bir şey yap, güzel olsun.
çok mu zor?
o vakit güzel bir şey söyle.
dilin mi dönmüyor?
öyleyse güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz.
beceremez misin?
o zaman güzel bir şeye başla.
ama hep güzel şeyler olsun.
çünkü her insan ölecek yaşta.

şems-i tebrîzî
devamını gör...
ani çıkışlarıyla tanınan iranlı mutasavvuf.
devamını gör...
ilk iranlı lgbti bireylerden olması muhtemel. o zamanlar iran böyle değil tabi çok modern.
devamını gör...
şeriat der ki: seninki senin, benimki benim. tarikat der ki: seninki senin, benimki de senin. marifet der ki: ne benimki var ne seninki. hakikat der ki: ne sen varsın, ne ben.
devamını gör...
şems=mevlana, mevlananın etme şiiri düşer akla adları geçince.
devamını gör...
birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat yada öldür; ama asla yaralı bırakma.sözlerinin sahibidir.
devamını gör...
hayatım altüst olur düzenim bozulur diye üzülme ne malum hayatının altının üstünden iyi olmadığı.
sözünün sahibidir.
devamını gör...
mevlananın kankisi.
devamını gör...
mevlânâ ile aralarındaki büyük bir bağ ile bilinen filozof, mutasavvıf olarak bilinir. elif şafak-aşk romanında çok güzel anlatmıştı.

"anladım ki: insanlar; susanı korkak. görmezden geleni aptal. affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar. göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar!"
devamını gör...


1186-1248
1186 yılında tebriz'de doğmuştur. adı muhammed, lakapları şemseddin, şems, şems-i tebrizî ve şemsü'l-hak ve'd-din'dir.
iranlı mutasavvıf. mevlânâ celâleddîn-i rûmî'nin gönül dünyasında büyük değişikliklere sebep olan ve mevlânâ tarafından yazılan ilâhî aşk şiirlerinden oluşan "dîvân-ı şems-î tebrîzî" adındaki nazım eser sayesinde tanınan mevlana'nın sohbet şeyhidir.

bazı sözleri:
ey insan! kaf dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. unutma…
biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.
her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.
bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma.
birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
hayat bu , bir bakarsın herşey bir anda son bulur. hayat bu, son dediğin an herşey yeniden can bulur.
edep aklın tercümanıdır: insan edebi kadar akıllı, aklı kadar şerefli, şerefi kadar kıymetlidir.
otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme. yoksa kaçırıcağın keçilere çobanlık yaparsın.
yaşarken anlayamadıkları değerleri öldükten sonra anlamanın kimseye faydası yok.
sen ol da ister yar ol ister yara, lütfun da başım üstünde kahrın da.
kalp ruha der ki: ben severim, aşık olurum ama acısını nedense hep sen çekersin. ruh da cevap verir: sen yeter ki, sev.
nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil.

devamını gör...
''kimse kimseyi kaybetmez, giden başkasını bulur, kalan kendini… ''
devamını gör...
şemsi pasajının ilk sahibi olan abimizdir. sesi de biraz büzüşüktür.
devamını gör...
hasan sabbah'ın kumandanlarından biridir aynı zamanda. kendisine şia (şiilik) mezhebine bağlı ismaili alt mezhebinin yayılması görevi tevdi edilmiştir. bunun sonucunda da mevlana gibi pek çok mürit yetiştirmiştir.
(bkz: hasan sabbah)
(bkz: mevlana)
devamını gör...
mevlana'nın ortanca oğlu tarafından öldürülmüştür. niye öldürüldüğünü ise araştırabilirsiniz.
devamını gör...
mevlana'ya deist liği öğreten adam.
devamını gör...
sapkındır.
allah'ın kadın suretinde yanına geldiğini ve onunla oynaştığını iddia eder.
devamını gör...
15 yaşındaki kimya hatun'u boynunu kırmak suretiyle öldürmüştür. katildir, sapıktır.

şunları okumak bile kendisinin ne mal olduğunu gösterir.

mevlânâ ! şems-i tebrizî’nin kimya adında bir karısı vardı. bir gün şems hazretle­rine kızıp meram bağları tarafına gitti. mevlânâ haz­retleri medresenin kadınlarına işaretle : ” haydi gidin kimya hatunu buraya getirin

; mevlana, şemseddin’in gönlü ona çok bağlıdır ” buyurdu. bunun üzerine kadın­lardan bir grup onu aramaya hazırlandıkları sırada mevlânâ, şems’in yanına girdi. şems, şahane bir ça­dırda oturmuş, kimya hatunla konuşup oynaşıyor ve kimya hatun da giydiği elbiselerle orada oturuyordu. mevlânâ bunu görünce hayrette kaldı. onu aramağa hazırlanan dostların karıları da henüz gitmemişlerdi. mevlânâ dışarı çıktı. bu karı kocanın oynaşmalarına mâni olmamak için medresede aşağı yukarı dolaştı. son­ra şems ” içeri gel ” diye bağırdı. mevlânâ içeri girdiği vakit, şems’ten başkasını görmedi. bunun sırrını sor­du ve : ” kimya nereye gitti ” dedi. mevlânâ şems : ” yü­ce tanrı beni o kadar sever ki istediğim şekilde yanıma gelir. şu anda da kimya şeklinde geldi ” buyurdu, işte bayezid’in hali de böyle idi. tanrı ona daha sakalı bit­memiş bir genç şeklinde göründü.

kaynak :“menakibu arifin : 2 – 56.57.69.70.s – ahmed eflaki – m.e.b şark islam kılasikleri . ist.1989
devamını gör...
prof. dr. erkan türkmen'in tebrizi hakkında yayınladığı eski bir kitabı okumuştum. tebrizi'nin kaleme aldığı birçok hikayeye yer verilmişti hâliyle. gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki bomboş hikayeler. belki mevlana doludur, bilmiyorum.
devamını gör...
kalenderi şeyhidir...

devamını gör...
baş dai'dir, alamut prensidir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"şemsi tebrizi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim