the batman

robert pattinson'un yeni batman rolünü oynadığı, matt reeves yönetmenliğinde çekilen son batman filminin resmi adı.

the batman

2022 mart 4’te vizyona girecek film. korona yüzünden birkaç kez ertelenmiştir. çekim aşamasındayken de başrol abimizin koronavirüs’e yakalandığını biliyoruz.

filmin oyuncu kadrosu da ilginç şekilde pek güzel. sevdiğim, tanıdığım ve oyunculuklarını beğendiğim isimler. pattinson batman rolüne uyacak gibi. fragmanı izlerken, batman’in o sert ve kararlı ifadesini yüzünde görüyorum.

penguen rolünde ise colin farrel var. yalnız o nasıl makyaj öyle. resmen başka birine dönüşmüş. devito’nun canlandırdığı penguen’i birkaç sahne hariç izleme fırsatı bulamadığım için karşılaştırma yapamam fakat fragmandan gördüğüm kadarıyla colin farrel da iyi iş çıkaracak gibi.

gelelim the riddler’a. paul dano canlandırıyor. çoğu filmde yan rollerde parlayan biridir kendisi. hele o prisoners filmindeki rolü efsaneydi. adam psikopatça roller canlandırmak için doğmuş resmen.

james gordon ise jeffrey wright. westworld dizisinde ilginç bir roldeydi kendisi. bu aralar bond filminde ve marvel’ın what if dizisinde gördük ayrıca. en beğendiğim yönü ise sesidir. konuşsun da dinleyelim diyorum bazen.

selina kyle rolünde ise zoe kravitz var. maalesef kendisini bir iki film hariç izleme fırsatı bulamadım. en iyisi bekleyip görmek.

dün filmle ilgili iki görsel paylaşıldı. onları da paylaşalım madem;






filmi merakla bekliyorum. çok seveceğime de eminim. sana güveniyorum matt reeves. *

haa bu arada unutmadan, filmin görüntü yönetmenliğini de greig fraser yapmış. kendisi malumunuz dune filminin de görüntü yönetmenliğini yapmıştır. bekleyip göreceğiz sonucu.

küçüklüğümden beri bir batman fanı olarak, pek beğenmeyeceğimi düşündüğüm filmdir. elbette ki şu an için sadece fragmandan gördüğüm kadarıyla kesin bir yargıya varmak istemiyorum. ama açıkçası pek umut verici de durmuyor.

burada bahsedeceğim bir diğer durum da oyuncu tercihleri olacak ki, bu kısım gerçekten de canımı sıkıyor. ilk olarak ana karakterimiz batman, nam-ı diğer bruce wayne ile başlayalım:

ilk olarak şu konuda anlaşalım; filmdeki plot ve karakterler birebir çizgi roman hikayesiyle uyumlu olsun gibi bir derdim yok. hatta birçok konuda esnekliğe oldukça okeyim. amma ve lakin, robert pattinson gibi sıska ve emo kılıklı birinden başka batman bulamadınız mı be kardeşim! allah peygamber aşkına bu nedir ya, my chemical romance dinleyen emo ergenler gibi bruce wayne mi olur? esneklik diye diye jimnastik yaptınız hakikaten!

evet, gelelim şimdi de catwoman'a. her ne kadar batman kadar feci bir tercih olmasa da, yine de zoe kravitz'in catwoman'ı ben de hayal kırıklığı yarattı, ve bunun asıl sebebi onun esmer tenli olması da değil. keza birçok eski filmin çoğunda catwoman siyahi ve esmerler tarafından canlandırılmıştı ve ortaya çıkan işler pek süper olmasa da zamanına göre oldukça kabul edilebilirdi.

ancak bir de şu catwoman'a bakın, zerre alımlılığı yok. bir kere o kısa saç tam anlamıyla bir felaket. anlaşılan bu filmde de sjwlerin gazabınan kurtalamayacağız ki, karşımızda feminist ve lezbiyen kılıklı bir catwoman olacak...

bunun çok daha kötüsünü teen titans ve birds of prey'de de yapmışlardı. hele hele black canary'i görmek dahi istemiyorum...

robert pattinson, colin farrell, zoe kravitz, paul dano'nun öne çıktığı, özellikle paul dano* olduğu için uçarak seyretmeye gideceğim 2022 versiyon, dc comics karakteri olan batman'in en güncel versiyonu. yazıyı tamamen amatör bir çizgi roman okuyucusu ve doğal olarak, sinematik evren seyredicisi olarak yazıyorum. bu yüzden sadece kendi bakış açımdan bir yazı olacak ve çizgi roman evreni ile ilgili dolu bir yazı olmayacak.


henüz başlık şenlenmedi ama muhteşem girdiler göreceğime adım gibi eminim çünkü filmin ımdb sayfasına bakarsak kritiklerin olumlu yönde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.



2019 yılında joker filminin ortaya serilmesi ile birlikte joker ve batman filmleri olarak artık evren ikiye ayrıldı ve bu muhteşem bir şey. christopher nolan yaptığı üçlemeyi ilk film bruce wayne ve batman üzerine, ikinci filmini joker'in ortaya çıkışı ve ilk filmdeki batman'in şehir üzerindeki etkisi ve joker'ın öngörülemez şovlarını engellemek üzerine, üçüncü filmini de ikisinin tam olarak çarpışması üzerine yapacaktı. çünkü the dark knight sonunda gördüğümüz üzere joker gayet sağlıklı şekilde hayatına devam edecek ve 3. filmde, tıpkı ilk film sonrası olgunlaşmış bir bruce wayne gördüğümüz gibi, the dark knight'ta karakter gelişimini görüp artık son filmde de bu sefer joker'ın olgunluğuna şahit olacakken, 2008 yılında heath ledger'ın ölümüyle, the godfather part ii tarzı muhteşem bir devam filmi ile karşılaşma fırsatından mahrum kaldık. 2012 yılındaki the dark knight rises bu yüzden hem geçilmeli geldi hem de değiştirilmiş olduğu, eksik noktaları olduğu çok bariz şekilde önümüze geldi. zaten benim üçlemedeki sıralamamda the dark knight ve batman begins ardından son sıradadır. her ne kadar bruce wayne'in hapishaneden kaçmak için yapdığı felsefi ve fiziksel mücadeleler güzel işlense de o film benim için önem olarak en son sıradadır yapılmak istenilen ve yapılanın farkından dolayı.

tıpkı 2019 yılındaki joker filminde olduğu gibi, bu film için de beklentimi çok düşük tutuyorum. benim çizgi roman evrenleri söz konusu olduğunda etkilendiğim iki tane karakter var. birisi joker ve her zaman bir numara olacak, diğeri de bruce wayne. dikkat ederseniz batman demiyorum.

joker karakterinin suç alemindeki şovunu bize sevdiren heath ledger, karakter gelişimini bize anlatan ve destansı şekilde anlatarak sevdiren joaquin phoenix, karanlık şehrin gündüz bölümünde de yarı iş adamı yarı playboy tarzındaki bruce wayne karakterini harika şekilde canlandırarak bize yansıtan christian bale oldu. ancak ben bu 2 karakterin 4 ayrı versiyonunun da dolu olmadığını düşünüyorum. anlattığım üzere elimizde harika 3 karakter yansıması var, joker öncesi sonrası ve bruce wayne'in kostüm üzerinde değilkenki batman olmadığı günlük hali. 4. versiyon olan kostümlü batman bölümü herkes bana katılmayacaktır ancak bence boş ki bence buna en çok yaklaşan ve bugüne kadar yakışan kişi (kostümlü şekilde) ben affleck oldu. onun da zaten kaderi rezalet film versiyonlarında olmak olduğu için maalesef dahil etmiyorum buraya :) umudumuz 2022 versiyon batman'de olacak. yine nolan'ın yarattığı evrene dönersek bat-pod, bat-mobile, batman kostümü ve herşey olağanüstü iken sadece kostümü dolduran kişi olan bale'in eksik olduğunu düşünüyorum.

işte yeni filmin fotoğraflarına baktığımda öyle bir his var ki içimde, yine muhteşem bir bruce wayne portresi göreceğimizi, ancak yine kostümü üzerine giydiğinde bir şeylerin eksik kalacağını düşünüyorum.



bu filmde filmi bu gözle özellikle seyredecek ve neler olacağına bakacağım ki bu sefer gerçekten anlattığım 4'lü tamamlanmış olabilir.

robert pattinson, film fotoğraflarına bakarsak yıllar önceki karakteri(adını google'ladım o nasıl isim swh) edward cullen'a dönüş yapmış gibi. yönetmen onun yıllar önceki ham ve amatör oyunculuğu olan filmdeki halini 2022'ye uyarlayıp "buradaki soğuk nevale halin hoşuma gitti. biz bunu bruce wayne olarak uyarlayıp senin 2022 model oyunculuğun ile birleştireceğiz" demiş olabilir. sadece sallıyorum ama olabilir. fotolara bakın.


bu edward cullen





bunlar ise bruce wayne fotoları. görüldüğü gibi ortada bana göre bariz bir edward cullen esinlenmesi var. o karakteri alıp başka bir evrene yerleştirerek oyunculuk konusunda kendini the lighthouse filminde gördüğümüz üzere bayağı bir geliştiren pattinson'a oynatmak bayağı orijinal bir fikir bence. çünkü filmdeki kapkaranlık atmosfere muhteşem uymuş. yaşlı bir edward cullen var gibi sanki. filmde yaşlanmıyordu sanırım ufak bir paradoks olabilir ama olsun :)


christian bale'in canlandırdığı bruce wayne filmde sıfır makyajlı ve ortama uyum sağlamak gibi bir amacı olmayan(zaten böyle bir zorunluluk ta yok) bir şekilde arz-ı endam ediyordu. burada ise makyaj ile filme adapte edilen bir pattinson var. resmen üzerinde çalışılmış bir bruce wayne var.

2019'daki joker filminde, üzerinde kambur durması, zayıflığı, kostümü, gülüşüne kadar çalışılmış bir joker vardı. bu sefer de üzerinde derin bir imaj çalışması yapılan bruce wayne var gibi geliyor. ismi ilk duyduğumda yapamayacağına neredeyse emin olduğum pattinson hepimizi bütün bu çalışmaların ve oyunculuğunun güncel versiyonun birleşimi sonucunda şaşırtabilir.


imaj, önceki filmler, nolan evreni, kostümler vs. gibi kısa ve amatör bakış attıktan sonra gelelim paul dano'nun(riddler), colin farrell'ın(penguin), zoe kravitz'in(catwoman) karakterlerine. sanırım 2008'de söylediğimiz üzere joker'a bütün sahneyi bırakan ve onu yalnız şekilde parlatan film sonrası ilk defa bu sefer çizgi romandan sevilen
diğer karakterlere yer verilecek(cat woman 2012'de son filmde vardı o ayrı konu) bu üç karakterin ne kadar süre filmde olacağı ayrı bir soru işareti, çünkü yukarıda yazdığıma itiraz ederek cillian murphy'nin zaten scarecrow karakterini canlandırdığını söyleyebilirsiniz. ancak filmde neredeyse 1.5-2 dakika toplam görünme süresi var ve karaktee işlenmesi gibi bir şey yok. merakla beklediğim iki karakter riddler ve penguin konusu benim için çok önemli. artık bu film evrenine bu karakterlerin ayrıntılı şekilde girmesi ve batman'in etrafında sekillenmeleri güzel olacaktır.

filmin gösterime gireceği gün seyredebilir miyim bilemiyorum. fakat bu filmi dört gözle bekliyorum ve en kısa zamanda izlemek için herşeyi yapacağım. sözlükte güzel işleneceğini düşündüğüm için de bu entrye film sonrası için ekleme yapar mıyım bilmiyorum. zaten amacım
basit-amatör-yüzeysel bir bakış atmaktı.

teşekkürler.

bugün izledim filmi benim için batman cristian bale olduğu için sivil olduğu sahnelerde de kostümlü sahnelerinde de garip hissettim. ancak genel olarak filmi başarılı bulduğum söylenebilir şöyle müthiş böyle mükemmel diyerek beklentileri yükseltenlere inanmayın ancak sinamaya gidip şans verilebilir.

ya bu adam nasıl süper kahraman oldu bir türlü anlamıyorum.
aylardır düşünüyorum marvel kahramanlarına bakıyorsun adam uçuyor kaçıyor bi atraksiyonlar falan.
dc'ye bakıyorsun çoğunluğu marvel kahramanları gibi.
bu pislik torpille mi girdi naptıysa bir tek numarası yok ama sorarsalar kahraman.

neyse filmini izlemedim bir önceki filmde ise süperman falan var diye gittim yoksa bunu izleyeceğime chubby kategorisine bakarım daha iyi.

her şeyden önce d.c ----> disappointing constantly
dün akşam sinemada izlediğim filmdir. filmin ilk yarısı benim için kesinlikle daha yüksek puan. sonlara doğru olan bazı olaylar da "oyşş" dedirtti elbette ama kesinlikle çok daha iyi bitebilirdi.
ne bileyim benim beklediğim kadar da yoktu,ben affleck faciasından kat kat iyiydi.
benim sana puanım 7 kanka.
ayrıca gerçekten daha yüksek beklentim vardı filme girmeden.

dün izlediğim ve çok beğendiğim filmdir.

gerçekten her yönden iyi bir film olmuş. sinematografi yönünden çok başarılı bir film izledim, karanlık atmosfer iyi yansıtılmış, renkler, oyunculuklar ve enfes müzikler gayet beklentimi karşıladı.

tabii şunu demem lazım, ben hiçbir zaman marvel ve dc filmlerinin delisi olmadım. normal şekilde izliyorum, pek bu işlerin içerisinde biri değilim ve filmi bu durumla izledim.

hulk yeşilini özledim, captan america kalkanını yalarım falan işleri şahsımda olmadığı için beklentim çok yüksek değildi.

tabii ki bazı batman filmlerini izlemiştim ve merak ettim izlemeye gittim ve çok beğendim.

filmin yönetmeni matt reeves, oyuncu kadrosunda ise robert pattinson, zoe kravitz, paul dano, colin farrell, jeffrey wright, andy serkis gibi başarılı isimler yer alıyor.

oyuncular iyi performans sergilemiş, özellikle robert pattinson çok iyiydi, bence artık kendisi batman olarak anılmayı hak ediyor. hem kendisi için hem batman için iyi bir gelişme olmuş. son olarak ise film çok uzundu diye bir eleştiri yapmayacağım, yapanları da anlamayacağım. filme herkes gibi uzun olduğunu bilerek gittim. zaten iyi bir hikaye anlatıyorsanız filmin uzunluğu pek seyircinin umurunda olmaz diye düşünüyorum.

dc seven veya sevmeyen herkese tavsiye edebileceğim güzel bir film olmuş. tavsiye ederim.

“dc filmleri çok karanlık abi” diyenlerin bile şaşıracağı derecede karanlık bir film. söz konusu batman olunca, bu karanlık benim gözümde bir artıdır. ne işi var yarasa birey’in gündüz vakti dışarıda, diyenlerdenim.

filmle ilgili girdiğim ilk girdide de bahsettiğim üzere, senaryosundan çok sinematografisini merak ediyordum; tek kelime ile harika. greg fraser bu işi öğrenmiş, dedim izlerken. öylesine sahneler izletti ki, etkisi film boyu sürdü. özellikle üç sahnesi benim için unutulmayacaklar arasına bile girdi.

senaryo kısmına gelecek olursak, klasik bir dedektif filmi havasında ve ağır tempolu bir senaryosu var filmin. hatta çok çok ağır. yaklaşık 3 saat bir süresi olduğundan ötürü hiçbir şey aceleye gelmemiş, yedire yedire anlatılmış. tek kusuru ise zaten bilindik bir senaryo izliyor olmamdı. ve de filmin sinematografisinin senaryonun üstüne çıkması da bi tık sıktı. halbuse daha kompleks bir senaryo ile unutulmazlar arasına girebilirdi kolayca.

robert pattinson’dan batman olur. hatta olmuş da. hatta kendisinin performansını izlerken aklıma sürekli joachin phoenix’in joker’ı ile bir filmde buluşturma fikri geldi. bence muhteşem bir ikili olabilirler.

penguin karakterinin bu kadar iyi olacağını tahmin etmemiştim. o da beni şaşırttı. collin farrel çok yaşa!

riddler karakteri de güzel ve tam beklediğim gibiydi. her sahnesini zevkle izledim. hele o çarpık gülüşü yok mu, insanın tüylerini ürpertiyor.

son olarak filme puanım 7.5/10. bi daha olsa bi daha giderim.

çok karanlık film boyunca yağmur dinmemesine rağmen yönetmen çok iyi iş çıkarmış. normalde karanlık filmlerde kim kimi dövdü kim kimi çizdi anlayamam ama batmande netliği çok güzel yakalıyorsunuz. efektler çok iyi geldi bana belki de uzun zamandır aksiyon benzeri film izlemediğimden olabilir. soundtrack çok iyi. özellikle nirvananın something in the way parçası filmin o karanlık havasıyla güzel bütünleşmiş. batman filmlerinden tek izlediğim olduğu için hangisi daha iyiydi bilemem ama robertın o köşeli suratı kostümle hiç sırıtmıyor. ben beğendim, kendisini de her anlamda severim gerçi. zoe’de dozunda bir kedi kadın rolunü canlandırabilmiş. filmin tek eksisi herkesin de dediği gibi çok uzun olması. yaa belimiz tutuldu, popomuz uyuştu oturmaktan, bit artık nolur falan dedik.

filmi daha izlemedim bu yüzden her önüne gelenin havalarda uçtuğu hype trenine katılmıyorum. yani düşünün bu filme inanılmaz muhteşem diyen tayfa avengers falan da izliyor o yüzden her yorum yazanı çok sallamiyorum.
onun dışında film trailerlarinda ilk gözüme çarpan filmin karanlık atmosferinden çok (genel olarak bugüne kadar yapılmış bütün batman filmleri noir havasındadir bu yüzden karanlık karanlık diye cosmanin manası yok, micheal keaton un batman ini izleyin mesela gündüz diye bir kavram yok sürekli gece) aksiyon sahnelerinin daha sert ve batman in çok daha seri olması.
nolan trilogy sinde en sevmediğim her zaman aksiyon sahnelerinin neden bu kadar yavan olduğuydu. bir sinema filminden çok dizilerde kullanılan ağır aksak aksiyon sahneleri gibiydi.
filmin genel realistik havasına yedirilmek istenmiş nolan uclemesinde belli ama bu benim hiç bir zaman alışamadıgim bir şey olmuştu.
the batman de aksiyon sahneleri oldukça brutal oldukça keskin ve seri. batman in düşmanlarına vuruşundaki hınc ve öfkeyi bariz hissediyorsunuz ve bu durum çok hoşuma gitti .
onun dışında filmin konseptinde eskiye dönüş olmuş o da çok güzel bir detay. bat mobil in geri gelmesi, suratlari boyalı klâsik batman goonslarinin sıkça batman ile karşılaşması, villain olarak da riddler enteresan bir seçim olmuş.
aslında çok güzel bir seçim çünkü riddler akıl oyunları ile duygusal ve mental olarak saldıran bir villain ve anladığım kadarıyla bu filmde duygusal yoğunluk çok fazla. batman in her halinden bir sıkıntısı olduğu belli oluyor ve beklentimin aksine robert pattinson muhteşem iş çıkarmışa benziyor. çok sevdim. christian bale in gırtlak kanseri olmuş gibi çıkardığı o saçma sesten de kurtulmuş karakter, bilmiyorum izledikten sonra robert pattinson benim için the best batman ever olma ihtimali yüksek.
çünkü genel kanının aksine ben joaquin phoenix in joker ini heath ledger dab kat be kat daha fazla sevmiştim.
bu tarz noir konseptte, daha fazla super hero veya villain filmleri çıkması dileğiyle. venom un hep olması gereken buydu ama aklına vizyonuna soktugumun yönetmeni 5 yaşındaki izleyicilere hitap etmeyi seçti ve iki tane nasıl kusmuk olduğunu anlatmaya cümlelerin yetmeyeceği film çıkardı.

çizgi roman okumamış birinin christian bale performansını beğenmiş olmasına peki diyebilirim. adam liseli ergen gibi duruyordu filmlerde. hayır üçüncü filmin finalinde bulunan batman vs bane kavgası şaka gibiydi. üç film için de söylüyorum villain oyuncuları bu kadar iyi olmasa nolan ismi bile kurtaramazdı üçlemeyi.

bu filme gelecek olursam beğendiğimi söyleyemem gereğinden fazla uzundu. tek güzel şey ise gotham'ın çizgi roman tadında yansıtılmış olmasıydı. hayır film çekiyorsunuz bari casting açısından düzgün davranın. genç ve toy batman olarak kabul edilebilir ama olgunluk çağında bir batman için cb ve vampir edward ne bileyim pek olmaz. tom cruise doctor strange oynasa aynı şeyi hissederdim. bunun için güzel bir örnek vermek gerekirse tony,andrew,tom versiyon örümcek adamlar.

kabul edin etmeyin affleck versiyon depo giriş sahnesi batman versiyonları arasında karakterin özüne uyan en iyi sahnedir. bıçak kısmına takılmayın sonuçta dark knight olarak çekildi.

kıssadan hisse izleyin ama diğer filmler ile kıyaslamadan. kötü bir film değildi kendini izletiyor dedirten başlıktır.

dün itibarıyla ta gecenin köründeki seansa arkadaşlarla gidip izlediğimiz filmdir.

film vizyona girmeden önce beklentim epey düşüktü. #1708576 girdimde de bunu belirtmiştim. amerika’dan yayılan sjw kültürü ile yapılmış gibi gözüken ( ki hala kısmen doğru olabilir) kötü karakter seçimlerinden yola çıkarak, yıllarca beklediğim bu film hakkında son birkaç aydır fazla bir umudum yoktu. ancak azılı bir batman fanı olarak her halükarda bu filme gideceğim kesin idi…

şimdi diyorum ki; iyi ki de gitmişim. açıkçası düşük olan beklentilerimin epey üzerinde bir film izledim diyebilirim. ha, eğer film muazzam mıydı derseniz buna cevabım "hayır" olur. ancak yine de gayet keyifli bir film deneyimi yaşadığım kesin. en azından sjwlerin etkisini bu filmde göremedim ki, bu muazzam bir şey. marvel maalesef ki sjw bataklığının ta içine batıp ona teslim olmuşken, dc’nin hala bu tür saçmalıklarından büyük ölçüde arınmış durumda olmasına çok sevindim. öyle boş yere eşcinsel ve zenci yerleştirmemişler. mesela jim gordon'u zenci bir karakter canlandırsa da, sırf oynatmak için oynatmamış oldukları çok bariz.

her neyse ya sjwler hakkında çok konuştum, biraz da filmin muhtevasından bahsedelim. başlamadan önce spoiler alertimizi de koyalım:

nolan'ın batman'i gibi çığır açmasa da eli yüzü düzgün, hikayesi sağlam, görselleri tatminkar gittiğinize pişman etmeyecek bir yapım.küçük bir ipucu gotham şehrini abd diye düşünürseniz çok daha derin mesajlar içeriyor benden söylemesi.

olmuş. robert pattinson'un iyi batman olacağından zaten bir an bile şüphe duymamıştım.
film de uzunluğuyla, kasvetli ve koyu gotham aurasıyla, batman'in bir başka yüzüyle gayet iyi olmuş.
the dark knight bir kere olur değerli arkadaşlar. bu film bize başka bir batman'i anlatıyor. umarım devamı da bu şekilde kaliteli ve gergin bir film olur.

az önce izlediğim film.
öyle sıki dc'ci veya marvel'ci değilim ilk başta bunu söyleyeyim lakin hiç bir dc ve marvel filmini kaçırmam hatta bir kaç kez izlerim. bu batman bana keyif vermedi. superman'i yenmedi mi bu adam? nasıl 3-5 adamdan dayak yiyor?
daha aksiyonlu bir film bekliyordum ama bulamadım. yalnız gotham'ı güzel yansıtmış.

pattinson ile hiçbir ön yargı beslemeden izledim filmi. taşıyamamış sanki rolü. batman için fiziki açıdan fazla cılız değil miydi?

beklediğimden çok iyi çıkan yeni batman filmi. batman'in son serisi bildiğiniz üzere 2005'te christian bale'in başrolünde yeniden çekilmışti. 90'lı yıllarda çekilen o vasat batman filmlerini de tarihe gömmüştü. christopher nolan belki de batman filmleri için çıtayı oldukça yukarı çekmişti fakat görüyorum ki ; aşılmış ve muazzam bir iş çıkarmış matt reeves. aslında bu filmde hep dc evreninde jokerle kapıyormuş gibi gözüken batman'in daha arka planda kalan hasımları ile mücadelesi anlatılmış ve gotham city'de ne manyaklar daha var , haberiniz olsun diye de bir mesaj verilmiş. kalan kısım spoiler içerir.

riddler karakteri ilk olarak 90'lı yıllarda çekilen batman filminde jim carrey tarafından canlandırılsa da , fazla ön planda olmayan ama yine uçuk kaçık bir karakterdi ancak the batman onun öyle bulmaca çözen , bilmece soran basit birinden ziyade zeki bir psikopatın batman gibi birisini nasıl tufaya düşürdüğünü ciddi bir merak ile izletiyor. paul dano gerçekten müthiş oynamış. ismini ilk kez bu filmde duysam da o mimikler , inişli çıkışlı sesleri , soğukkanlı hareketleri ile gerçekten de bende manyak birisi imajını da uyandırdı(bkz: swh).umarım değildir. kedi kadın rolündeki zoe kravitz maalesef o rolün ağırlığını kaldıramamış , gözüm anna hathaway 'i aradı açıkçası. ama cat women'ın o asiliğini yine batman'a gösteriyor. penguin bu filmde ayakçı olarak gözükse de collin farrell tarafından oldukça iyi oynanmış. james gordan rolünde gözler gary oldman'i da aramadı desem yalan olur. jeffrey wright , gordan 'ı sadece batman'i tıpışlayan ve aciz birisi gibi gösterilmiş ama dc evreninde ve eski üçlemede de gözüktüğü üzere kendi başına hareket edebilen birisi. gelecek filmi şimdiden heyecanla bekliyorum. gotham city'de taht oyunları başlayacak. ve riddler sayesinde gördüğümüz pespayeliklere yenisi eklenecek mi...

edit: şunu da bırakayım buraya buradan müzikleri de muazzam.

final sahnesindeki kedi kadın yarasa adam mini motorsiklet yarışı ve tekrar vedalaşmaları tatlı bir hüzün içermektedir. belki de bu dünyada tekrar biraraya gelmeyecekler ve batman bunun bilincinde arkasından son defa bir daha bakıyor catwoman'a.

ne yalan söyleyeyim bu filme karşı çok ön yargılı olsam da izleyince inanılmaz hoşuma gitti. karanlık evreni ve robert pattinson'un oyunculuğu beni yanılttı. süperkahramandan daha çok dedektif rolü oynayan bir batman var ve kovalamaca sahneleri az. yine de önceki batman serilerinin ekmeğini yemeden böyle bir iş ortaya koyabilmek takdir edilesi.

ikinci izleyişimde daha çok hoşuma giden film. ilk izleyişim sinemada olmasına rağmen yine de durum bu şekilde. değişen ne diye düşünüyorum; bu kez müziklere ve ufak detaylara dikkat ederek izlemeye çalıştım. kullanılan müzikler ve ses öylesine güzelmiş ki ilk seferde nasıl dikkat edemedim şaşıyorum. bir de filmdeki ufak göndermeler ve detaylar var tabi. bunları da durdurarak ve geri sararak izlediğim için farkettim. hazır devam filmi de onay almışken bu filmden ne kadar haz alsak yeridir.

bir de şöyle bir spoilerli detay bırakayım alta;