ryan gosling

1980 doğumlu kanadalı aktör. yer aldığı filmler izlenesidir.

kendilerini blue valentine filmi ile tanımıştım ve o gün bu gündür oyunculuk anlamında karakteri üzerine gelişimlerine hep severek bakmışımdır.

not: erkeğim

tellak göbeği yalama deneyimini anlatmış aktör.

talk show'da insan komik bir anısını anlatmak zorunluluğundaymış gibi hissediyor kendini nedense, çoğu kişiye komik gelmiş olabilir ama mimik kıpırdamadı bende tellak hikayesinde. ayrıca iyi oyuncudur. *

*

tarzını ve oynadığı filmleri seviyorum ama keşke son oynadığı süper ajan temalı filmde *oynamasaydı diyorum.

muhtemelen devamı da gelecek ve para da kazandıracak ama bu gizli ajan temalı ucuz aksiyon filmleri onun kariyerine bir şey katmaz bence.

ben sarışın olmamama + kadın olmama rağmen daha çok ken'e benziyor olabilirim. bu adamda dilf enerjisi var daha çok, plastik bebek gibi kusursuz hatlara sahip değil.

the notebook filmine seçilirken o dönem yönetmenin ryan'ı sıradan hatta tipsiz görüntüsü için seçtiği bilinir. filmi izlediğinizde de bu ifadeye anlam verirsiniz. senaryo gereği oraya yakışıklı biri gitmezmiş, ayrıca o filmde ryan cidden de tipsiz gençlik çağlarında. öte yandan harika bir filmdir ve kesinlikle izlenmelidir. filmdeki adını sürekli unuttuğum başrolü paylaştığı kadınla o dönemler bir ilişkisi de vardı.

adını unutmak benim suçum bu arada, gördüğüm en iyi sarışınlardan biri ve bana göre margot robbie'den daha güzel bir kadın. sadece lanet adını aklımda hala tutamıyorum, ama iskoçvari bir soyadı vardı.

heh hatırladım (bkz: rachel mcadams)

bunun dışında ryan'ın en sevdiğim bir diğer filmi de (bkz: crazy stupid love), (bkz: steve carell) ile oynuyor oluşu filmi bambaşka bir seviyeye çıkarıyor.

bükülmüş kaşlarını ortadan bitiştirip şaha kaldırarak göz kapaklarını çaprazlamasına kısabilen baygın bakışlı oyuncular arasında nicolas cage'in yıkılamaz denen o şaşaalı tahtını devralan oyuncudur. blue valentine'de öyle bir döktürmüştür ki o çaresiz, sersefil, tükenmiş ama aşkı için inatla mücadele eden adam performansından sonra kendisini takibe almamak mümkünsüzdür. on parmağının tamamını bilemem, bu beni çok da ilgilendirmez ama el attığı işlerin hepsinde başarılı ve yeteneklidir. ve evet anlaşılacağı üzere çok da güzel piyano çalıp şarkı söyler. önümüzdeki 10 yıla damga vuracak aktörler arasında sağlam bir yere demir atmak üzeredir ve sağlam bir rol ile ödülleri toplarsa şaşırmamak gerekir. aferin ryan kardeş, orada şu an gece olduğundan şimdi git uykunu güzelce al da yarına zinde uyan ve rolüne sıkı bir şekilde hazırlan. seni yeniden hissiyatlı rollerde görmek için merakla bekliyoruz.

la la land, the notebook, the place beyond the pines, sürücü (film), blue valentine, crazy stupid love ve daha aklıma gelmeyen her filmi bi' harika olan aktör. evet bu alemde ryan gosling'i en çok ben izledim. barbie filminde ken'i oynayacağı için kesinlikle bu filme de gideceğim.

filmin trailerini izledim bence margot robbie ile harika bir uyum yakalamışlar. dünden beri ken için uygun kişi değil şeklinde yorumlar yazılıyor her yere. hep susuyorum ama bi' dakika ya siz kimsiniz acaba? bu rolü canımız ryan gosling'den daha iyi kimse oynayamaz zaten. biraz da övelim: çok yetenekli bir oyuncu. aynı zamanda da çok yakışıklı ve değişik bir aurası var. benim için içinde bulunduğu her filmi izlemeye değer yapıyor. twitter'da bazen ilk gençlik fotolarını görüyorum ama sonra şşş bu o değil deyip sayfayı yeniliyorum. biraz şey, değişik, yani daha az yakışıklı o zamanlar çünkü.

(bkz: literally me)

adam olacak çocuk'da dans etmiştir.

half nelson'sın sen kendine gel ken oynamak nedir ya demek istediğim oyuncu.

bu adam aynı ben

isimsiz tanımadan sonra yazımıza geçelim.


tam adı ile ryan thomas gosling 12 kasım 1980 londra, ontario , kanada'da doğumlu aktör.

adamımızın oynadığı film sayısı her ne kadar fazla olsa da bana uyan filmi çok az. böyle tanınan bir yüz bu yüzü iyi kullanamamış gibi gözüküyor. böyle olunca insan ister istemez eleştiriyor. iyi filmleri yok değil tabii, kendisinden beklenmeyecek derece de iyi filmi de var. mesela blade runner 2049 bu filme çok uyan bir adam oldu benim için. başka bir oyuncu filmi daha iyi yapar mıydı onu bilmek zor olsa da ben performansını beğenmiştim. bir de first man var orada çok daha farklıydı. gerçek hayatta var olan birini oynamıştı ve bana burada biraz itici gelmişti. gerçeğe yakın mı yapmıştı yoksa oyuncunun kendi tutukluğumu bilmiyorum ama bir sorun vardı. buradan anlaşılıyor ki bana uygun çok filmi yok. diğer filmlerine baktım ve benden uzak hissettim hepsini. kendince güzel filmler çevirmiş olabilir hatta en son barbie'de oynaması mesela. bir tek the gray man filmi farklı bu yönden hem karşısında büyük bir oyuncu var hem de kendi tarzının dışında bir film olmuş.

yani dediğim gibi oyunculuğu tartışılan bir adam nerede bir film incelemesi görsem bu adam varsa filmde ruhsuz oynuyor deniyor. karakterin vermek istediğini bir türlü veremiyor seyirciye. daha iyi olur mu zamanla onu da göreceğiz.

hiçbir sözlükte bir erkek oyuncuyu böyle anlatmadım ya sısıısıss

süper oyuncu. severiz bu arada. drive falan var uçuyor adam fdsfsdsf

akrep burcudur.

ıdoldur.

demin bitirdiğim 'the gray man' filminde döktüren aktör.giyaben tebriklerimi sunuyorum.

sadece tek bakışı olan aktör. romantik komedide de aynı, aksiyonda da. drive filmi hayatta en nefret ettiğim 2 filmden biridir.