tekelci suratsızlığı

mükemmel bir tanım bu. gözümün önüne geldi. yani bunu ifade edecek en uygun sözcükler bunlar. başlığa hayran kaldım, etkilendim, müthiş. orijinal bir ifade mi bilmiyorum ama bayıldım. kullanırım.

sattığı şeyi önce kendi kullansa belki geçebilecek bir suratsızlıktır. sonra sizi öbüjem janım abim diye köşeye bile sıkıştırabilir. bu akşam bendensin hareketi ile beleş bir şeyler bile kapabilirsiniz. bir hafta sonra iflas edeceği için kısa süreli ama unutulmaz bir ilişki yaşarsınız kendisiyle.

uzun süredir denk gelemediğim tekelci surat ifadesi.
bu gece, çok iyi tanıdığım bir tekelciye ivedilikle sokulup suratsız herif demek isterdim oysa ki. ne yaparsın ki iyi anlaşıyorum yıllardır muhtelif tekelci dostlarımızla.

seni oraya zorla mı koydular mesela anneni öldürdük de seneler sonra dükkanına mı denk geldik o nasıl bir suratsızlık alt tarafı bir tane marlboro red long vereceksin

işte bu yüzden zincir marketler... bilhassa migros.
o meymenetsiz heriflerin çoğu kaçak içki satar. günün birinde kick the bucket olursunuz alimallah. bilhassa rakı, viski vb içkilerin sahtesi çok oluyor. bu tür içkileri ya migros, carrefour gibi yerlerden alın, ya da barkod markod sorgulayıp öyle için.
illa da büfeden iç almak durumunda kalırsanız bira, şarap alın. onlarda kaçak işi pek dönmüyor.

bir ayran ve bi'paket sigara alıp gidince ne yapsın..

hiç karşılaşmadığım suratsızlık.

eskiden içerdim. gayet muhabbetimiz vardı adamla. giderdik arkadaşla bir şeyler almak için. 5 dakika laklak yapmadan çıkmazdık.

genelleme doğru fakat her sabah tıraşını olup, gömleğini, kıravatını, kazağını tertemiz giyip de dükkan açan bir tekelci abi tanıyorum. müthiş nezaket sahibi, eğlenceli bir abi. dükkanı da acayip işlek bir yerde olunca iş disiplini edinmiş kendine, kurumsal bir anlayışla büfe işletiyor.

bizim burada bir tekel var. genç çocuklar var çalışan. çok iyi insanlar. bir gün kartımı kaptırdım borç aldım tekelden borç mu alır insan.
neyse hep gece uğruyordum. bir gün sabah uğradım sigara almaya. nemrut, suratsız bir abi. abi demeye dilim varmıyor. utanmasa sigarayı kafama atacaktı. pat diye attı sigarayı önüme. şimdi olsa ben de ona atarım ay derim düştü. ama tabi o zaman az daha kibarım (geçen sene) *

bence bunun sebebi, satıyorum ama içemiyorum kafası. (bkz: tekel kendi alkolünü içemez) kıskanma iç allah allah niye gelene gidene somurtuyorsun. nasıl dolmuşum adama.

muhtemelen bu tekelci adamlara surat yapıyor. ben sigara içmem, tekelden de sadece nadiren bira alırım.
adama bir defa blanc var mı diye sormuştum. yoktu o zaman. sonraki gidişimde, yenge sana blanc getirdim diye hemen çıkardı meriç meriç biraları. bence dönüp kendinizi sorgulamakta fayda var ben bu dünyaya neden erkek geldim diye. *

başımıza geliyor da , başlığı da mı varmış?

tükkanına zincirle bağlanmış gibi , parayı bi bulsam başlıcam rakınıza da biranıza da diye diye iş yapan esnaf silueti.

adamlar napsın, içmekten bir hoş oluyorlar. aslında en gerçekçi insanlar tekelciler. en azından kapalıçarşı esnafından bin kat daha iyiler, neyse o.

benim de bir arkadasim tekelci. aksamlari icmeye gidiyoruz caktirmadan. kasa arkasinda takiliyoruz oyle. birkac gun gittikten sonra yemin ettim daha da gitmem. sayi saymayi bilmeyeni, sarhosu, hayvan gibi sarhos geleni, zam gelince iktidara degil de tekelciye kizani gordum. adam her gelene sovse hakki.

lanetlenmiş iş yapan insanın suratının nurlu olmasını mı bekliyordunuz ?

bu suratsızlığa bir tek ben mi rast geliyorum diye merak ederdim.

bu başlık cevabını vermiş oldu. demek ki sorun bende değilmiş.*