siyaset-politika
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

leo huberman ve paul sweezy'nin ortaklaşa yazdıkları kitaptır. alter yayınları basmıştır, türkçede başka baskıları var mı bilmiyorum. eğer yoksa çok yazık, çünkü alter baskısının pek iyi bir çeviri olduğu söylenemez. yazarların ikisi de çok üretken sosyalistlerdir. makaleler ve kitaplar yazmışlardır. bu çalışmanın önemi çok temel bir başlangıç kitabı olması. sosyalizmin alfabesi. sosyalizmle ilgili pek bir şey bilmeyen ama merak eden bir kişinin başvurduğunda temel kavram ve fikirlerle tanışacağı türden bir başlangıç kitabı. olabildiğince sade ve basit bir anlatım yeğlenmiş. amerikalı 'bilallere' anlatır gibi anlatmışlar aslında. onlara hitap ediyor öncelikle. amerika'da sosyalizm ve marksizm öcü kabilinden şeylerdi çünkü. şu an bile öyle denebilir. kulaktan dolma bazı bilgiler ve safsatalar haricinde ''sokaktaki amerikalı'' bu konuda bir şey bilmez. yazarlar bu eksikliği görüp genel bilgilerle bulanık havayı dağıtmayı ummuşlar. kızılların derdi nedir amerikalı bilallere anlatmışlar. bunu da istatistiklere, sayılara, kongre raporlarına filan dayanarak çok güzel kotarmışlar. haklı olarak amerika'nın mevcut üretim koşullarındaki gelişmişliğin sosyalizm için hazır ortam oluşturduğunu savunuyorlar. kitabın 60-70 yıl önce yazıldığını düşününce bu sav bugün için daha da geçerlidir diyebiliriz. başkan olarak donald trump'ı seçen bir topluluk için belki fazla rasyonel olmamak gerekir. kitapta sosyalizmin en temel fikirleri basitçe savunulur. kapitalizm savurgandır. bolluk içinde yoksulluk yaratır. sömürüye dayanır. rekabetçi söylem aslında kocaman bir hikâyedir; kapitalistler rekabetçi saldırganlığın kârı azalttığını görmüşlerdir. bunun neticesinde tekel ortaya çıkmaktadır. kitapta amerika'ya ait pek çok sayısal veri ve istatistik var. bunlar savları desteklemek için kullanılıyor. tekelleşmeye tarihiyle birlikte bakılıyor. feodalizm ve kapitalizm arasındaki geçiş özlü bir şekilde anlatılıyor. kapitalizm adaletsizdir. ben kapitalizme ahlakî açıdan yöneltilen eleştirileri pek tutmuyorum doğrusu. daha doğrusu ana eksen bu olmamalıdır. marx'ın söylemi ahlakî bir söylem midir burası çok su kaldırır. bu konuda kurtul gülenç'in marksizmde ahlak tartışmaları adlı kitabına bakılabilir. hoca marx'ın söyleminin ahlakî olmadığını; asıl olarak ekonomik üretim ilişki ve biçimlerine dayandığını haklı olarak savunuyor. yine kitapta savunulan temel fikirlerden biri kapitalizmin üretimde kaos yarattığıdır. kolektif üretim var ama mülkiyet bireysel. üretimdeki kolektivite yeterli değildir; bunu üretim araçlarına kolektif sahip olma izlemelidir. tabii ki sosyalist planlı ekonomi savunuluyor. aceleci ve telaşlı bir devrim çağrısı yok, burası önemli. şartların olgunlaşması gerekir. kapitalizmin iç çelişkilerinden kaynaklanan kaçınılmaz krizler anlatılıyor. bunların en önemli gerekçelerinden biri planlı ekonomiden yoksunluk. üretimdeki kaos. üretenlerin ürettiklerine yabancılaşması ifade ediliyor. kısacası bu bir başlangıç kitabı. temel ve özlü bir kitap. meselenin ana hatlarını tanımak isteyenler için değerli bir çalışma.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sosyalizme giriş" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli portakal radyo renk modu online yazarlar kütüphaneden kitap talep et kulüpler normal sözlük rehberi puan tablosu sıkça sorulan sorular yönetim kadrosu istatistikler iletişim