özellikle misafirlikte sıkça duyduğumuz, çay bittikçe bardağın yeniden doldurulması işi.
devamını gör...
türkçede gerçek ve mecaz anlamda pek çok kullanımı olan eylem.

taze sözcüğü; 'yeni, diri, canlı' anlamlarına gelen farsça kökenli bir sözcük olmasına rağmen, sonuna aldığı yapım ekiyle tamamen türkçeleşmiştir.

1- ilk anlamı; eski olanı yenisiyle değiştirmek:
"kediler için küçük bir kapta her zaman temiz içme suyu bulundurmak ve suyu da sık sık tazelemek gerekir.

2- bayatlamış olduğu düşünülen bazı yiyecekleri kaynatarak yeniden taze hale getirmek:
"iyice şekerlenen erik reçelini kaynatıp tazeledim, yeni yapılmış gibi oldu."

3- yapılan bir işi tekrar yapmak, tekrarlamak:
-"biten kahvemi tazeledim, yanına da iki-üç tane çifte kavrulmuş şam fıstıklı lokum, oh!
-"hemşire, kolumdaki pansumanı tazeleyerek, yenisini koydu."

4- bozulmuş ya da hükmü kalmamış bir şeyi yeniden yapmak, yenilemek:
-"dayımla karısı boşanmışlardı ya, yeniden evleniyorlar, nikah tazeleyeceklermiş."
-"osurunca evet ama geğirince abdest tazelemeye gerek yokmuş." *

5- unutulmuş bir konu, duygu ya da düşünceyi yeniden canlandırmak anlamında kullanılırsa 'mecaz' anlamda kullanılmış oluyor:
-"nereden açtın bu konuyu, geçmiş yaralarımı yeniden tazeledin."
-"duydun mu, bizimkiler aşklarını tazelemek için karayiplere yeniden balayına çıkacaklarmış."
-"ben onun hafızasını tazelemeyi bilirim, çok oldu artık o."
-"lütfen bu bahsi tazelemeyelim, zira yukarıda ders çalışmam lazım."*
-"her önemli şey gibi dostlukların da arada tazelenmesi gerekir."
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tazelemek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim