orijinal adı : şazde ehtecab
yazar : huşeng golşiri
yıl : 1973
iran'ın devrik bir şehzadesinin öyküsünün anlatıldığı eser 1920'lerde geçer. eski ihtişamlı günlerinin hayalleri ile teselli bulmaya çalışan yıkıntılar içinde bir prens.
yazar : huşeng golşiri
yıl : 1973
iran'ın devrik bir şehzadesinin öyküsünün anlatıldığı eser 1920'lerde geçer. eski ihtişamlı günlerinin hayalleri ile teselli bulmaya çalışan yıkıntılar içinde bir prens.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 11.06.2021 12:09 tarihinde açılmıştır.
1.
bir huşeng golşiri romanıdır.
çocukken bir gece bir akrabamıza misafirliğe gitmiştik. ben çok küçüktüm ama her anını hatırlıyorum olan biten her şeyin. gece yaşlılar ve çocuklar yattıktan sonra annemler, teyzemler ve aynı yaş grubundaki herkes oturup dedikodu yapmaya devam ettiler o gece. ben yatan ve uyuyan ekipte idim.
öyleyken, ben gecenin bir yarısı olduğunu düşündüğüm, halbuki daha geceyarısına yakın bile olmayan bir saatte aniden uyandım ve köy yerinin korkutucu karanlığında nerde olduğumu hatırlayamadım. ani bir tepki olarak her kahraman türk çocuğunun yapacağı gibi bağıra bağıra ağlamaya başladım. sonra yataktan el yordamı ile kalktım, yer yatağı olduğu için çok da zor olmadı hem kalkıp hem ağlamak.
bir süre sonra cama dokununca elim bu sefer cama vura vura bağırmaya başladım. ama yine bir tepki alamadım. uzatmayayım sonunda tahta kapıya ulaşıp açınca ışığı gördüm. annelerin olduğu odaya girince de herkesin şaşkın şaşkın bana baktığını fark ettim. olay basit bir salaklıktı faili olduğum. ama o kadar korkmuştum, o kadar kaybolmuş, terk edilmiş hissetmiştim ki anlatamam. işte bu kitabı okuduğum her sayfada aynı duyguları yaşadım.
okuduğum en tuhaf kitaplardan biri. kayboldum içinde. yolumu bulmakta o kadar zorlandım ki bir ara tamamen yitip gittiğimi hissettim. tam yok olmanın eşiğine geldiğim anlarda bir şekilde bir yol ya da yol olduğunu sandığım bir yere çıksam da bu sadece yeniden kaybolmak içindi.
tüm bunlara rağmen nedenini açıklayamayacağım, anlatmaya bile kalkmayacağım bir şekilde çok etkilendim kitaptan.
çocukken bir gece bir akrabamıza misafirliğe gitmiştik. ben çok küçüktüm ama her anını hatırlıyorum olan biten her şeyin. gece yaşlılar ve çocuklar yattıktan sonra annemler, teyzemler ve aynı yaş grubundaki herkes oturup dedikodu yapmaya devam ettiler o gece. ben yatan ve uyuyan ekipte idim.
öyleyken, ben gecenin bir yarısı olduğunu düşündüğüm, halbuki daha geceyarısına yakın bile olmayan bir saatte aniden uyandım ve köy yerinin korkutucu karanlığında nerde olduğumu hatırlayamadım. ani bir tepki olarak her kahraman türk çocuğunun yapacağı gibi bağıra bağıra ağlamaya başladım. sonra yataktan el yordamı ile kalktım, yer yatağı olduğu için çok da zor olmadı hem kalkıp hem ağlamak.
bir süre sonra cama dokununca elim bu sefer cama vura vura bağırmaya başladım. ama yine bir tepki alamadım. uzatmayayım sonunda tahta kapıya ulaşıp açınca ışığı gördüm. annelerin olduğu odaya girince de herkesin şaşkın şaşkın bana baktığını fark ettim. olay basit bir salaklıktı faili olduğum. ama o kadar korkmuştum, o kadar kaybolmuş, terk edilmiş hissetmiştim ki anlatamam. işte bu kitabı okuduğum her sayfada aynı duyguları yaşadım.
okuduğum en tuhaf kitaplardan biri. kayboldum içinde. yolumu bulmakta o kadar zorlandım ki bir ara tamamen yitip gittiğimi hissettim. tam yok olmanın eşiğine geldiğim anlarda bir şekilde bir yol ya da yol olduğunu sandığım bir yere çıksam da bu sadece yeniden kaybolmak içindi.
tüm bunlara rağmen nedenini açıklayamayacağım, anlatmaya bile kalkmayacağım bir şekilde çok etkilendim kitaptan.
devamını gör...
