şehir efsaneleri

kanıtı olmayan ama bir şekilde dilden dile dolanan hikayeler. bazıları doğaüstü olay ve inanç ağırlıklı, bazılarıysa yaratıcı zeka ürünüdür. genellikle sosyal mesaj vermek, bir şeyi kutsallaştırmak için anlatılsa da, bazıları mizah amaçlıdır.

askerlik yapan herkesin kendi askeriyesinde yaşanmış gibi anlattığı bir tanesini yazayım.

izne çıkmak için çantasını toplayıp, sivillerini giyen asker nizamiye kapısına gelmiş. oradaki askerler izin belgesi sormuş, belge falan yok, bizimki komutandan izin aldım ben diyor. alıyorlar bunu götürüyorlar bölük komutanına, anlatıyorlar durumu. komutan askere sana kim izin verdi diye soruyor; asker dönüyor atatürk büstüne çakıyor selamı, veriyor tekmili, büyük komutan mustafa kemal paşa'dan izin aldım diyor. bölük komutanı yazıyor hemen izin kağıdını, bırakın gitsin diyip yolluyor.

afyonda bir kavşakta fil heykeli var. neden diye sorduğum bir tanıdığım bir zamanlar oralarda fillerin yaşadığını, hatta bir filin devrilen bir kağnıyı çevirerek düzeltip savaşın kaderini etkilediğini söyledi.

aslında kardeş şehir hamm dan gelen bir hediye.

insanların varlığının başladığından bu yana devamlı var olmuşlardır. kimi roman, kimi de hikaye formuna bürünmüştür. teknolojiye de uyum sağlayarak filmlere konu olmuş, sosyal medya paylaşımlarında yer edinmişlerdir. küçük çaplı olanı da vardır, büyük çapa ulaşıp beynelminel hale dönüşeni de vardır. bilim, psikoloji, sosyolojinin kadrajına da girmişlerdir.

(bkz: risk budur)

yukarıdaki bkz'nin kahramanı olduğunu iddia eden iki kişi tanıdım. birinin de okulunda olmuş bu olay.

neymiş?''doberman cinsi köpekler yaşları ilerledikçe gövdeleri büyür ama kafatasları hep aynı kalırmış, bu yüzden belli bir yaşa gelince beyni kafatasına sığmaz delirir ve sahibini bile tanımazmış!!!''
geçiniz efendim ciddiye almayınız.

koyun saymanın uykuya dalışı kolaylaştırmaması:
koyun saymanın çıkış noktası petrus alfonsi adlı yazar tarafından yazılan, "disciplina clericalis" adlı öyküye dayanıyor.

fakat araştırmalar bunun tam tersini gösteriyor. koyun saymak beynin bilişsel hale gelmesinden ötürü uykuyu ertelediği ortaya çıkmış, hatta bir de karşılaştırma yapılmış. bir grup doğa resmi hayal ederek uyumaya çalılmış, bir öteki grup koyun saymış. doğa resmi hayal eden kişiler 25dk daha erken uykuya dalmış.

bir diğer adı da mittir. kulaktan kulağa yayılır, her yayılmada üzerine bir şeyler daha eklenir.