benim serander olarak duyduğum, xerander olarak da geçen, muhtemelen rumcadan evrilen,
maksadı fare gibi tahıl canavarlarına karşı tahılları muhafaza etmek olan, kazıklar üstüne kurulu ahşap depo.
şu zamanda çoğu parkta görsel maksatla kullanılmaktadırlar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
serander.

doğu karadenize'e özgü zahire deposu. kestane, ceviz ya da kiraz ağacından dört, bazen 6 ya da 8 hatta 12 ahşap ayak üstüne kurulmuş döşemesinde ve duvarlarında havalandırmaya uygun açıklıklar bırakılmış tek odalı yapı. içinde en çok mısır olmak üzere tohum için ayrılmış tahıllar, kış için hazırlanmış meyve kuruları, turşular ve salamura gibi yiyecekler muhafaza edilir. seranderlerin döşemesi tarviça denilen kestane ağacından 5 ya da 10 cm kalınlığında rabıtalarla kaplıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

seranderlere sabit olmayan merdivenle çıkılır. fare gibi tahıl canavarlarının yukarı tırmanmasını engellemek için ayaklar üzerine ters koni olarak metal yada ahşap bilezikler geçirilir. bunlara podes veya podosi denir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

trabzon'da serender ve serander, ordu, giresun ve rize'de serendi, zonguldak'ta seren, hemşin'de serende, rize'de bazen nayla, ordu, giresun, trabzon şalpazarı'nda bazen mazı veya mağazu, sürmene'de paska gibi ismi birbirine yakın coğrafyada şehirden şehre değişir.

serander sözcüğü, yunanca "kurutucu" anlamındaki ksirantirion sözcüğüyle ilişkilidir. aynı fonksiyondaki yapılara ispanya ve portekiz'de de rastlanıyor ve adı horru veya hórreo olarak geçiyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ekonomik durumları serander yapmaya uygun olmayan kişilerin taştan yaptıkları zahire depoları da var. bunların adına anadolu'da mısır yerine kullanılan bir sözcük olan çotul kelimesiyle ilişkili olarak çotulma deniyor.

kaynak
devamını gör...
çocukken köydeki en sevdiğim arkadaşımla altına girip fısır fısır konuştuğumuz yer benim için. mahallede hemen hemen herkesin vardı ama bizim yoktu. olay maddi imkansızlıkta değildi sanırım tüm yıl orada konaklayan kimse olmadığı için olabilir.
ayrıca biz sanki sonraki "r" yi söylemiyorduk. ama yanlış hatırlıyor olabilirim yıllar geçti üzerinden.
devamını gör...
karadeniz bölgesi'ne özel olup,
daha çok artvin, rize, trabzon gibi doğu kısımlarında görülen, yöresel ihtiyaçlardan doğan, dört direk üzerine oturtulmuş otantik ahşap yapılardır. dört direkli inşa edilmesi biraz da fare gibi zararlı kemirgenlerin tırmanmasını engellemek amacı taşır . bu yüksek yapılara ahşap basamaklar vasıtasıyla çıkılır.
bundan belki 50 sene önce insanlar yiyeceklerinin çoğunu üretir, bugünkü gibi hazırlanmış gıdalar almazlardı. o yüzden bu ürettikleri yiyecek maddelerini de saklayıp depolayacak bir yere gereksinim vardı. aksi takdirde uzun ve zorlu geçecek kış mevsimi sıkıntı yaşayabilirlerdi. bu sebeple de serender denilen dört tahta direk üzerine kurulu ahşap depolar önem arz ederdi. bu ahşap yapılarda daha çok fındık, turşu, tarhana, un, mısır unu, arpa, erişte, yufka gibi kışlık zahireler depolanır. artık günümüzde yiyecek maddeleri hazır hale geldiği, üretimden tüketime geçiş yaşandığından bu serenderler fazla işlev görmez oldular. güzel görüntü veren estetik yapılar olarak bölgede varlıklarını sürdürüyorlar. serender ismi kimi yerde serander, kimi yerde serendi, kimi yerde de serendü şeklinde yöresel ağza göre farklılık gösterebiliyor.
devamını gör...
trabzon ili sürmene ilçesinde sahil yolu üzerinde bir restoran.
özellikle pidesi, balığı, kahvaltısı, sütlacı için gidilebilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim