tartışmak

bir olay veya konu hakkında genellikle karşıt görüşlerin yarıştırılması. genellikle karşıt çünkü karşıt olamayıp aynı amaca yönelik benzer fikirlerin de ortaklaştırılmaya çalışmasını da tartışmak saymak gerekir. hatta bu anlamıyla bana 'tartma' kökünü hatırlatır.

olumsuz anlamıyla ise faydalı olması beklenen bir amaca yönelmeyip sırf karşı fikre saldırıyı amaçlayarak 'oyunun kurallarına' pek de dikkat etmeyerek karşılıklı alt etme müsabakası, denebilir. burada faydadan kasıt, somut anlamda bir anlaşmaya varmak değil gerçek anlamda iletişime açık olup sözü edilen konuda holiganca savunma/saldırıda bulunmadan fikir çarpıştırabilinmesi ihtimalidir. olumsuz anlamda tartışma, yüksek ihtimalle tarafların duygusal davrandıkları ve tartışmayı sözlü kavgaya götürecek bir araçtır. sonrası yine duygulara kalmış.

tartışmadan keyif ve fayda sağlayabilmek için iletişime açık olup ezberlere sığınıp sarılmamak gerekir. tıpatıp aynı görüşte olunsa dahi tartışmanın tadına varmak mümkündür. bunun için: (bkz: karşıt düşüncenin hazzı)

pek faydalı olacağını düşünmediğim fiil. zamanı boşa geçirirsiniz tartışarak.

eğer karşınızdaki kişi cidden tartışmaya müsait biriyse şöyle temizinden bir kavga izlemek hoş olur. buyrun , tartışın.

kişiye nahoş bir his yaşatır. kaybetme korkusu zihinsel egomuzu kemirir durur. ve artık bu aktivite zamanla psikolojik savaşa doğru sürüklenir.

cahille yapıldığı takdirde insanı kanser eden aktivite.

denginle yaptığında tadından yenmez bir durumdur. dediğinin karşı tarafa ulaştığı, söyleneni anladığın ve her şeyi şeffaf bir şekilde konuşabildiğin bir tartışma ortamı germez aksine keyifle öğretir. her insan bir denizdir kimi sadece su, kimi kocaman bir dünya. umarım duvara konuşuyor hissinin oluştuğu insanlara denk gelmezsiniz.

uzun zamandır kimseyle yapmadığım. şu an acayip biçimde birileriyle tartışmak istedim. şöyle bağıra çağıra. herkes bildiğini okuyacak, kimse kimseyi duymayacak, dinlemeyecek, anlamaya çalışmayacak. konuşacağız, konuşacağız, konuşacağız ve deşarj olup dağılacağız. ooh mis.

türkiye de yapılmaması gereken şeydir. kimse birbirini dinlemiyor, sonunda ya birileri diğerine küsüyor ya da kavga ediyor. ülkenin aydını da cahili de her tartışmaya ikna olmamak için yemin ederek çıkıyor.

insanı oldukça yoran, bir süre sonra artık hiçbir konuda yapılmamak istenen şey. ne haliniz varsa görün tavrı insanı rahatlatıyor.

benim nazarımda, tartışmalarda kaybeden kazanır;

kazanan taraf zaten diyeceğini demiş, köşeye çekilmiştir. ya kaybeden taraf? tartışmanın sonunda yeni bir bilgiye ulaşır, arbededen kazançlı çıkar.

ek: "tartışma kazanma ısrarı"bizi yenilgiye uğratır.

seviyelisini türkiyede bulmanın zor olduğudur.

"ilk karşına çıkanla tartışma; yalnızca iyi tanıdığın, saçmasapan şeyleri savunmayacak kadar anlama yetisine sahip olduğunu düşündüğün ve utanılacak durumlara düşmeyeceğini bildiğin kişilerle tartış; otoritenin dikte ettiklerine göre değil, nedenlere, gerekçelere dayanarak tartışmayı bilenlerle; sunulan nedenleri dinleyip dikkate alanlarla; ve nihayet, gerçeğe değer veren, karşı tarafın ağzından bile olsa iyi nedenleri memnuniyetle dinleyen ve doğruyu karşı taraf söylediğinde, yani kendisi haksız olduğunda da bunu hazmedebilecek kadar adalet duygusuna sahip olanlarla tartış. demek ki yüz kişi içinde tartışmaya layık bir kişi bile zor çıkar. geri kalanı ise bırakın ne isterlerse onu konuşsunlar, çünkü "desipere est juris gentium" [budalalık insan hakkıdır.]"

aristoteles

...küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar fikirleri tartışırlar...

cahille değil de eğitimli bir kişiyle yapıldığı taktirde tadından yenmeyecek olan eylemdir. bazen hararetli tartışmalar yapmak zihin açar, bilgileri tokuşturmak seviyeyi allahu ekber dağına ulaştırır..

tartışma adı altında ses yükselmeye başlayınca benim cinlerim tepeme geliyor. neden insan gibi fikir alışverişi yapılamıyor.

bilgileri karşılıklı tartmak manasında fakat bizim ülkede sözel kavga anlamına da gelir.

tartışma sözlük anlamıyla tartma kökünden gelip iki muhalif düşüncenin karşılıklı olarak savunulması anlamındadır. köken itibariyle bakıldığında tartışma işteş fiil olup aslında savunulan görüşü kabul ettirmekten ziyade farklı görüşlerin karşılıklı tartılması yani dikkatle incelenip değerinin tespit edilmesi için yapılır. karşı tarafın argümanları hiç dinlenilmediği yada dikkate alınmadığı takdirde buna tartışma demek yanlış olacaktır. bu nitelikte bir karşılıklı diyalog, fikrin karşı tarafa empoze edilmesi çabasıdır. tartışmalarda maksut edilen sonuç kazanmak değil doğruya ulaşmaktır. nitekim tartışmalarda tezlerden sadece birisi çürütülebileceği gibi antiteziyle birlikte yeni bir sentez de ortaya çıkabilir. (bkz: barika-i hakikat müsademe-i efkardan çıkar)
tartışmayı bilen kişilerin tartışması hem tartışanlar hem de dinleyenler için zevkli ve faydalıdır. tartışmayı bilmeyen biriyle tartışmaya çalışmanın ise kısa vadede sinir katsayısında yükselmeye, uzun vadede de saçlarda beyazlamalara sebep olabileceği bilinmelidir.

birkaç ortamda bokunu çıkartırcasına yaptığım aksiyondu.
e artık finito. boş işlere girmiyorum da,
kafayı iyice bulup gülerek 'senin fikrinin ne önemi var vasat herif' demeyi özledim ya: )