roman / edebiyat
7.5 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

bir abdulrazak gurnah kitabıdır.

abdulrazak gurnah 2021 nobel edebiyat ödülünü kazanan ve benim de bu sayede tanıdığım ve bundan biraz mahcubiyet duyduğum büyük bir yazar. zanzibar doğumlu olan yazar hayatının büyük bir çoğunluğunu iltica ettiği ingiltere’de geçirmiş ancak sömürge döneminde yaşadıklarını asla içinden atamamış.

sürekli bir yabancılık hissi yaşadığı kitaplarından açıkça belli olan yazar, ne ingiltere’ye ne de anavatanına ait olduğunu hissedebilmiş, tıpkı sessizliğe hayranlık romanının kahramanı ingilizce öğretmeni gibi.

bu öğretmen daha çocukken ayrıldığı ülkesine hep uzaktan bakarken kızı ve eşiyle bile arasında hep bir duvar oluşur. kendine o kadar yabancı hisseder ki ingiltere’de bir ingiliz olan eşi ve bu kültürde büyümüş kızı ile farklılıkları bile rahatsız edici boyutlara ulaşır.

sonra ülkesine dönmek icap eder iki haftalığına. ancak bu iki hafta kendini tüm dünyaya yabancı hissetmesi için yeterli olur.

kendi ülkene yabancı olmaya başladığında başka hiçbir ülke seni avutamaz. zamanla her yerin ve herkesin yabancısı olmaya başlar insan. ve içinden derin bir iç çekiş gibi sessizliğe hayranlık başlar.
devamını gör...
hayatımızda hiç beklemediğimiz bir anda büyük bir yıkımla karşılaştığımızda derin bir sessizliğe gömülmez miyiz? ya da sevdiğimiz kişi tarafından gerçek olduğunu bildiğimiz ama duymak istemediğimiz şeylerle suçlandığımızda bu sözleri duymak yerine içkin bir suskunluğu tercih etmez miyiz çoğu zaman? veyahut bazı dertlerimizden kaçmak için içimizde debelenen sıkıntı canavarını susturmaya çalışmaz mıyız? işte kendi açımdan değerlendirdiğimde, bu kitap bir insanın ve bir toplumun yüzleşemediği sıkıntıları susturmasıyla geçen bir yaşama tanıklık etmemizi sağlıyor.

kitabın yazarı, 2021 nobel edebiyat ödülünü de alan abdulrazak gurnah, tanzaya’ya bağlı iki adadan oluşan özerk bir bölge olan zanzibar (veya zengibar) adasında doğup büyümüştür. ülkenin başkentinin zanzibar city olduğunu söylersem adanın bir ingiliz sömürgesi olduğu anlaşılacaktır sanırım. müslüman halkın çoğunlukta olduğu bu coğrafyadan 20’li yaşlarında eğitim için ingiltere’ye giden yazarımız orada afrika kolonileri hakkında akademik çalışmalarda bulunmuş ve yazdığı diğer eserlerde de bu konular üzerinde yoğunlaşmıştır.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
zanzibar adası


iletişim yayınlarından müge günay’ın çevirisiyle okumuş olduğum bu eser (250 sayfa), gayet anlaşılır ve basit dili ile anlatıcının duygu dünyasında bizi kolayca içine alabiliyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sessizliğe hayranlık’ta anlatıcının ismini hiçbir zaman öğrenemiyoruz, buradaki amacın kahramanın herhangi bir kimlikten bağımsız olan yaşamına vurgu yapmak olduğunu düşünüyorum. ayrıca anlatıcının yazarın kendisi olup olmadığı konusunda da herhangi bir bilgi verilmiyor.

hikayeye dönecek olursak, anlatıcı tıpkı yazarın gerçek hayatında olduğu gibi gençlik yıllarında zanzibar’dan ingiltere’ye gider. burada yetiştiği topraklardan çok farklı bir kültür ile karşılaşır. bir öğretmen olan kahramanımız, o zaman için ırkçı ve tepeden bakan klasik bir ingiliz ailesinde yetişmiş olan emma ile tanışır. emma; ailesinin tam tersi, ırkları ve etnik kimlikleri, kamusal dayatmaları önemsemeyen, özgürlükçü bir yaşamı benimsemiş tir. bu düşüncelerinden dolayı anlatıcı ve emma çocukları olsa da hiç evlenmemişlerdir.
anlatıcımız ingiltere’deki yaşamından ve evliliğinin gidişatından dolayı içsel bir çöküntü yaşamaktadır. sağlık sorunları baş gösterince, kızları amelia’nın da artık büyüdüğü bir zamanda doğup büyüdüğü toprakları ziyaret etmeye karar verir. 20 yıldır kendisini görmeyen ancak mektuplarla iletişim kurduğu ailesine daha önce ingiltere’deki bu evliliğinden hiç bahsetmemiş olan yazarımız orada annesinden geçmişte babasının o daha küçükken ingiltere’ye kaçıp gittiğini öğrenir. kendi yaşamı ile hiç tanıyamadığı babasının bir anda ailesini terk edip gitmesi arasında bağlantılar kurar. daha sonra ailesine ingiltere’de bir kadınla birlikte olduğunu itiraf eder, bu 20 yıldır görmediği annesinde şok etkisi yaratır. o da oğlu ile onu gençken sebebini hiçbir zaman bilemediği bir şekilde terk eden eski kocası arasında bağlantı kurar. bu buruk ve itiraflarla dolu ziyaretin ardından anlatıcımız ingiltere’ye döner. dönerken aklında emma ile ilişkisine yeni bir başlangıç yapma hevesindedir ancak eve gittiğinde emma onu terk etmek istediğini söyler ve bir anda onu yalnız bırakır. aynı şekilde kızları amelia da anlatıcının beklediği şekilde onu yalnız bırakıp evi terk edecektir.

son olarak, afrika halklarının ırkçı ve sömürgeci bir toplumda ayakta kalmak için verdiği insani çabaya bir yönüyle tanıklık ettiğimiz bu kitabı, okumak isteyenlere tavsiye ediyor, esenlikler diliyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sessizliğe hayranlık" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim