1.
türkçede sıklıkla biri ötekinin yerine kullanıldığı halde birbirine karıştırılmayan iki sözcük: empati ve sempati. karşılaştırma başlığı burada da açılmış. ben kesinlikle yeterli olduğunu sanmıyorum. nasıl '(bkz: umarsız)' sözcüğü defalarca ve her yerlerde yazdığım halde sürekli yanlış kullanılmaya devam ediyorsa, bu sözcükleri de şimdi buraya yazmış olmam bir şeyi değiştirmeyecek, birbirinin yerine hiç yanlış yapılmıyormuşçasına kullanılmaya devam edilecek.
bir ara bir yerlere galat-ı meşhur lugat-ı fasihten yeğdir sözünün de açıklamasını yapmıştım. yukarıdaki iki sözcük de aslında bir galat-ı meşhur örneği sayılabilir. bu nedenle bırakınız yapılsın, bırakınız kullanılsın diyorum.*
aslında bu başlığı buraya açmamın nedeni bu birbirinin yerine sıklıkla kullanılan iki sözcüğü deşifre etmek değil. yalnızca beni gerçekten güldüren hoş bir videoyu paylaşarak, izleyecek olanların bu ölümlü dünyada birazıcık da olsa gülümsemelerini sağlamak.
ben konuyu burada kesip hemen videoyu paylaşmak istesem de, içimdeki öğretmen 'hayır' diyor. onu dinlemek zorundayım.
şimdi efendim; hepimizin malumu olduğu üzere empati öylesine önemli bir kavramdır ki, batılı okulların müfredatlarında ders olarak okutulmuşluğu vardır.
nedir empati?
kendimizi başkasının yerine koymak. evet, herhangi bir olay ya da durum karşısında, o olayı/durumu yapan ya da 'maruz' kalanın yerine kendimizi koyabilmemiz, onun bakış açısını, nedenlerini görebilmemiz.
hakkında saatlerce konuşulacak, sayfalarca yazılacak bir konu bu. öylesine önemli, öylesine gerekli. hele bizim gibi sürekli ayrıştırıcı, sürekli ötekileştirici toplumlarda.
otistik bireylerin genelden en önemli ayrışan özellikleri empati yapamamaları. yapmak isteseler bile yapamıyorlar. bu nedenle otistikler. ve otistikler aslında toplumun geneli için önemli bir sorun. neredeyse en ufacık bir yanlışta, eğer ki, otistik birey de çok zeki bir bireyse, bir seri katil olasılığı ile karşılaşabiliyoruz. bu konuda bizim toplumumuzda yapılmış çok fazla araştırma yok ama batılı toplumlarda bununla ilgili yapılmış çok fazla araştırma var. (şimdi benden o araştırmaları istemeyiniz lütfen, yapılacak kısa bir google araştırmasında karşınıza pek çok araştırma çıkacaktır eğer ingilizce biliyorsanız.) (gerçi bizde otistik olsan da olmasan da, o başkasından nefret etme güdüsü neredeyse doğar doğmaz geliyor ama o da başka bir yazının konusu olsun.)
ne demiştik, empati çok önemlidir. peki ya sempati?
bizler sempatiyi herhangi bir şeye karşı hoşlanma duygusu olarak alırız, öyle benimsemişizdir. gerçekten sempati bu mudur?
uzun yıllar sempatiyi ben de bu anlamda bildim ve kullandım. ingilizce öğrenmeye başladıktan sonraki süreçte, özellikle yabancı dizileri orijinal dilinde izlerken dikkatimi çekmişti. ingilizce konuşanlar sempati sözcüğünü bizim kullandığımız anlamdan farklı kullanıyorlardı.
neydi bu fark?
onlar 'sempati'yi, gördükleri, duydukları, okudukları her ne ise, o kişi, olay ya da durumu bizzat kendileri tecrübe ediyormuşçasına algılamak anlamında kullanıyorlardı. yani o şey her ne ise onu yaşamak. empatideki gibi kendilerini o kişi gibi düşünmeyip bizzat kendileri olmak. evet, gerçekten zor. çok önemli bir nüans* var çünkü. empatide yargılama yoktur. sempatide ise yargılama vardır ama bu yargı, yargılanan her ne ise o 'şey'e karşı doğrudan olumlamalı bir yargıdır. her iki sözcük de insan olmak için çok gerekli sözcükler. şairin dediği gibi dünyayı hem güzellik hem sevgi kurtaracak diyelim ve bu her yerinden sevgi fışkıran yazımızı bitirelim isterdim. ama henüz değil, daha karpuz kesilmedi. karpuzu kesmeden önce söyleyeceklerimizi bitirelim.
empati sempatiden önce geliyor arkadaşlar. empati kurabilen bireyler sempati duyabiliyor. ve empati sempatiye dönüştüğü zaman tadından yenmiyor. çünkü empatide eylem yok ama sempati de eylem söz konusu. çünkü sempati empatinin eyleme dönüşmüş hali.*
evet şimdi de gelelim karpuzumuza. bu videoyu izleyenlerin arasında gülmeyenler de oldu. ama gülenler çoğunlukta. sanırım gülmeyenlerin gülmeme nedeni empati yapamamalarıydı. empati yapabilselerdi, videodaki durumu bizzat kendileri yaşayarak (yani sempatiyle) kahkaha atabilirlerdi.
(video aslında bir reklam videosu. ama benim şimdiye kadar konusunu bu kadar güzel işlemiş bir reklama rastladığım olmadı. video öncesi bu açıklamayı da boynumun borcu bildim.) iyi seyirler.
bir ara bir yerlere galat-ı meşhur lugat-ı fasihten yeğdir sözünün de açıklamasını yapmıştım. yukarıdaki iki sözcük de aslında bir galat-ı meşhur örneği sayılabilir. bu nedenle bırakınız yapılsın, bırakınız kullanılsın diyorum.*
aslında bu başlığı buraya açmamın nedeni bu birbirinin yerine sıklıkla kullanılan iki sözcüğü deşifre etmek değil. yalnızca beni gerçekten güldüren hoş bir videoyu paylaşarak, izleyecek olanların bu ölümlü dünyada birazıcık da olsa gülümsemelerini sağlamak.
ben konuyu burada kesip hemen videoyu paylaşmak istesem de, içimdeki öğretmen 'hayır' diyor. onu dinlemek zorundayım.
şimdi efendim; hepimizin malumu olduğu üzere empati öylesine önemli bir kavramdır ki, batılı okulların müfredatlarında ders olarak okutulmuşluğu vardır.
nedir empati?
kendimizi başkasının yerine koymak. evet, herhangi bir olay ya da durum karşısında, o olayı/durumu yapan ya da 'maruz' kalanın yerine kendimizi koyabilmemiz, onun bakış açısını, nedenlerini görebilmemiz.
hakkında saatlerce konuşulacak, sayfalarca yazılacak bir konu bu. öylesine önemli, öylesine gerekli. hele bizim gibi sürekli ayrıştırıcı, sürekli ötekileştirici toplumlarda.
otistik bireylerin genelden en önemli ayrışan özellikleri empati yapamamaları. yapmak isteseler bile yapamıyorlar. bu nedenle otistikler. ve otistikler aslında toplumun geneli için önemli bir sorun. neredeyse en ufacık bir yanlışta, eğer ki, otistik birey de çok zeki bir bireyse, bir seri katil olasılığı ile karşılaşabiliyoruz. bu konuda bizim toplumumuzda yapılmış çok fazla araştırma yok ama batılı toplumlarda bununla ilgili yapılmış çok fazla araştırma var. (şimdi benden o araştırmaları istemeyiniz lütfen, yapılacak kısa bir google araştırmasında karşınıza pek çok araştırma çıkacaktır eğer ingilizce biliyorsanız.) (gerçi bizde otistik olsan da olmasan da, o başkasından nefret etme güdüsü neredeyse doğar doğmaz geliyor ama o da başka bir yazının konusu olsun.)
ne demiştik, empati çok önemlidir. peki ya sempati?
bizler sempatiyi herhangi bir şeye karşı hoşlanma duygusu olarak alırız, öyle benimsemişizdir. gerçekten sempati bu mudur?
uzun yıllar sempatiyi ben de bu anlamda bildim ve kullandım. ingilizce öğrenmeye başladıktan sonraki süreçte, özellikle yabancı dizileri orijinal dilinde izlerken dikkatimi çekmişti. ingilizce konuşanlar sempati sözcüğünü bizim kullandığımız anlamdan farklı kullanıyorlardı.
neydi bu fark?
onlar 'sempati'yi, gördükleri, duydukları, okudukları her ne ise, o kişi, olay ya da durumu bizzat kendileri tecrübe ediyormuşçasına algılamak anlamında kullanıyorlardı. yani o şey her ne ise onu yaşamak. empatideki gibi kendilerini o kişi gibi düşünmeyip bizzat kendileri olmak. evet, gerçekten zor. çok önemli bir nüans* var çünkü. empatide yargılama yoktur. sempatide ise yargılama vardır ama bu yargı, yargılanan her ne ise o 'şey'e karşı doğrudan olumlamalı bir yargıdır. her iki sözcük de insan olmak için çok gerekli sözcükler. şairin dediği gibi dünyayı hem güzellik hem sevgi kurtaracak diyelim ve bu her yerinden sevgi fışkıran yazımızı bitirelim isterdim. ama henüz değil, daha karpuz kesilmedi. karpuzu kesmeden önce söyleyeceklerimizi bitirelim.
empati sempatiden önce geliyor arkadaşlar. empati kurabilen bireyler sempati duyabiliyor. ve empati sempatiye dönüştüğü zaman tadından yenmiyor. çünkü empatide eylem yok ama sempati de eylem söz konusu. çünkü sempati empatinin eyleme dönüşmüş hali.*
evet şimdi de gelelim karpuzumuza. bu videoyu izleyenlerin arasında gülmeyenler de oldu. ama gülenler çoğunlukta. sanırım gülmeyenlerin gülmeme nedeni empati yapamamalarıydı. empati yapabilselerdi, videodaki durumu bizzat kendileri yaşayarak (yani sempatiyle) kahkaha atabilirlerdi.
(video aslında bir reklam videosu. ama benim şimdiye kadar konusunu bu kadar güzel işlemiş bir reklama rastladığım olmadı. video öncesi bu açıklamayı da boynumun borcu bildim.) iyi seyirler.
devamını gör...
"sempati duyarak gülmek" ile benzer başlıklar
sempati
1