semizotu yemeği yerken gelen iç sıkıntısı
başlık "zugra" tarafından 26.08.2024 22:33 tarihinde açılmıştır.
1.
bugün beni yerden yere vurarak döven iç sıkıntısıdır. bu kadar anlamsız bir yemek olabilir mi?
hayatı sorgulatan bir buhran gelir üzerinize.
semizotunu sevmediğim için başlık açtım, evet.
hayatı sorgulatan bir buhran gelir üzerinize.
semizotunu sevmediğim için başlık açtım, evet.
devamını gör...
2.
bugün aynı duyguları yaşadım o kadar iyi anlıyorum ki..
devamını gör...
3.
semizotunun mini mini siyah tohumları olduğunu öğrenseniz...
bu gereksiz bilgi ile daha da çok sıkılırsınız.
bu gereksiz bilgi ile daha da çok sıkılırsınız.
devamını gör...
4.
ekşili bir pirpirim aşı olacak şimdi.
devamını gör...
5.
ben son semizotu yemeğini yediğimde resmen toprak yemiş gibi oldum. komşu getirmiş, iyi temizlenmemiş olmalı ki adeta toprak kokuyordu. allah, devamlı otla beslenenlere sabır versin. vejetaryen olmak zor iş vesselam.
devamını gör...
6.
her şeyin yemeği olmaz yahu, yapmayın!
semizotu dediğin canlıya limon sık bolca, tuz ve zeytinyağı, bitti gitti.
semizotu dediğin canlıya limon sık bolca, tuz ve zeytinyağı, bitti gitti.
devamını gör...
7.
diğer yemekleri düşününce bir iç sıkıntısı geldiği doğrudur.
devamını gör...
8.
9.
bende olmayan sıkıntı. bu kadar. hadi gorusuruz ben baska basliga kacar.
devamını gör...
10.
trajikomik bi travmadir benim için. değil yemeği kendisini tek başına yemek bile bence göt ister. içim daraldı.
bi arkadaşın evine başka bir arkadaşımla yemeğe davetliydik. annesi masaya zibilyon tane ot yemekleri doldurmuş. yemek yemektir sonuçta da gözler avuçiçi kadar et de arıyor. neyse efendim bizim arkadaşın annesi yoğurtlu sarımsaklı semizotu yapmış. ben sevmem semizotunu o yüzden tadına dair bakmadım. diğer davetli arkadaşım başladı buna abanmaya. görmemiş ve kıtlıktan çıkmış gibi ekmeği bandıra bandıra yiyor. utanmaz lavuk arada kulağıma eğilip "masada yenilebilir tek ot bu diyo". yapma yeme artık mideni bozacaksin diyorumsa da yok. hadi bizim arkadaş aç, arkadaşın annesi tabak boşaldıkça dolduruyor semizotunu. bizim çayırda otlayan davar da yedikçe yiyor otu. neyse yemek faslı bitti. çok yedik eve yürüyerek gidelim falan dedik. malum davarı ahıra bırakıp eve geçeceğim. çobanız neticede.
yokuş aşağıya yardırıyoruz. bizim lavuğun karnından garip garip sesler geliyor. "miden yemek gördü de idrak mi edemiyor?"diye dalga geçiyorum ama bu öyle bi guruldama değil. adeta enbe orkestrası. bizim lavuk yolun ortasında iki büklüm yere uzandı. "acil tuvalet bul" diyor. pisliğine yok diyorum ama gülmekten konuşamıyorum bile. hani küçük bi velet var ostura ostura tuvalete koşuyor. ahahahah yokuş aşağıya o vaziyette indiğinizi düşünün. her adımda dötünüzden işediğinizi. yanınızdan geçenlerin size iğrenerek baktığını... devamı fazla iğrenç değinmiyorum. hansel ve gretel'in arkasından iz bıraktığı gibi iz bıraktı arkadaş evine kadar. çevre ve şehircilik bakanlığı böyle asfalt çalışması görmemiştir.
diyeceğim o ki semizotu bağırsakları coşturuyor. mümkünse çiğ bile yemeyin, yerseniz de bizim davar gibi abanmayın. ki artık sayemde kimse semizotu yiyemeyecek. her otun yahnisini yedikte semizotu kaldı.
iç'sel sıkıntı sayılır. içsel sıkıntının dışa vurumu da diyebiliriz.
bi arkadaşın evine başka bir arkadaşımla yemeğe davetliydik. annesi masaya zibilyon tane ot yemekleri doldurmuş. yemek yemektir sonuçta da gözler avuçiçi kadar et de arıyor. neyse efendim bizim arkadaşın annesi yoğurtlu sarımsaklı semizotu yapmış. ben sevmem semizotunu o yüzden tadına dair bakmadım. diğer davetli arkadaşım başladı buna abanmaya. görmemiş ve kıtlıktan çıkmış gibi ekmeği bandıra bandıra yiyor. utanmaz lavuk arada kulağıma eğilip "masada yenilebilir tek ot bu diyo". yapma yeme artık mideni bozacaksin diyorumsa da yok. hadi bizim arkadaş aç, arkadaşın annesi tabak boşaldıkça dolduruyor semizotunu. bizim çayırda otlayan davar da yedikçe yiyor otu. neyse yemek faslı bitti. çok yedik eve yürüyerek gidelim falan dedik. malum davarı ahıra bırakıp eve geçeceğim. çobanız neticede.
yokuş aşağıya yardırıyoruz. bizim lavuğun karnından garip garip sesler geliyor. "miden yemek gördü de idrak mi edemiyor?"diye dalga geçiyorum ama bu öyle bi guruldama değil. adeta enbe orkestrası. bizim lavuk yolun ortasında iki büklüm yere uzandı. "acil tuvalet bul" diyor. pisliğine yok diyorum ama gülmekten konuşamıyorum bile. hani küçük bi velet var ostura ostura tuvalete koşuyor. ahahahah yokuş aşağıya o vaziyette indiğinizi düşünün. her adımda dötünüzden işediğinizi. yanınızdan geçenlerin size iğrenerek baktığını... devamı fazla iğrenç değinmiyorum. hansel ve gretel'in arkasından iz bıraktığı gibi iz bıraktı arkadaş evine kadar. çevre ve şehircilik bakanlığı böyle asfalt çalışması görmemiştir.
diyeceğim o ki semizotu bağırsakları coşturuyor. mümkünse çiğ bile yemeyin, yerseniz de bizim davar gibi abanmayın. ki artık sayemde kimse semizotu yiyemeyecek. her otun yahnisini yedikte semizotu kaldı.
iç'sel sıkıntı sayılır. içsel sıkıntının dışa vurumu da diyebiliriz.
devamını gör...
11.
ortak iş yaptığımız bir meslektaşla antep'e gittik. akşam işin sahibi bizi yemeğe davet etti. mezeler arasında pirpirim cacığını gördüm ve gözüm ışıldadı. hemen sipariş verdim. meslektaş ben bilmediğim şeyi yemem dedi. biraz sonra mezeler geldi. al ekmeğin ucuyla şundan dedim. aldı. sonra bir daha aldı. sonra tabağı önüne çekip "sen kendine yenisini ısmarla" dedi.
antep'te semizotuna pirpirim derler.
pirpirim yenmez mi ya. bugün saksılardan topladım. 20 kilodan fazla. 4x4 organik. komşulara dağıttım epeyce. yarın nar ekşili salatasını yapacağım. böyle bir nimete omuz çekiyor kokmuşlar. yemeyin len.
antep'te semizotuna pirpirim derler.
pirpirim yenmez mi ya. bugün saksılardan topladım. 20 kilodan fazla. 4x4 organik. komşulara dağıttım epeyce. yarın nar ekşili salatasını yapacağım. böyle bir nimete omuz çekiyor kokmuşlar. yemeyin len.
devamını gör...
12.
abi semizotu sevilmez mi ya? gidiyorlar yemek yapmayı bilmeyen kişilerden yemek yiyorlar sonra onu sevmiyorum bunu sevmiyorum diyorlar...
devamını gör...
"semizotu yemeği yerken gelen iç sıkıntısı" ile benzer başlıklar
semizotu
54