1.
bir andrey konchalovskiy filmidir.
filmin senaryosunu da yönetmen andrey konchalovskiy elena kiseleva ile birlikte yazmıştır. 2020 yapımı bu filmin başrollerinde yuliya vysotskaya, vladislav komarov ve sergei erlish oynamıştır. siyah beyaz çekilmiş olan bu film bafta ödüllerinde yabancı dilde en iyi film adayı olmuştur.
hikayemiz 1962 yılında sovyet sosyalist cumhuriyetler birliğinde geçiyor. josef stalin ölmüş ve yerini nikita kruşçev almış ve bu yaklaşık on yıllık dönemde işler pek de umulduğu gibi gitmemiş.
yiyecek fiyatlarına gelen zamlar gizli gizli ve alçak sesle ve elbette korkuyla dillendirilirken bir fabrikada bir grev başlar. bu grev bir süre sonra kontrolden çıkar ve ordunun ve elbette ki kgb'nin müdahalesi ile de kanlı bir katliama dönüşür.
hikayemizin odak noktasında olan parti yöneticisi kadın inanmış bir komünist olarak başlarda greve sert tepki verse de hem bu katliama tanık olmak hem de greve destek veren kızının ortadan kaybolmak onda bir kırılmaya yol açar.
hayata her zaman soldan bakan biri olarak bu filmi çok gerçekçi buldum. sovyet rejiminin saçma bir baskıcı yönetime dönüşmesinin çok güzel bir anlatımı olmuş. inandığımız şeyler inanılmaz bir hale geldiğinde elimizin ayağımızın boşalmasına nefis bir örnek.
filmin senaryosunu da yönetmen andrey konchalovskiy elena kiseleva ile birlikte yazmıştır. 2020 yapımı bu filmin başrollerinde yuliya vysotskaya, vladislav komarov ve sergei erlish oynamıştır. siyah beyaz çekilmiş olan bu film bafta ödüllerinde yabancı dilde en iyi film adayı olmuştur.
hikayemiz 1962 yılında sovyet sosyalist cumhuriyetler birliğinde geçiyor. josef stalin ölmüş ve yerini nikita kruşçev almış ve bu yaklaşık on yıllık dönemde işler pek de umulduğu gibi gitmemiş.
yiyecek fiyatlarına gelen zamlar gizli gizli ve alçak sesle ve elbette korkuyla dillendirilirken bir fabrikada bir grev başlar. bu grev bir süre sonra kontrolden çıkar ve ordunun ve elbette ki kgb'nin müdahalesi ile de kanlı bir katliama dönüşür.
hikayemizin odak noktasında olan parti yöneticisi kadın inanmış bir komünist olarak başlarda greve sert tepki verse de hem bu katliama tanık olmak hem de greve destek veren kızının ortadan kaybolmak onda bir kırılmaya yol açar.
hayata her zaman soldan bakan biri olarak bu filmi çok gerçekçi buldum. sovyet rejiminin saçma bir baskıcı yönetime dönüşmesinin çok güzel bir anlatımı olmuş. inandığımız şeyler inanılmaz bir hale geldiğinde elimizin ayağımızın boşalmasına nefis bir örnek.
devamını gör...