stray

nekrenomicon ukdesidir.


efenim üşengeç bir günüme denk geldiği için, tanımı taslaklarım arasına atmıştım ancak dedim hadi ukdesi varken, yabancıya gitmesin, dolduruvereyim kalanını.

benzerlerini yazmayayım (ki zaten bu kadar şirketli şürketli şeyi bilmem de efenim, ne gereği var? ben oynamaya bakarım. twitch yayıncısı mıyım, oyun mu geliştiriyorum bana ne alla alla), önce mini bir bilgi alıntılayayım:


bu kadar alıntı yeter; şimdi yorumuma geçeyim; öncelikle bir kediyi yönlendirme fikrine öldüm, bittim ki gerçek kedi hareketlerini barındıran nüansları, hikayesi, şahane grafikleri ile oynaması apayrı bir keyifti benim için. (zıplarken önce yukarı bakarak gerinmesi gibi detaylar, patisiyle yüksek yerlerden bir şeyleri aşağı ittirmeler gibi) ayrıca, "bu oyunda miyavlama tuşu var lan" geyiği çok döndü, oynayanlarınız bilir; zevkine, her yerde miyavlattım hayvanı ki bu da benim şahsi eğlencemdi. mavlata mavlata gezdim tüm sokakları. öyle de serseri bir kediydim.

oyunda sevdiğim bir diğer ayrıntı da, dikeyde oynayabileceğiniz alanlar da tanıması. evet, tıpkı bir kedinin sadece yollarda, sokaklarda dümdüz gezmemesi gibi. bu oyunda bol bol çatı tırmanışları var. bu özelliği de çok sevdim.

oyunu edinmemdeki esas etken, "yeğenimle oynarız" fikriydi, bu tamamen benim "aaa ne güzel kedili oyun" deyip doğru düzgün bakmadan atlamamdan kaynaklanıyor, nitekim öyle güççük bebelerle neyim oynamaya kalkmayın, psikolojisini bozarsınız çocuğun. zurk denilen yapış yapış yaratıklar var oyunda, kan emcüklemeler var, vahşet var, sivilce patlatır gibi zurk yuvası patlatmalar... ula bak yine oynayasım geldi.

oynadıkça hikayeyi öğreneceğiniz için, size tüm detaylarıyla anlatmak istemiyorum ki keyfini çıkarın. ondan biraz bölük pörçük olmuş olabilir anlatımım.

kısaca: bi kedi ailemiz var, bu ailedeki sarman tip, sizsiniz. başlangıçta zaten tuşları tanıyacağınız bir gezintiye çıkacaksınız ailenizle, sonrasında da yollarınız ayrılacak ve robotların bulunduğu şehirlere doğru yolculuğunuz başlayacak. çeşitli görevler alacak, çeşitli tehlikeler atlatacak, zurk denilen illetle tanışacaksınız. kedice-robotça çevirmenlik yapan arkadaşınızla birlikte atıldığınız maceralar işte... minik minik puzzle tadı da katılmış bazı yerlerine, sevdim. ha bu kadar çabuk bitmeyeydi, biraz daha zorlayaydı eyiydi diyorum sadece.

tanıtımını iliştireyim şuraya:

oyun thegameawards'da 2 ödül kazandı, kendim kazanmış kadar sevindim. fakat ben oynanıştan çok müziklerine değinmek istiyorum, ve kesinlikle oyun müziği ödülünü almalarını düşünüyordum

oyunun müziklerini oyundaki hippi robotumuza da* adı verilen asıl adı yann van der cruyssen sahne adı morusque olan fransız arkadaşımız yapmış, oyun müziklerine gerçek ismiyle kendi müziklerine ise morusque ismiyle ulaşabilirsiniz. müzikleri o kadar harika ve özgün ki sanki gerçekten geleceğin müzikleri yapılmış gibiydi

rooftops - morusque




ubisoft montpellier'den ayrılıp kendi başlarına iş yapmak isteyen koola ve viv isimli gizemli iki arkadaş (kendilerini böyle tanıtıyorlar) tarafından geliştirilen fransız yapımı oyun. oyun ilk başlarda japon kültürünü çok fazla barındırdığı için muhtemelen japonlar yapmıştır deyip japonlar bu işi biliyo yeaaa diye oynadım fakat öyle değilmiş.


oyun çok özgün. bir kediye dair her şeyi yapabiliyoruz. masadaki bir şeyi ittirme, tahta, halı tırmalama, mırrrlayarak uyuma, insanlara sürtünme. ama tabiki bu kedi simülatörü olduğu anlamına gelmiyor içerisinde çok özgün ve tatlı bir hikayesi var ki, kedi ve cyberpunk evreni seviyorsanız kesinlikle alın oynayın. eğer oyun sevmiyor yada oyunlarla aranız yoksa bile youtubedan kesinlikle izleyin.


oyunda bu arada 2 kere half life eastereggiyle karşılaştım, zaten oyundaki yaratıklar direkt headcrabden esinlenilmiş gibiydi.



bu da metallica eastereggi.


oyunda çok fazla detay var, size tavsiyem oynayacaksanız her detayı inceleyin, her köşeyi inceleyin. kedi olmanın keyfini çıkarın

oyundan birkaç kare

wolf's rain adlı animenin temel/tematik parçasıdır. süper ve çok ayrıksı bir şarkı bence.