slowly

mektuplaşma uygulamasıdır. eskiden olduğu gibi mektubunu yazarsın ve gitmesini beklersin. sosyal medyadaki gibi profil fotoğrafı yoktur. birini görmeden tanımaya çalışırsın. bu sayede konuşmalar daha anlamlı olur.

slowly uygulamasının bir benzeri de bottled uygulamasıdır. aynı slowly gibi mektup gönderirsin ve mektup alırsın. profil resmi koyabilirsin. slowly'den farkı, mektuplar için gerçek süreleri beklemezsin, attığın mektup hop diyene kadar dünyanın öbür ucuna gider. uygulamada hintliler ve f ile başlayan ama hatırlayamadığım bir millet yoğunluktadır, her mektubun altından çıkarlar. cinsiyet için male, female ve non-binary seçenekleri vardır. male ve non-binary seçeneklerini seçerseniz mektup günde 1-2 tanedir. female seçeneğini seçerseniz saat başı 10-20 mektup sizi bekliyor olacaktır.*

söz konusu platform, dil bakımından kendinizi yazarak rahat ifade edebiliyorsanız ve insanlara karşı da sıcakkanlıysanız gerçekten müthiş bir fikre sahiptir. ben pek insanlarla muhabbet etmeyen biri olduğum için yaklaşık yirmiye yakın kişiye mektup yollamıştım. bu kişilerin arasında dil bakımından eksikliklerim olduğu için beş tane türk vardı. türklerden ise sadece 1 kişi bana dönüş yapmış, o dönüşler ise iki üç mektuplaşmadan sonra nedenini hiçbir zamana öğrenemeyeceğim ancak tahmin edebildiğim bir şekilde sona ermişti. ilk cümlede dediklerime sahip değilseniz istediğiniz kadar kendinizi yırtın, verimli mektup arkadaşına sahip olamazsınız diye düşünmekteyim.

#101273 ve #368536 numaralı tanımlarda da belirtildiği üzere daha önce yolladığınız bir mektuba karşı taraftaki kullanıcıdan dönüş olduğunda ya da daha önce mektup arkadaşlığı ilişkisine girmediğiniz bir kullanıcıdan mektup gelirken geçen her bir dakika insanı daha da heyecanlandırmakta, “acaba…”lı sorularda türlü türlü senaryolara sevk ederek mutlu etmekte. bu yönüne bu tanımda da bir daha vurgulamış olalım.

ingilizcede belki de en sevdiğim kelime. yurtdışnda bunu dedin mi başına bir şey gelmez. bir sonraki hedefim gerzeğe anlatır gibi anlat'ın ingilizcesini öğrenmek.

fikre bayılarak bir süre kullandığım ve hala düzenli bir mektup arkadaşı edinemediğim uygulama. amerika'ya mektup atıyorum 2 gün gitmiyor, karşıdaki de beklemekten sıkılıyor herhalde, muhabbet devam etmiyor. yine de gelen mektubu beklemenin verdiği heyecan sayesinde sevdiğim bir uygulama kendisi.

uzun bir süre mektuplaşarak konuştuğunuz kişi, mektubunuzu aldığı hâlde uzun bir süre cevap vermedikten sonra hesabını devre dışı bırakınca ne kadar kötü ettiğini deneyimleyebileceğiniz yerlerden birisi olduğunu demin yaşayan biri olarak “this account has been deactivated. you could remove {kişinin takma adı}” sistem uyarısını okuyunca ekranda baka kaldığımı söyleyebilirim. “eh, be sistem, mektup sayımızı görüntülediğin hâlde nasıl kaldırmamı öneri olarak sunarsın” diye düşünmeme yol açtığını da itiraf etmeden geçemeyeceğim.

pul mağazasında türkiye’ye özel “insanı kem gözlerden koruduğuna inanılan boncuk” açıklamasıyla nazar boncuğu pulu ile “istanbul yüz binlerce kediye ev sahipliği yapıyor” açıklamasıyla tombili pulunu eklemişler. ikisi de birbirinden sevimli görünüyor. ne yazık ki bunları mektuplarda kullanabilmek için 50+50 olmak üzere 100 slowly puanına sahip olmanız gerekiyor.

pulların görünümlerine şuradan bakılabilir:
- açıklamalı: nazar boncuğu, tombili
- açıklamasız: nazar boncuğu, tombili

türk bir erkekseniz çoğu uygulamada olduğu gibi konuşacak insan bulmak zor. ben türkiye hindistan pakistan ve endenozyayı engelledim. daha rahat ve temiz oldu. genelde avrupalılar çok mektup aldığı için ya sizi görmüyor ya da umursamıyor. genelde asya ve güney amerikalılarla konuşuyorum.
ayrıca ilk olarak mesaj atıp ben cevap verdikten sonra geri dönmeyen tiplerde var anlamış değilim.

edit: uzun süredir konuştuğum bir kız vardı, sürekli birbirimizin mektuplarını bekler ve hemen cevap yazardık. dolu dolu geçerdi yazışmalarımız. fakat bir süredir cevap gelmiyordu, bir sorun olduğunu anlamıştım ama neydi. birkaç hafta bekledim ve bugün "bu hesap devre dışı" yazısı ile karşılaştım. öylece ekrana bakakaldım, onlarca mektuplaşmamızın üzerine birden böyle çekip gitmesine üzüldüm. ben şimdi tekrar bu duyguyu yaşamak korkusu ile nasıl konuşayım insanlarla?

güzel bir mektuplaşma uygulaması. birkaç gün kullanıp çok vaktimi aldığı için şimdilik ara verdim. çoğu zaman bir mektubu yazmam bir iki saati buluyordu. kullanıp burayı okuyan varsa sizden ricam lütfen iki üç cümlelik mektuplar göndermeyin karşınızdakine. bir de üstüne mektubunuzun gitmesi 20+ saat sürüyorsa heyecanla bekleyip o üç cümleyi görmek insanı hayal kırıklığına uğratabiliyor. üstte bir yazar devamlı konuşulan kişinin cevap vermemesinin oldukça kötü hissettirdiğinden bahsetmiş. kesinlikle katılıyorum ama bunu yapan da ben oldum sanırım. aradan o kadar uzun zaman geçti ki utancımdan dönüp bir özür bile dileyemiyorum. birkaç ay sonra umarım hala uygulamayı kullanıyor olur ve hatamı telafi edebilirim.
bir de unutmadan kimsenin işine karışmak gibi olmasın ama hindistan ve pakistan'ı engellerseniz daha güzel bir uygulama deneyiminiz olur.

bir hesabımın olduğu ara sıra indirip bakalım nereden mektup gelmiş diye kontrol ettiğim uygulama..

bu uygulama sayesinde; fransız, alman ve ingiliz mektup arkadaşlarım oldu. birçok kültürden insanlarla iletişim kurup, birçok konuda sohbet edebilir, bilgilenebilirsiniz. tabii, aynı şekilde bu onlar için de geçerli. kısacası, gayet verimli ve güzel uygulama.

dijital mektup arkadaşlığı uygulaması. dış görünüşünüze benzetebileceğiniz bir avatar oluşturuyorsunuz ancak fotoğraf koyma vb. yok. mektup göndermek istediğinizde gerekli filtreleri uygulayıp (ülke, dil, ilgi alanları, yaş, cinsiyet vb) size uygun bir sürü kullanıcı bulabiliyorsunuz. en güzel özelliği mektupların karşıdaki kişinin size uzaklığına göre belli bir süre sonra gelmesi. "bir mektup gelmekte" bildirimini gördükten sonra o mektup gelene kadarki zaman diliminde hissettiğiniz duygu çok güzel, hele ki mektubunu gözlediğiniz birinden geliyorsa. mektuplarda görsel ve ses paylaşımı ise iki tarafın da bunu birbiri için onaylaması ile oluyor ve bu isteği göndermek arkadaşlığı bir adım ileriye taşıyor, ben kitaplardaki alıntıları klavyede yazmaktan çok yorulduğumda fotoğrafını çeker gönderirdim:)

dijital mektup arkadaşlığı, başladıktan sonra ne kadar ihtiyacınızın olduğunu fark ettiğiniz bir şey. uygulama ise bunu oldukça kolaylaştırmış.

meselam, mektup yolluyorsunuz, yolladığınız uzaklığa göre gitme süresi var... bekliyorsunuz... ulaşmasını...

yüce yunanistan'dan konuştuğum biri vardı, gelmiyor bir haber ondan...

bazen, geç mektup yazan, özür mahiyetinde bir yazı yazıyor, çok hoş oluyor bu durum.

pen pal olayının evrim geçirerek geldiği son hal. iyi ki de olmuş, zira kullanması epey zevklidir.

mektuplaşma geleneğinin dijital ortamda kimlik bulmuş hali kendileri. chat uygulamalarına karşı tepkili olsam da denediğim, bir müddet severek kullandığım ve sanırım biraz da kendimi kaptırdığım bir platform oldu. sonu kırılma ile bitse de hala çok özel yerdedir benim için bu uygulama.
önerme konusuna gelince, tercih meselesi deyip işin içinden çıkayım. çünkü algoritma biz istemesek de kadın-erkek eşleştirmesini fazlaca yapıyor bazen bu arkadaşlık farklı bağlara da yol açabiliyor. - bilginize-

güzel bir uygulama, sohbet edecek birilerini bulmak güzel oluyor. fakat bir süre sonra hızlı reaksiyon alamayınca sıkıyor beni.

bir amerikalı, bir hintli ve bir çinli mektup arkadaşı edindiğim app.

birine deniz kenarında yürümeyi seviyorum yazdım mesela, cevap olarak; mektubunu okuyunca çok duygulandım çünkü ben hayatımda hiç deniz görmedim umarım bir gün görürüm yazdı ta yeni delhi’den. kafam dağılsın diye giriştiğim her şey minnoş kalbimi işte böyle paramparça ediyor.

fıkra gibi oldu ortam, unuturlarsa küserim, mektuplarını keserim.

sırf pul koleksiyonu için silmediğim uygulama.

saçma sapan insanlara denk gelmek zor fakat o mektubu beklemek de gerçekten sabır işi. bekle allah bekle gelmiyor bazen. 3 gün nedir yahu...

en son pes ettim. pul biriktiriyorum yalnızca.

bugün keşfettiğim sanal mektuplaşma uygulaması.

mektupları eskiden beri severim. 2018’de doğu tarafındaki illerden birinde öğrenci olan bahtsız bir egeliyken okulu asıp ankara’ya gelmiştim. kuzenimde birkaç gün kaldım, üst kat komşusuyla tanıştım. o dönemde komşu kız telefon kullanmıyordu ve ben okula döndüğümde mektup arkadaşı olduk. uzun süre birbirimize mektuplar ve kitaplar yolladık, okuduklarımız hakkındaki fikirlerimizi yazdık. günlerimizi anlarımızı anılarımızı paylaştık.
şimdilerde aynı şehirde olmamıza rağmen yılda birkaç kez görüşüyoruz, ikimizin de bambaşka hayatları var ama bunu sorun etmiyorum.

eskiden mektuplaşırkenki heyecanı, mutluluğu bu uygulama ile tekrar yaşayabilecek miyim bakalım, meraktayım.

bana mektup yazmak isterseniz slowly id’m : bebe33x

biri bana antepten mesaj yazıyor, oradan buraya 3 saatte geliyor mektup, benim ilgi alanlarında cinsellik de var, öyle her önüne gelen de yazmıyor. neyse işin yoksa sabah ne saçmalamış oku, asıl sorun şu ki ben çatlıyorum a*k ne yazdığını öğrenmek için.

tanım : dünyanın en acayip bi şi uygulaması.