orijinal adı: introduction to socialism
yazarlar: leo huberman, paul sweezy
yayım yılı: 1968
önemli teorisyenlerin fikirleriyle desteklenen ve sosyalizm'in teori olarak ele alınarak analiz edildiği eserde aynı zamanda kapitalizm yapısal olarak incelenmiştir. kitapta önemli iki isim olan karl marx ve friedrich engels'i görmek mümkündür.
yazarlar: leo huberman, paul sweezy
yayım yılı: 1968
önemli teorisyenlerin fikirleriyle desteklenen ve sosyalizm'in teori olarak ele alınarak analiz edildiği eserde aynı zamanda kapitalizm yapısal olarak incelenmiştir. kitapta önemli iki isim olan karl marx ve friedrich engels'i görmek mümkündür.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "martineden" tarafından 17.11.2023 01:33 tarihinde açılmıştır.

1.
leo huberman ve paul sweezy'nin ortaklaşa yazdıkları kitaptır. alter yayınları basmıştır, türkçede başka baskıları var mı bilmiyorum. eğer yoksa çok yazık, çünkü alter baskısının pek iyi bir çeviri olduğu söylenemez. yazarların ikisi de çok üretken sosyalistlerdir. makaleler ve kitaplar yazmışlardır. bu çalışmanın önemi çok temel bir başlangıç kitabı olması. sosyalizmin alfabesi. sosyalizmle ilgili pek bir şey bilmeyen ama merak eden bir kişinin başvurduğunda temel kavram ve fikirlerle tanışacağı türden bir başlangıç kitabı. olabildiğince sade ve basit bir anlatım yeğlenmiş. amerikalı 'bilallere' anlatır gibi anlatmışlar aslında. onlara hitap ediyor öncelikle. amerika'da sosyalizm ve marksizm öcü kabilinden şeylerdi çünkü. şu an bile öyle denebilir. kulaktan dolma bazı bilgiler ve safsatalar haricinde ''sokaktaki amerikalı'' bu konuda bir şey bilmez. yazarlar bu eksikliği görüp genel bilgilerle bulanık havayı dağıtmayı ummuşlar. kızılların derdi nedir amerikalı bilallere anlatmışlar. bunu da istatistiklere, sayılara, kongre raporlarına filan dayanarak çok güzel kotarmışlar. haklı olarak amerika'nın mevcut üretim koşullarındaki gelişmişliğin sosyalizm için hazır ortam oluşturduğunu savunuyorlar. kitabın 60-70 yıl önce yazıldığını düşününce bu sav bugün için daha da geçerlidir diyebiliriz. başkan olarak donald trump'ı seçen bir topluluk için belki fazla rasyonel olmamak gerekir. kitapta sosyalizmin en temel fikirleri basitçe savunulur. kapitalizm savurgandır. bolluk içinde yoksulluk yaratır. sömürüye dayanır. rekabetçi söylem aslında kocaman bir hikâyedir; kapitalistler rekabetçi saldırganlığın kârı azalttığını görmüşlerdir. bunun neticesinde tekel ortaya çıkmaktadır. kitapta amerika'ya ait pek çok sayısal veri ve istatistik var. bunlar savları desteklemek için kullanılıyor. tekelleşmeye tarihiyle birlikte bakılıyor. feodalizm ve kapitalizm arasındaki geçiş özlü bir şekilde anlatılıyor. kapitalizm adaletsizdir. ben kapitalizme ahlakî açıdan yöneltilen eleştirileri pek tutmuyorum doğrusu. daha doğrusu ana eksen bu olmamalıdır. marx'ın söylemi ahlakî bir söylem midir burası çok su kaldırır. bu konuda kurtul gülenç'in marksizmde ahlak tartışmaları adlı kitabına bakılabilir. hoca marx'ın söyleminin ahlakî olmadığını; asıl olarak ekonomik üretim ilişki ve biçimlerine dayandığını haklı olarak savunuyor. yine kitapta savunulan temel fikirlerden biri kapitalizmin üretimde kaos yarattığıdır. kolektif üretim var ama mülkiyet bireysel. üretimdeki kolektivite yeterli değildir; bunu üretim araçlarına kolektif sahip olma izlemelidir. tabii ki sosyalist planlı ekonomi savunuluyor. aceleci ve telaşlı bir devrim çağrısı yok, burası önemli. şartların olgunlaşması gerekir. kapitalizmin iç çelişkilerinden kaynaklanan kaçınılmaz krizler anlatılıyor. bunların en önemli gerekçelerinden biri planlı ekonomiden yoksunluk. üretimdeki kaos. üretenlerin ürettiklerine yabancılaşması ifade ediliyor. kısacası bu bir başlangıç kitabı. temel ve özlü bir kitap. meselenin ana hatlarını tanımak isteyenler için değerli bir çalışma.
devamını gör...