son yıllarda flört etmenin tadının kalmaması

son 5-6 yıldır insanlıkta böyle yeni bir durum var gibi. sanki eski yıllarda herkes daha bir flört edecek yer arıyor, herkesi gözüne potansiyel flört adayı olarak kestiriyor ve bu durumlardan aşırı mutlu-mutsuz olabiliyor gibiydi.

şimdiyse çoğunluk bu işleri zahmet olarak görüyor kimse kimseye alıcı gözle bakmaya yanaşmıyor gibi. daha doğrusu çok umursayan yok. zira internetti sosyal medyaydı derken flört olgusu da sıradanlık rafında yerini aldı gibi. her şeye "gibi" diyorum zira tamamen kişisel izlenimim bu. belki de herkes çılgınlarca büyük bir istekle, tutkuyla flört ediyordur bilemem. ama bana kalırsa flört etme hadisesi artık büyük bir mesele olmaktan çıktı.

çünkü kadın olsun erkek olsun her şey biran önce olsun bitsin istiyor. sabır, hasret, aşk gibi duygular çoktan tarihin derinliklerinde yerini almış.
insanlarda tahammül yok, her şey egosunu okşasın istiyor. en ufak bir olumsuzluk hemen terk etmek veya ayrılık getiriyor.
dolayısıyla bir insan için emek vermek, bir de şu lanet olası sosyal medya yüzünden " aptallık" yaftası yemiş.
onun için artık o eskilerde yaşanan sevdalar artık masal oldu.

herşeyi tükettiğimiz gibi ilişkileride tüketiyoruz.

veren varken, sevene sıra gelmezmiş. her şey hızlı yaşanıyor, seçenek çok. flört vakit kaybı görülüyor. gerçek bir ilişkinin olgunlaşması 5-6 ay sürerken, kimileri bu sürede 2-3 sevgili eskitiyor. üstelik bu mekanik birlikteliği duygu varmış gibi lanse edip, aşk yaşamaktan bahsediyorlar.

oysa aşkın tam anlamıyla olduğu yerde, işler böylesine hızlı başlayıp bitemez. akıl tamam dese bile, kalp devam der. uzun bir süreçtir. saman alevi gibi coşup sönen şeyler aşk filan değildir.
kendinize karşı dürüst olun.

biz lisede, üniversitede aṣık olurduk. hadi öncesi çocukça keṣiflerdi desek bile, o dönemler bildiğin aṣk vardı. artık o yaṣ grubuna bu kelime komik geliyor. gaydırîguppak kelimesi gibi komik geliyor çünkü anlamı yok, kafalarında karṣılığí yok.

derslerine misafir olarak girdiğim felsefe profesörü şunu derdi: bazılarınız aṣk yaṣamıyorsunuz. yaṣasanız yerine birini koyamazdınız. o değer 'değiṣmeli' olmazdı sizin için.

aṣık olduğunda -ister inan ister inanma- gözün baṣkasını görmezdi. daha güzeli varmıṣ yokmuṣ umurunda olmazdı. derdin onun tarafından sevilmek, beğenilmek olurdu.

redpill tayfası kadınları hipergami ile suçluyor da, erkekler için de durum aynı. herkes bir alternatif. oyun var, oyuncu bir deste kağıt tutuyor, sürekli daha yüksek gördüğü kağıtlarla eli değiṣtirme çabası var.

insanların birbirine gŭvensizliğinden kaynaklanan bir durumdur. güvenecek kimse kalmadı dolayısıyla kimse flört etmiyor.

yadsınamaz realitedir. eskiden bir kadını tavlamak zordu ve bundan dolayı zorlu arkadaşlar ile zorlu taktikler belirlenirdi. hele sekse ulaşmak için santraç oynar gibi takriklerle oynardık.

ama şimdi selam desen 5 sn sonra saksoya yatıyorlar. pardon sakso dedim inş entrym silinmez. araba markası olan citroen sakso.

demek ki neymiş? her şeyi bilmek, her şeyi yaşamak olumsuz etkilerde doğuruyormuş. aşırı öngörü pek iyi olmuyor. insan az buçuk hata yapabilir. sadece ölümcül hatalar olmasın.

ilişkiler olmuş santranç gibi. o bu hamleyi yaptı. bende bunu yaptım. bir sonraki hamlesi ne olur? böyle olabilir, şöyle olabilir falan filan. oyun sonunda kazanmalıyım hissiyatı. "beş bin hamle sonrasını gördüm. aklımı seveyim." ee gördün. gördün ne oldu? ne olacak? yine ego başladı. alttan alttan ısınmaya. fazla ısınınca ne oldu? başladı yalnızlık. ezbercilik. önyargılar. ilişki bu. oyuna benzer mi hiç?

örnek, öleceğimiz günü saati bilsek yaşayabilir miyiz? bazen akışa uymak iyidir.

birde hayatlar hızlandı. teknoloji arttı. mesafeler kısaldı. bazı sonlar tahmin edilebilir oldu. "amaaan şimdi kim uğraşacak?" olayları peydah oldu.

fazla uzatmadan bunun ilaçlarından bir tanesini paylaşmak istiyorum. ilkellik yaşamak. kamp yapın. suyu dereden veya kuyudan çekin. kazanda su ısıtıp yıkanın. bulaşığı elde yıkayın. tek tavada yemek pişirip yiyin. çadırı deneyimleyin. uzun yürüyüşler yapın. o hal ile yaşadığınız hali karşılaştırın. ilham illaki gelecektir. korkmayın. eski insanoğlunu düşünün. bir çok soruların cevabı gelecektir.

seks out oldu ondandır

ek olarak şu da söylenebilir ki devir "ben devri". herkes tamamen kendine odaklı bir hale geldi. herkesin kendisiyle ilgili aşması gereken büyük problemleri var. zira yaşantı koşulları bunu emrediyor. sistem bu problemlere sürekli bir yenisini ekliyor.

herkes kendinin en mükemmel haline ulaşma kaygısında. ve bu hedefin doğruluğu ya da mümkünlüğüne dair sorgulamalar da devre dışı kaldı, bırakıldı. çünkü sonuca bakan bir dünya var karşımızda. senin düşünce dünyan kimseye erişmez, en doğru ve mükemmel düşüncelerin sahibi olsan da neticede imajınla yargılanacağın bir dünya var dışarıda. ve sen risk almak istemiyor, uyum sağlamak istiyorsun. bu yüzden kendini var etme, inşa etme meselelerinin en zirvede olduğu bir dönemde yaşıyoruz.

haliyle bu ben merkezli devirde herkes hayatına girip çıkacak kişileri figürandan ibaret olarak görüyor ve amaaan gelen gelir giden gider benden önemli mi moduyla bakıyor. kendim dışında her şeyden ve herkesten vazgeçebilirim dediğimiz, fedakarlığın ve başka insanlarda değer-anlam bulmanın ise sadece lafta var olduğu bir devirde yaşıyoruz. haliyle flört etmek falan sadece ufak bir eğlenti, ufak bir oyundan ötesi olmuyor artık.

(bkz: peki canım)

artık flört edilmiyor ki flörtler ediliyor. aynı anda 10 kişiyle konuşursa bir insan nasıl tat alsın. alamaz tabi

çok net tespit bu.

kanka bu kadar net konuşmamak lazım
valla bi' ablaya bakar
yazdığını 3 saniyede silersin.

hiç alakası yok.

tutup, 1-2 yıl flört etmenin manası yok. flörtün makbul olanı 3 gündür.