1.
dyp diye bir parti vardı eskiden, adalet partisi'nin devamı, şimdinin demokrat partisi...
ve çiller de, bu partinin genel başkanıydı.
şaka gibi bir birliktelik!
çünkü temsil ettiği siyasi parti, 90'lı yıllarla birlikte aslında, siyaset arenasındaki anlamını yitirmiş bir partiydi.
çiller'in, kendisine oy veren kitle ile ne organik ne de duygusal bir bağı vardı.
dyp'den bahsediyoruz, evet.
dyp'ye kimler oy verirdi?
çiftçi verirdi, köylü verirdi genel olarak. oyu en çok o kesimden toplardı.
anap'a liberaller oy verirdi mesela; girişimciler, kısa yoldan köşeyi dönme umudu olan insanlar falan...
dyp ise, iç anadolu'dan beslenirdi ekseriyetle...
süleyman demirel, tansu çiller'deki zekayı, öz güveni ve sağlam eğitimi görünce, "işte, yerime geçecek yegane politikacı modeli" dedi ve çiller'i, siyaset arenasına çekti.
iyi hoş tamam da, dyp'den bahsediyoruz biz sonuçta.
şimdi bakıyorsun çiller'e.
bu ne perhiz ne lahana turşusu diyorsun haliyle.
tarım politikalarını yerle bir etmeye ant içmiş bir siyasetçi...
avrupa birliği'ne falan girmek istiyor...
o'na oy veren kitle ile ne alakası var bu duruşun, değil mi?
eğitim aldığı yerlere bak;
arnavutköy amerikan kız koleji*, robert koleji yüksekokulu**, new hampshire üniversitesi*, connecticut üniversitesi* ve yale üniversitesi*...
sonrasında franklin & marshall college'da yardımcı profesörlük* ve nihayet, boğaziçi üniversitesi'nde profesörlük!*
hobaa...
bulunduğu pozisyonda hiç sırıtmadı ama, iyi idare etti.
"ben sizin bacınızım" dedi, "bakmayın aldığım eğitime" falan...
1993-2002 yılları arasında başında bulunduğu dyp ile birçok seçime girdi ve başbakan bile oldu* bu ülkede.
sonuçta o'na oy veren kitle, müthiş tutucu ve inat...
pamela anderson olsa başta, yine de dyp'ye oy verirler, orası kesin.
şu olaya bakın mesela.
1999 seçimlerinde tansu çiller, istanbul'dan milletvekili adayı oldu ve kendisi meclise, chp barajı aşamadığı için girebildi!
o seçimde yüzde 12 oy aldı dyp ülke genelinde ama istanbul'dan zoraki bir milletvekili çıkarabilmişti.
öyle bir seçmen kitlen var yani...
kimlerin oy verdiği belli.
ve sağlam bir kitle bu kitle.
düşünün, 2002 seçimlerinde anap yüzde 5'te kalıyor, iktidardaki dsp bile yüzde 1 oyu zor alıyor ama sen yine de yüzde 9,5 oy çıkarabiliyorsun, ülke genelinde.
kitle o kadar sadık ki, ak parti'ye bile mesafeli yaklaşıyor, "dyp'den başkasına oy vermem" diyor.
şimdi anladınız mı, tansu çiller'in, 2022 senesinde bile neden siyasete girmek istediğini?
bir şekilde alırım ben diyor yüzde 3-5 de olsa.
gezerim iç anadolu'yu, eskileri yad ederim ve güvenlerini kazanmayı başarırım diyor.
o'na bu gazı veren birileri vardır elbette.
kendi kafasına göre hareket ettiğini düşünmüyorum.
ama şunu biliyorum; adnan menderes ve sonrasında süleyman demirel'in yoğurup şekillendirdiği, ufo görse taş atacak masum insanlardan oluşan kemik bir kitle var bu ülkede.
eskisi kadar çok değiller belki, çoğu şehre göçtü nihayetinde ama varlar, her daim de olacaklar...
onlardan beslenmeye çalışan siyasetçilerin olması da son derece doğal.
ak parti'nin yanlış tarım politikaları ve nihayetinde yaşanan aşırı enflasyon, cesaretlendirdi işte çiller'i, bu kadar basit.
76 yaşında olmasına rağmen maşallah, benjamin button gibi bir enerji geldi ve "beni özlemişlerdir eminim, çiftçi ve köylünün karşısına çıkmanın tam vakti" dedi ve görüldüğü gibi de, harekete geçti.
ve çiller de, bu partinin genel başkanıydı.
şaka gibi bir birliktelik!
çünkü temsil ettiği siyasi parti, 90'lı yıllarla birlikte aslında, siyaset arenasındaki anlamını yitirmiş bir partiydi.
çiller'in, kendisine oy veren kitle ile ne organik ne de duygusal bir bağı vardı.
dyp'den bahsediyoruz, evet.
dyp'ye kimler oy verirdi?
çiftçi verirdi, köylü verirdi genel olarak. oyu en çok o kesimden toplardı.
anap'a liberaller oy verirdi mesela; girişimciler, kısa yoldan köşeyi dönme umudu olan insanlar falan...
dyp ise, iç anadolu'dan beslenirdi ekseriyetle...
süleyman demirel, tansu çiller'deki zekayı, öz güveni ve sağlam eğitimi görünce, "işte, yerime geçecek yegane politikacı modeli" dedi ve çiller'i, siyaset arenasına çekti.
iyi hoş tamam da, dyp'den bahsediyoruz biz sonuçta.
şimdi bakıyorsun çiller'e.
bu ne perhiz ne lahana turşusu diyorsun haliyle.
tarım politikalarını yerle bir etmeye ant içmiş bir siyasetçi...
avrupa birliği'ne falan girmek istiyor...
o'na oy veren kitle ile ne alakası var bu duruşun, değil mi?
eğitim aldığı yerlere bak;
arnavutköy amerikan kız koleji*, robert koleji yüksekokulu**, new hampshire üniversitesi*, connecticut üniversitesi* ve yale üniversitesi*...
sonrasında franklin & marshall college'da yardımcı profesörlük* ve nihayet, boğaziçi üniversitesi'nde profesörlük!*
hobaa...
bulunduğu pozisyonda hiç sırıtmadı ama, iyi idare etti.
"ben sizin bacınızım" dedi, "bakmayın aldığım eğitime" falan...
1993-2002 yılları arasında başında bulunduğu dyp ile birçok seçime girdi ve başbakan bile oldu* bu ülkede.
sonuçta o'na oy veren kitle, müthiş tutucu ve inat...
pamela anderson olsa başta, yine de dyp'ye oy verirler, orası kesin.
şu olaya bakın mesela.
1999 seçimlerinde tansu çiller, istanbul'dan milletvekili adayı oldu ve kendisi meclise, chp barajı aşamadığı için girebildi!
o seçimde yüzde 12 oy aldı dyp ülke genelinde ama istanbul'dan zoraki bir milletvekili çıkarabilmişti.
öyle bir seçmen kitlen var yani...
kimlerin oy verdiği belli.
ve sağlam bir kitle bu kitle.
düşünün, 2002 seçimlerinde anap yüzde 5'te kalıyor, iktidardaki dsp bile yüzde 1 oyu zor alıyor ama sen yine de yüzde 9,5 oy çıkarabiliyorsun, ülke genelinde.
kitle o kadar sadık ki, ak parti'ye bile mesafeli yaklaşıyor, "dyp'den başkasına oy vermem" diyor.
şimdi anladınız mı, tansu çiller'in, 2022 senesinde bile neden siyasete girmek istediğini?
bir şekilde alırım ben diyor yüzde 3-5 de olsa.
gezerim iç anadolu'yu, eskileri yad ederim ve güvenlerini kazanmayı başarırım diyor.
o'na bu gazı veren birileri vardır elbette.
kendi kafasına göre hareket ettiğini düşünmüyorum.
ama şunu biliyorum; adnan menderes ve sonrasında süleyman demirel'in yoğurup şekillendirdiği, ufo görse taş atacak masum insanlardan oluşan kemik bir kitle var bu ülkede.
eskisi kadar çok değiller belki, çoğu şehre göçtü nihayetinde ama varlar, her daim de olacaklar...
onlardan beslenmeye çalışan siyasetçilerin olması da son derece doğal.
ak parti'nin yanlış tarım politikaları ve nihayetinde yaşanan aşırı enflasyon, cesaretlendirdi işte çiller'i, bu kadar basit.
76 yaşında olmasına rağmen maşallah, benjamin button gibi bir enerji geldi ve "beni özlemişlerdir eminim, çiftçi ve köylünün karşısına çıkmanın tam vakti" dedi ve görüldüğü gibi de, harekete geçti.
devamını gör...
"tansu çiller'in tuhaf hikayesi" ile benzer başlıklar
tansu çiller
49