sürekli olumsuz konuşan insan

kendine bakışı ve kendiyle ilgili düşünceleri olumsuz olduğu için sürekli olumsuz konuşuyordur.
yani olumsuzluğu konuşulan konuya değil, kendinedir...

toplumun yüzde yetmisi bu grupta. bir fikir ortaya attığında bir çalışmadan bir hayalden bir idealden bahsettiğinde alacağın cevaplar büyük ihtimalle olumsuz şeyler oluyor. ya allah için güzel bir şeyler söylemek bu kadar mı zor kardeşim! her şeye bir kusur, bir heves kırma yettiniz artık

realist bir insan olabilir çünkü bizim memlekette herkes gerçeklikten kopuk hayatlar yaşar hayaller kurar. kendi içlerinde alternatif bir hayat görüşü geliştirmişler siz bu insanlara gerçeği göstermeye çalışırsanız sürekli olumsuz konuşan insan olursunuz.

insanın tüm yaşam enerjisini emen ve mutlu olsun diye çabalamana rağmen suratı beş karış insan tipi, ya hayatından çıkarmak ya da koşarak uzaklaşmak en iyisi yoksa seni de çeker o çukura.

ek iş olarak komplo teorisyenliği yapan insandır.

(bkz: demedim mi)

benim gibi anksiyete teşhisi konmuş biri olabilir. çok garipsemeyin.

sizi etkisi altına almadıktan sonra sıkıntı olmaz.hatta sizin büyüdüğümüz onun ise küçüldüğü ve zamanla size gıpta ile bakacağı durumlar olacaktır.siz vazgeçemeyeceksiniz.o ise hiç başlayamayacak ve hep korkacak.sonra bir gün gelecek ve "nasıl?" diye soracak.

o insandan uzaklaşın

kaç kaç kaç...

kendisini olacakların en kötüsüne hazırlamaya çalışıyor olabilir, böylece kaybetme korkusunu dengeliyordur. veya sadece enerji emici uykusuz aksi nalet bir insandır, ne yapılacağını biliyorsun...

pozitif şeylere alerjisi vardır. hevesinizi kursağınızda bırakmak konusunda üstüne yoktur. ilginç bir şekilde her şeyden nefret eder, toksiktir.

olumlamanın bir hayrını görmemiş insandır.

kaçın! doğru okudunuz evet kaçın diyorum. neden mi? hemen izah edeyim sizlere; yakın zamana dek hayatımda son iki yıldır önem verdiğim içi gerçekten güzel bir arkadaşım vardı. gerçekten ona değer veriyordum ve sürekli olumsuz konuşmasına, düşünmesine, herkesten kötülük beklemesine katılarak onu anlamaya çalışarak dinliyordum. sürekli de diyordum bak canım o öyle değil bir de şu pencereye gel diye ben onu başka başka pencerelere çekerken o beni kör ve dipsiz kuyulara çekti bu şekilde iki yılımız geçti!! sonunda baktım onu görünce dahi karanlık hissi beni bunaltıyor, basıyor cidden öyle böyle olumsuz düşünmek değil gerçekten daha olumsuz düşünenine henüz rastlamadım... baktım ki her görüşmemizden sonra ben de dipsiz kuyuda oturmuş ona buna yanıyorum. pekiyi güzel haklı da ama niye??? niye asla düzeltemeyeceğim toplum aksaklıklarını ya da başka karanlık düşünceleri düşünüp bunalıma gireyim? niye çözüm odaklı düşünmeyeyim? önce kendimi düzelttim dedim ki bak o yapmadı bu yapmadı deme sen değişerek başla, yaptım. gittim bak arkadaş şöyle olsun böyle yap söyleme tamam, üzülme de! sen ve ben doğru olmaya çalışalım (ne kadar olabilirsek) baktım izledim gördüm... yok azizim sevgili arkadaşım sadece söylenmeyi seviyor asla çözüme gitmiyormuş o buna aşık olmuş. söylenme kötü şeyleri dile getirme aşkı! bunu ona söyledim anlattım ben sende şunu gördüm bak şu yerine şunu de diye baktım düzelmeye başladı ama yok sonra yine aynı... eee kendim de zarar görüyorum ama çok da değer veriyorum. ben de mesafe koydum... arada birkaç karanlık doz alıyorum ondan. o bana takılıyor fazla iyimser ve saçmalık düzeyinde iyi niyet arıyorum diye ben ona tam tersi şekilde takılıyorum... bu şekilde nadiren görüşür olduk.

enerji vampiri insandır. dile getirdiğin her olumlu cümle karşılığında: 'sen anca pollyannacılık oyna' demek suretiyle insanın sinirini bozar.

uzak durduğum insanlardır.ruh sağlığınızı bozar.

babamdır. dirençli güçlü yapar insanı. kolay yıkılmıyorsam ondan dolayı olan insandır.

o konusurken kafamla onay hareketi yapsam da aslinda kafamda cok farkli seyler oldugundan soru sormasi halindedinlemedigimi anlayan insandir. ay napiym dinle dinle dert kupu olduk ciktik. hayir sen anlatmaya baslayinca da dinlemez konuyu kendine getirir yine bu tipler.

belki de kötü ihtimalleri göz önüne alan bir gerçekçidir. yumuşakçalar tarafından sürekli olumsuz düşünmekle yaftalanıyor olabilir. çünkü yumuşakçalar boğazına kadar boka batmış olsa dahi ancak gökyüzünden gökkuşağı geçen, polenlerin toz pembesi olduğu, aslanların bile ceylanlarla barıştığı bir diyarda olduğunu düşünerek ayakta kalabilir. gerçeklerden kaçmayın. gerçeklerden kaçtıkça zayıflıyorsunuz.

enerjinizle beslenir. size hiç bir şey bırakmaz.
çoğunlukla çözümden yana değildir. o sızlanmayı sever.

tüm hayalleri yıkan insandır. kardeşim bari iki dakika rahat bırak da bir hayal kuralım di mi? yok. ona da karışır. bu lazım şu lazım der. lan sana ne? çık git hayalimden. bunun yanında hayal mayal konuşulmaz. sonra da kendisine realist der. hee realistsin, aynen.