sizin hayatınızda sadece mum vardı gaz lambası vardı

evet doğru bir söylem! önce bir tarihe bakalım.
2000 ile beraber başlayan yılları diyorsa gülüyorum.
şu alttaki ak-arkadaşın dediği gibi de değildi olay;
#1741598
ergenler demiş, yaşım 50+ bak küçük ak-boy, tr'de köylere elektrik 80'lerden önce verildi.
tamamına mı? hayır. muhtemelen 85-86 yıllarında tr'de elektriksiz köy sayısı en fazla %20'yi buluyordu, o da en fazla çok ücra yerlerde ve dağlık karadeniz köylerinde falandır. palavranı yerim senin.
bu kadar, çok biliyorsan devam et, ya da araştır.
ergenmiş?
(bkz: bas engeli geç) kafan rahat olsun.

vatandaşı daha beterine hazırlama söylemi ve zihinleri gaz lambasına ikna etme cümlesi.

yıllarca tüp kuyruğu, gaz kuyruğu dediler aynısını 2021 yılında yaşadık. bir kaç kuruş ucuza akaryakıt almak için istasyonlara doluştuk.

ekmek karneyleydi dediler: halk ekmek kuyruklarında donarak bekledik.

bizi muma ve gaza doğru götürecekler ki şimdi bunu anıyorlar. aman diyeyim harplerde buğday bulamıyordunuz falan demesin. ona hiç hazır değilim.

ek: bu arada gençler bilmez... ikinci abdülhamid döneminde bile tramvay gaz yağıyla çalışmıyordu. yıldız sarayında asansör vardı. sene 1890'lar idi. dolmabahçe'deki şu şahane avize mumla aydınlatmıyordu. sadece mum varken niye avize yapsınlar ki zaten.



işgalden kurtaran telgrafın tellerine yakılan türkü var sonra. lozan'dan izmir'e oradan ankara'ya düşen telgraf da gaz yağıyla çalışmıyordu. 1960 yılında alparslan türkeş radyodan bildiri okuduğunda tüm köylerde duyuldu o radyonun sesi. 1980 yılında "kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis içüüün" diyeni köyler izledi siyah beyaz da olsa televizyon ekranında. elektrik yaygın değilmiş de neden askerler her yerden önce trt binasını tuttular hem 1960 hem 1980 yılında?

16 ocak 1897 gününde sponeck salonu, gaz yağıyla veya mumla mı çalışıyordu datlum? 1920 yılına kadar açılan onca sinema gaz mı yakıyordu acaba?? annem ve teyzelerim gazoz içip perdedeki drama ağlarken mum ışığında mıydı?

ampül simgesini nerden buldun o zaman diye sormazlar mı şimdi adama

kendini nicola tesla sananlarda bugün

90'lı yıllarda ülke çok güzel yönetiliyordu. evde sular ayda bir akardı. o yüzden musluklar çok az eskirdi. suları tankerler getirirdi. biz de tankerlerin su kuyruğunda çok mutlu zamanlar geçirirdik. 2 çeşit tanker gelirdi. biri içme suyu getirirdi, diğeri ise itfaiye tankeriydi, o da kullanma suyu getirirdi. herkesin su deposu vardı. depoların yarısına kadar çamurlu su akardı. depo dolamadan sular kesilirdi.
o çamurlu suyu içerdik. aile büyükleri su bizi zehirlemesin diye bir çay bardağı çamaşır suyu atarlardı depoya.
90'lı yıllarda devlet size hiç karışmazdı. istediğiniz kadar çalın çırpın, yeter ki; onların payını verin, kimse size dokunmazdı. eskiden nüfus sayımları olurdu. evden çıkmak yasak olurdu o gün. öğretmenler gelir, herkesi sayar ve yazarlardı. okullarda yerli malı haftası olurdu. fındık, kayısı, incir dağıtılırdı. kayısılar bayat olduğu için her okulda 5-10 kişi zehirlenirdi. ama olsundu. yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalıydı.
sonra 99 yılında bir deprem oldu. hükümet çok çok iyi yönetti o felaketi.
mesela kızılay 1 ay çadır vermedi. çünkü yaz günü kim ne yapsın çadırı?
ayrıca dış ülkelerin gönderdiği paralar da depremzedelere verilip çarçur edilmedi. en güzel şekilde değerlendirildi ve o paralarla memur maaşları ödendi. memur önemli tabi.
çok kibar bir başbakanımız vardı. cumhurbaşkanı ona kitap fırlatınca son derece kibar bir dille halka şikayet etti cumhurbaşkanını.
600 bin liradan dolar 1 milyon 500 bin liraya çıktı, ülke battı ama olsundu. cumhurbaşkanı ayıp etmişti.
amerika'nın saksafon çalan süper bir lideri vardı. arada bir sekreteri ile de saksafon çalıyormuş. millet ne kötü düşünceli. adam kıza saksafon dersi veriyor, millet olayı nerelere götüdü sonra.
clinton ülkemize geldi bir ara. clinton koltuğun oturağına değil de kolçağına oturmayı tercih etti. bizim uzuuuun boylu karaoğlanımız misafirleri çok sevdiği için önlerinde el pençe divan durdu. bir ara su şişesinin kapağını açmadan su içmeye bile çalıştı. yapamadı ama en azından denedi.
çok güzel günlerdi o günler. çamurda çivi oyunu oynardık. bazen akşama kadar sürerdi oyunumuz.
tayyip geldi bütün huzurumuz kaçtı. neymiş efendim asfalt yollar yapacakmış. neymiş marmaray yapacaklarmış. işin mi yok kardeşim? bedava et, süt dağıtsana!

adamlar sürekli eskideki şeyleri ısıtıp ısıtıp milletin önüne getiriyor. cahil seçmenini de böyle kandırıyor işte. yok be eskiden tuvalet, ekmek, su falan da kullanmıyordu hepsi ak parti kurulduktan sonra icat edildi.

her kınadığını gün geçmeden yaşayanın söylemi. ee değişen hiçbir şey yokken neden di-li geçmiş zaman ve neden sadece biz.

buradan

evet 2001de mağarada yaşıyorduk, mağaradaki televizyonlarımızdan memoliyi izliyorduk gaz lambasıyla odayı aydınlatmaya çalışırken

hepiniz toz bulutuydunuz awm şeklinde devam etmesi gereken cümle.

ama erdoğan geldi, ısparta'ya elektrik geldi.

vallahi allah çarpıyor az kaldı imana geleceğim.

bu dünya da en acı şey nedir biliyormusunuz ?
geri zekalılarla tartışmak
herifler akapeden önce chp iktidardaydı zannediyor
beyin olmadan yaşamak çok rahat bir şey olsa gerek
chp nin en son iktidarı 1949
70 küsur yıldır sağcılar ve yopyobazlar bu ülkeyi yönetiyor
ama
bu beyinsizler
olumsuz olan herşeyi chp
olumlu olanı da hırsız akape nin yaptığını iddia ediyor

evet akape yaptı
yaptı ama
bol bol hırsızlık yaptı.

hiç kimseyi ucuz ekmek için kuyrukta bekleyip
saraylarda sefa sürenleri savunacak kadar gerizekalı yapmasın
sanıyorum bu dinciliğin yanında bonus olarak geliyor.

teröristle megri megen çeken
keklik gibi sekerek oynayan,

teröristin ayağına mahkeme götüren
üstüne bir de yemek ısmarlayan

chpy di dimi dimi dimiiiiiiii.