istediği şeyi anlıyoruz ama karakterler çok sığ, ülkenin başına gelen felaket çok yüzeysel geçilmiş, ilk bölümle ikinci bölüm arasında ciddi bir boşluk var.

okurken şaşırdığım pek bir nokta olmadı açıkçası. bir bilimkurgu kitabında olmasını beklediğim o vurucu cümlelere de rastlayamadım. bulaşıcı bir hastalıktan bahsedilirken bu hastalığın semptomlarının bu kadar yüzeysel geçilmesi de biraz rahatsız edici.

yine de okunması gereken bir kitap olduğu noktasında ısrarcıyım. türkçede yazılan bilimkurgu hikayeleri zamanla olması gereken yere gelecektir böylece.