oblomov17 yazar profili

tarihin en kötü eğitim bakanı'nın istifa etmesi durumu. aynı zamanda kötü bir insandır, suratına da yansımıştır bu kötülüğü.

işin garip tarafı, tam sevineceğiz böyle biri istifa etti diye, sonra aklımıza siyasal islam çukuru ve ondan daha kötü birinin atanma ihtimali geliyor. kim gelirse gelsin fark etmiyor gerçi. ülkenin eğitim, adalet, ekonpmi vs. her alandaki bakanı aslında tek kişi olduğu için bir anlamı yok. neyse, ziya selçuk'u özel okul sahibi olmasıyla ve büyük yalanlarıyla hatırlayacağız.

en öne çıkan özelliği her ne kadar belli etmeseler de kendini eksik görmesidir. yakınımda çok güzel bir örneği var bu tipin, daha önce de benzerine rastlamıştım ve hemen hemen aynı özelliklere sahipler.

bu eksikliklerini gidermek için pek çaba göstermez bu tipler, zor gelir. bu yüzden başkalarında -genelde etrafındaki insanlarda- eksiklik aramaya başlarlar. kendi kötü özelliklerini başkalarına atfederler. iyilik ve güzellik gibi durumlar rahatsız eder onları; çünkü bunlara da sahip değildirler.

genelde narsist ve manipülatör de olurlar. yanlışını onlara fark ettirdiğiniz an saldırıya geçerler, sizi kötü ve suçlu göstermek için elinden geleni ardına koymazlar, her daim mağdurdurlar. gördüğünüz yerde topuklarınızı götünüze vura vura kaçmanız tavsiye edilir.

ne yazsam ne desem bilemediğim korkunç durum. sosyal medyada sürekli yangını paylaşanlara, duyarlı görünenlere denk geliyorum; ben de yapmalı mıyım acaba, diyorum ama elim gitmiyor. içim yanıyor, üzüntüm had safhada fakat ne yapılmalı bilmiyorum. yangını çıkaranlara mı küfür edeyim, ülkeyi bu hale getirenlere mi söveyim, onları destekleyenlere mi dümdüz gideyim... bilmiyorum. bu çaresizlik beni mahvediyor. bu ülkede yaşadığım her gün korkunç şeyler görmek ömrümü kısaltıyor sanki. bir şeyler yapmalı, bu bilinçli kötülükle baş edebilmek için elini taşın altına koymalı ama öylesine çoklar ve güçlüler ki, onu da yapamıyoruz. elimiz kolumuz bağlı.

bu tarz açıklamalarda aklıma bir soru geliyor: din denen şey hiç olmasaydı bu insanlar bu kadar gerici düşünce yapısına sahip olur muydu?

bir insanı bastırıp aklına bu düşünceleri sokan ve sonunda bir şekilde -genellikle kötü şekilde- açığa çıkaran bir olgu nasıl iyi olabilir?

hobi olmamalıdır, ihtiyaç olmalıdır. yemek gibi, su gibi... yaşamımızı idame ettirmek için gün içinde nasıl yemeğe, suya vs. ihtiyaç duyuyorsak kitap okumaya da ihtiyaç duymalıyız.

türk dizi tarihinin en iyi dizisidir. aksini iddia eden kamburalıdır.

ilk tanımını girmek bana nasip olan muhteşem dizi. 5. sezonu yayınlanalı 3 hafta oldu ve hak ettiği değeri göremiyor bu güzide eser.

aşı karşıtıyım.

erdoğan mutlu olmadığı için anlamsız bir söylemdir. aksine erdoğan mutsuzluğunu ve nefretini ülkenin her karışına yayarak herkesin anasını ağlatmıştır.

"ilk karşına çıkanla tartışma; yalnızca iyi tanıdığın, saçmasapan şeyleri savunmayacak kadar anlama yetisine sahip olduğunu düşündüğün ve utanılacak durumlara düşmeyeceğini bildiğin kişilerle tartış; otoritenin dikte ettiklerine göre değil, nedenlere, gerekçelere dayanarak tartışmayı bilenlerle; sunulan nedenleri dinleyip dikkate alanlarla; ve nihayet, gerçeğe değer veren, karşı tarafın ağzından bile olsa iyi nedenleri memnuniyetle dinleyen ve doğruyu karşı taraf söylediğinde, yani kendisi haksız olduğunda da bunu hazmedebilecek kadar adalet duygusuna sahip olanlarla tartış. demek ki yüz kişi içinde tartışmaya layık bir kişi bile zor çıkar. geri kalanı ise bırakın ne isterlerse onu konuşsunlar, çünkü "desipere est juris gentium" [budalalık insan hakkıdır.]"

aristoteles

toplum baskısından sıyrılmış olma ihtimali yüksek olan gelindir. mesele sadece düğün istememesi de değil; ısrarla düğün isteyen ailesinin, çevresinin karşısında durabilmesidir. basit bir mevzu olsa, "ailemi kırmayayım" denilebilir fakat o düğünün maddi ve manevi yükünü çekecek olan gelin ve damattır.

karakterlerin kendi sesi olmadiktan sonra bakışın, mimiklerin vs. öneminin kalmadığı versus. dublaj o bakışın yarattığı hissi yansıtamıyor çoğu zaman. bu yüzden tartışmaya çok açık bir konu olmadığını düşünüyorum.

insanın yaşam enerjisini emen insandır. hayatımızın çoğu olumsuzluklarla geçiyor olabilir ama bunları devamlı dile getirmeye gerek yok.

gayet haklı olan tiptir. boş aşk romanları okumadığınız sürece roman okumak sizi kültürlü yapar.