1.
bazen ne yapması gerektiğini bilemez insan. ne konuşması gerektiğini ne söylemesi gerektiği... hiç bir şey yapmaz yapamaz. zamanın geçmesini ister en sadece. hayal kırıklıkları, herkesleşmek ağır bir yük gibidir omuzlarda.
ahmed arif leyla erbil'e çokça mektup yazmıştır. daha önce dile gelmemiş kelimeler ve sözlerle sevgisini dile getirmiştir. hemen her ayrıntı da yaşamın içine bir "sevgi" koymuş. her an, eylem bir sevgi halini almıştır. mektuplarında öfke de bir sevgidir. canım! deyişi de bir sevgidir. hele o mektup sonlarına yazdığı "senin" sözcüğü fiziki olanı alt üst edip insan ruhunu yücelten bir devrim gibidir.
bir zaman süren mektuplar sonra kesilir kimse bilmez nedenini tam olarak. elde edilen bilgiler bile tesadüfi olduğundan elde olan üzerinden sevdanın yeri daha önemli halde kalır/görünür. piyasası olur.
oysa bir isyan vardır! çünkü bir şair ve içinde beslediği duygularla belki de yakın dönemin en güzel aşığı ahmed, leyla'yı susarak sevmeye başlamıştır...
bu durum hep düşündürmüştür beni nasıl neden bir dönem volkan gibi bütün dünyaya yetecek gibi ortaya çıkan şeyler nasıl olurda durur, hüzne döner ve sezsizleşir.
işte tam da bu nokta da sevgili yaşar kemal konuşur: "işte bunu yapmamalı. insanlarla oynamamalı. bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli." der.
sanırım bu noktada susmak ve beklemek dışında elden hiçbir şey gelmez. bu ne daha az sevmektir. ne daha az konuşmak sadece susmak ve beklemek, bilinmez bir zaman içinde sıkışıp kalmaktır.
dipnot*
ben dahil herkes için ahmed arif ile ele alınan bu sevda mektupları ve hikayesinde
ya leyla'nın düşünceleri, hissettikleri ve ne yaptığı sorusu... umarım bir gün bir yazar da bu konuda bir şeyler yazar ve bizde okuruz.
ahmed arif leyla erbil'e çokça mektup yazmıştır. daha önce dile gelmemiş kelimeler ve sözlerle sevgisini dile getirmiştir. hemen her ayrıntı da yaşamın içine bir "sevgi" koymuş. her an, eylem bir sevgi halini almıştır. mektuplarında öfke de bir sevgidir. canım! deyişi de bir sevgidir. hele o mektup sonlarına yazdığı "senin" sözcüğü fiziki olanı alt üst edip insan ruhunu yücelten bir devrim gibidir.
bir zaman süren mektuplar sonra kesilir kimse bilmez nedenini tam olarak. elde edilen bilgiler bile tesadüfi olduğundan elde olan üzerinden sevdanın yeri daha önemli halde kalır/görünür. piyasası olur.
oysa bir isyan vardır! çünkü bir şair ve içinde beslediği duygularla belki de yakın dönemin en güzel aşığı ahmed, leyla'yı susarak sevmeye başlamıştır...
bu durum hep düşündürmüştür beni nasıl neden bir dönem volkan gibi bütün dünyaya yetecek gibi ortaya çıkan şeyler nasıl olurda durur, hüzne döner ve sezsizleşir.
işte tam da bu nokta da sevgili yaşar kemal konuşur: "işte bunu yapmamalı. insanlarla oynamamalı. bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli." der.
sanırım bu noktada susmak ve beklemek dışında elden hiçbir şey gelmez. bu ne daha az sevmektir. ne daha az konuşmak sadece susmak ve beklemek, bilinmez bir zaman içinde sıkışıp kalmaktır.
dipnot*
ben dahil herkes için ahmed arif ile ele alınan bu sevda mektupları ve hikayesinde
ya leyla'nın düşünceleri, hissettikleri ve ne yaptığı sorusu... umarım bir gün bir yazar da bu konuda bir şeyler yazar ve bizde okuruz.
devamını gör...
"susmak ve beklemek üzerine" ile benzer başlıklar
susmak
152