sahilde sızıp şezlongda uyanmak

dünyanın en kötü hangover hali değildir elbet ama berbattır. gece birileri gitar çalardı. parfüm kokusu meme kokusuna karışmış kızlar vardı.

sonra son hatırladığınız şey, saat 02.00 gibi hatunların eve gitmesi ve mal bir adamla, 4 tuborg daha alıp içmeye devam ettiğiniz. galiba o da gitmiş 04.00 gibi.

süper eğlenceli gecede, yıldızlara bakarak uyumak istemişsiniz. 100 metre yürüyüp eve gitmek zor gelmiş.

ama güneş tepenize doğmuş. o halde uyanmışsınız sabahın köründe. başınızda bando ekipleri var. sırtınızda otoban gibi şeritler kalmış. her yeriniz ağrıyor.

sabahın köründe elinde günlük gazete ile yürüyen manyak emekli moruklar, aşağılayıcı bakışlarla bakıyor size. çok boktan bi hal o.

lakin ne değerliymiş be. şimdilerde anca kampingte saat sabah 7 suları gibi ağzını gözünü fırçalayan iğrenç tipler görüyor gözüm. yeşil çadırına s.ktuğumun top sakallısı.

kırılıyom.

15 dk sonra deniz kıyısında, bir şezlonga uzanıp içmeye başlayacağım, umarım sızıp kalmam. dışarısı 35 derece havanın serinlemesini bekliyorum deniz kenarında şezlonga uzanıp buz gibi birayı içebilmek için.
sızıp kalabilirim de.
çünkü hava sıcak.