roman / edebiyat
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

gülten dayıoğlu romanı. gençlik romanıdır, bir genç kızın gizli defteri gibi bir genç kızın defteridir, ama başrol ela bir genç kızın gizli defteri'nin başrolü serra gibi "örnek vatandaş" olarak ele alınmaz.


boğaziçi üniversitesinde psikoloji master'ı yapan ülev, zengin bir ailenin kızı olan ela ile tezi için görüşmeye başlar. daha sonra aralarında bir danışman - danışan ilişkisi 10 yıl boyunca süregider.

romanın başında 11 yaşında olan kahramanımız ela, eski istanbullu armatör bir babayla rum dönmesi bir bozcaadalı annenin tek çocuğudur. mükemmeliyetçi annesi onu her sınavda birinci olacak şekilde yetiştirmiş, en iyi hocaları tutarak piyano ve binicilik öğretmiştir. aileden gelen bu birikimi ve maddi imkanlarıyla istediği gibi hayat sürebilecek olan ela pre-ergenlik döneminde bu baskılardan bıkmıştır, aslında ailesinin öğütleri yerine kendi el yordamıyla bir hayat kurmak, deli petro gibi yenile yenile yenmeyi öğrenmek istemektedir. roman boyunca an gelir solcu olur eylemlere katılır, an gelir sigara veya hap dener, annesinin karşı çıktığı yakışıklı bir çocukla evlenir ve kocası tarafından aldatılır, work and travel'de annesinden gizli bir ilişkiye girer ve kalp hastası sevgilisi ölür, türkiye'ye dönüşte annesinden "çocukluk arkadaşımın oğlundan başka kırıştıracak oğlan bulamadın mı, üstelik bana yalan söylüyorsun ve ilişkinizi arkadaşımdan duyuyorum" diye azar işitir, ailesinin ısrarlarına rağmen gemi mühendisliği okumaz, babasının iş ortağının oğluna zerre yüz vermez... ilginç olan ela, ergen olarak da hep annesiyle zıtlaşır, babasıyla arası çok iyidir, oğlan anneye kız babaya yakın olur ya, öyle bir şey herhalde...

bir yandan da ela zaman zaman annesinin müzmin bekar halasını ziyaret etmektedir. bozcaada'da dedelerinden kalan köşkte tek başına yaşayan haladan annesinin ilk aşkı alexandros'a dair bilgiler alır. alexandros'un sonra amerika'ya göç ettiğini, karısını da kaybettiğini duyar. bir yandan da annesinin sık sık amerika'ya gidip gelmesine "acaba?" der. sonunda öğrenir ki annesi aslında kanserdir. neyse annesi sonunda iyileşir.



romanın sonunda ela, birleşmiş milletler'in bir proje yarışmasını kazanır ve ödül töreninde "8. renk"i açıklar: her birey kendi yolunu bulmalı, klasik ön kabullerden uzak durmalıdır. öyle öğütlere göre davranmayıp kendi yolunuzu çizerseniz bir de bakmışsınız aslında herkesin yedi renkli dediği gökkuşağı sekiz renkliymiş, olamaz mı?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sekizinci renk" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim