2024 abd yapımı mini dizi lord yoshii toranaga'nın keşfettiği sırları ve bunların dengeyi değiştirmesini anlatır.
yönetmen:
frederick e.o. toye
oyuncular:
cosmo jarvis
anna sawai
tadanobu asano
yuki kedoin
akiko kobayashi
hiroyuki sanada
frederick e.o. toye
oyuncular:
cosmo jarvis
anna sawai
tadanobu asano
yuki kedoin
akiko kobayashi
hiroyuki sanada
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "editör" tarafından 01.05.2024 18:14 tarihinde açılmıştır.
1.
80'lerin unutulmaz dizisinden günümüze uyarlanan mini dizi. başrollerinde hiroyuki sanada ve cosma jarvis'in paylaştığı dizinin yayınlanma tarihi şubat 2024.
shogun official trailer (2024) / movie trailers source
shogun official trailer (2024) / movie trailers source
devamını gör...
2.
yeni disney dizisi. eski bir dizi vardı, onun yeniden çekimi sanırım. eski dizi zamanında ortalığı kasıp kavurmuş.
eskisinin konusu japonya' nın içe kapalı olduğu ve iç savaş olan bir zamanda, 1600 lerde, bir ingiliz kaptanın kaza sonucu yolunun japonya' ya düşmesi, iç savaş taraflarının birine katılmasıydı.
1980 de çekilen dizinin baş rol oyuncusu (bkz: richard chamberlain) mektupla evlilik teklifi almakta rekor kırmış. ama adam gaymiş.
eskisinin konusu japonya' nın içe kapalı olduğu ve iç savaş olan bir zamanda, 1600 lerde, bir ingiliz kaptanın kaza sonucu yolunun japonya' ya düşmesi, iç savaş taraflarının birine katılmasıydı.
1980 de çekilen dizinin baş rol oyuncusu (bkz: richard chamberlain) mektupla evlilik teklifi almakta rekor kırmış. ama adam gaymiş.
devamını gör...
3.
son bölümün adı bir tütsülük zaman. bölümde fahişelerin kraliçesi toranagadan kopardığı bir tütsülük zaman diliminde toranagadan genelevlerin kurumsallaşmasını ve bir takım sosyal haklar+sgk+yol yemek istiyor. toranaga bacım kellem gidici sen benden ne istiyorsun diyor. kadın herkes öyle düşünüyor ama ağam bu aciz maraban bile bilir ki koskoca sen toranaga elini böyle kolay açık etmezsin. belli ki bir hinlik peşindesin diye imada bulunur ve diğerlerinin aksine ben kellenin daha uzun bir süre yerinde kalacağını düşünüyorum. ağam, bundandır ki taleplerimde ısrarcıyım diyor. toranaga anlık, ama anlık tebessümvari bir ağız oynatıyor. sonra ya bacım de get hele ya deyip basıp gidiyor.
bu sahne aklıma cengiz hanı getirdi. cengiz hanı bir dönem hapse atıyorlar. ama böyle milletin gelip geçtiği bir meydanda kafeste. herkes dalgasını geçiyor tabi. bir gün bir budist keşiş geliyor. şöyle bir duruyor. cengiz hanı süzüyor. o kafeste, perişan, adeta ölümü bekleyen adama bakıyor. diyor ki "buda'nı seversen! aha şu tepede bir tapınağım var, buradan çıktığında lütfen ona ilişme!". cengiz han başını kaldırıp keşişe bakıyor ve tebessüm edip diyor ki "tamam sana söz". daha sonra cengiz han oradan kurtulduktan ve herkesin ve her şeyin içinden geçtikten sonra o keşişin tapınağına dokunmuyor.
devamını gör...
4.
fena değildi ama sanki yarım kaldı, devamı gelirse de bekleriz... fragmanı hariç akılda kalan bişey yok...
neyse biz şevket altuğ'dan devam ya... selaminko aleykümko!
neyse biz şevket altuğ'dan devam ya... selaminko aleykümko!
devamını gör...
5.
altın küre ödüllerinde en iyi drama ödülünü kazanan dizi. ucu açık şekilde final yaptı. bir yığın cevapsız sorular bıraktı. buna rağmen ödül kazanmış. çok ilginç.
devamını gör...
6.
izlemeyi yeni bitirdiğim, küçüklüğümden aklımda kendisinden çok coşkun evcim'in dansı kalan ve 2. sezon için çalışmalara başlanan fx dizisi.
en başarılı bulduğum karakter ve aktör ise lord yobushige oldu.
ikide bir mirasını yeniden yazdırmasına da ayrı güldüm.
en başarılı bulduğum karakter ve aktör ise lord yobushige oldu.
ikide bir mirasını yeniden yazdırmasına da ayrı güldüm.
devamını gör...
7.
geçenlerde beş çember kitabı diye bir kitabı okuduktan sonra, “samuray mamuray bir şeyler izleyeyim” diye gelen can çekmesi üzerine başlayıp bir çırpıda bitirdiğim dizi.
iyi ki de öyle olmuş, çünkü biraz bağlantı kurabildim. sanıyorum dizide anlatılan yoshii toranaga, gerçekte tokugawa ieyasu. tarihler de tutuyor gibi.
dizi, ingiliz bir protestan denizci (anjin) ve birkaç mürettebatın japonya kıyılarına vurmasıyla başlıyor. konusunu da şu şekilde özetleyebiliriz: denizcimiz kendini, hükümdar öldüğü için verasetin çocuğa kaldığı, beş naibin de birbirini yediği bir ülkenin ortasında buluyor. portekizliler ticaretle beraber ülkeye katolikliği de sokmuş, protestanlar da kendilerine yer açmaya çalışıyor. ingiliz de hem hayatta kalmaya hem de kendi görevini yerine getirmeye çalışıyor. naiplerden biri olan müstakbel shogun da tam bu kaosta yükselme peşinde.
tarihte toyotomi hideyoshi diye bir shogun var. isyanları bastırmak için samurailer ve avamlar arasındaki ayrımı görünür kılıyor. samurailer iki kılıç taşıyabiliyor: biri kısa, biri uzun. bu uzun kılıcı sadece samurailer taşıyabiliyor. bunu niye anlattım? çünkü dizide de samurailerde hep iki kılıç vardı. gerçi bu samurai champloo’da da vardı ama olsun.*
hideyoshi öldüğünde hala iç karışıklıklar mevcut ve ölümünden sonra yerine tokugawa ieyasu geçiyor. ieyasu, hem hideyoshi’nin hem de ondan önceki shogunun danışmanlığını yapmış biri. hükümetini de şimdinin tokyo’su olan edo’ya kuruyor. döneminde dört temel sınıf var: samurailer, çiftçiler, zanaatkarlar ve tacirler. samurailer saygınlık bakımından en üst sınıf. toprak ağaları, yüksek bürokratlar, savaşçılar ve düşük dereceli memurlardan, piyadelerden oluşuyor. çiftçiler ikinci sırada çünkü pirinç üretiyorlar. genel olarak dönemi istikrarlı ve barışçıl şekilde geçmiş. öldüğünde de iktidar, aile üyeleri arasında devredilerek shogunluk tokugawa ailesinin kalıtsal özelliği oluyor. bunu niye anlattım? çünkü dizideki toranaga’da da benzer muhabbetler geçiyor.
neys.
ben baya beğendim diziyi. cast, kıyafetler, karanlık atmosfer vs. çok iyiydi; fakat ingiliz rolündeki kişiyi yakıştıramadım. tamam, boylu poslu, yakışıklı da mavi lens nedir? mavi gözlü oyuncu kıtlığı mı vardı? renkli lens biraz ürkütücü bir şey. *
diziyle ilgili bana en saçma gelen şey, herkesin sürekli seppuku yapması veya niyetlenmesi oldu. hele daha o ilk bölümde “kanıma dokunuyor aaamirim” diye çıkışıp sonra da seppuku isteyen salak... kardeşim, nerede kaldı samurailerin kılıç yolu? ne olur olmadık yerde kendini öne atıp bağırıyorsun? insan biraz yerine göre davranmayı bilir ya. hiç mi bir şey öğrenmedin? * senin yüzünden gül gibi fuji-sama hem çocuğundan oldu hem dul kaldı.
en beğendiğim şey de depremleri göstererek, aslında kültürlerinde yaşam ve ölümle ilgili felsefelerinde ne denli önemi olduğunu vurgulamaları oldu. anjin’in depremde korkması, iki haftadan kısa sürede yıkanırsa hasta olacağına inanması gibi detaylar hoştu. tabi bir de japonların sadakati ve bağlılıkları...
2. sezonu önümüzdeki sene çıkıyormuş. hadi bakalım.
*
iyi ki de öyle olmuş, çünkü biraz bağlantı kurabildim. sanıyorum dizide anlatılan yoshii toranaga, gerçekte tokugawa ieyasu. tarihler de tutuyor gibi.
dizi, ingiliz bir protestan denizci (anjin) ve birkaç mürettebatın japonya kıyılarına vurmasıyla başlıyor. konusunu da şu şekilde özetleyebiliriz: denizcimiz kendini, hükümdar öldüğü için verasetin çocuğa kaldığı, beş naibin de birbirini yediği bir ülkenin ortasında buluyor. portekizliler ticaretle beraber ülkeye katolikliği de sokmuş, protestanlar da kendilerine yer açmaya çalışıyor. ingiliz de hem hayatta kalmaya hem de kendi görevini yerine getirmeye çalışıyor. naiplerden biri olan müstakbel shogun da tam bu kaosta yükselme peşinde.
tarihte toyotomi hideyoshi diye bir shogun var. isyanları bastırmak için samurailer ve avamlar arasındaki ayrımı görünür kılıyor. samurailer iki kılıç taşıyabiliyor: biri kısa, biri uzun. bu uzun kılıcı sadece samurailer taşıyabiliyor. bunu niye anlattım? çünkü dizide de samurailerde hep iki kılıç vardı. gerçi bu samurai champloo’da da vardı ama olsun.*
hideyoshi öldüğünde hala iç karışıklıklar mevcut ve ölümünden sonra yerine tokugawa ieyasu geçiyor. ieyasu, hem hideyoshi’nin hem de ondan önceki shogunun danışmanlığını yapmış biri. hükümetini de şimdinin tokyo’su olan edo’ya kuruyor. döneminde dört temel sınıf var: samurailer, çiftçiler, zanaatkarlar ve tacirler. samurailer saygınlık bakımından en üst sınıf. toprak ağaları, yüksek bürokratlar, savaşçılar ve düşük dereceli memurlardan, piyadelerden oluşuyor. çiftçiler ikinci sırada çünkü pirinç üretiyorlar. genel olarak dönemi istikrarlı ve barışçıl şekilde geçmiş. öldüğünde de iktidar, aile üyeleri arasında devredilerek shogunluk tokugawa ailesinin kalıtsal özelliği oluyor. bunu niye anlattım? çünkü dizideki toranaga’da da benzer muhabbetler geçiyor.
neys.
ben baya beğendim diziyi. cast, kıyafetler, karanlık atmosfer vs. çok iyiydi; fakat ingiliz rolündeki kişiyi yakıştıramadım. tamam, boylu poslu, yakışıklı da mavi lens nedir? mavi gözlü oyuncu kıtlığı mı vardı? renkli lens biraz ürkütücü bir şey. *
diziyle ilgili bana en saçma gelen şey, herkesin sürekli seppuku yapması veya niyetlenmesi oldu. hele daha o ilk bölümde “kanıma dokunuyor aaamirim” diye çıkışıp sonra da seppuku isteyen salak... kardeşim, nerede kaldı samurailerin kılıç yolu? ne olur olmadık yerde kendini öne atıp bağırıyorsun? insan biraz yerine göre davranmayı bilir ya. hiç mi bir şey öğrenmedin? * senin yüzünden gül gibi fuji-sama hem çocuğundan oldu hem dul kaldı.
en beğendiğim şey de depremleri göstererek, aslında kültürlerinde yaşam ve ölümle ilgili felsefelerinde ne denli önemi olduğunu vurgulamaları oldu. anjin’in depremde korkması, iki haftadan kısa sürede yıkanırsa hasta olacağına inanması gibi detaylar hoştu. tabi bir de japonların sadakati ve bağlılıkları...
2. sezonu önümüzdeki sene çıkıyormuş. hadi bakalım.
*
devamını gör...