17 mayıs 2011 tarihli yapım. 1950'li yıllarda amerika'nın texas eyaletinde yaşayan bir ailenin öyküsü. çocuk john ile babası arasındaki ilişki üzerine bolca psikolojik tahlil barındırır.
yönetmen: terrence malick
oyuncular:
brad pitt
hunter mccracken
jessica chastain
tye sheridan
laramie eppler
oyuncular:
brad pitt
hunter mccracken
jessica chastain
tye sheridan
laramie eppler
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "miko" tarafından 21.01.2022 10:16 tarihinde açılmıştır.
1.
bir terrence malick filmi.
yönetmeni tanıyanların burada kocaman bir gülümseme yayıldı yüzüne biliyorum. çünkü çok az, pek az ama çok başka işlerin yönetmenidir terrence malick. her filmi birbirinden önemlidir, yaptığı her işle sansasyon yaratmıştır ve şunun şurasında toplamda 8 uzun metrajlı film çekmiş bir yönetmenden söz ediyoruz...
the thin red line benim ilk izlediğim filmiydi yönetmenin. aşık olmuştum. sonra büyük bir sabırsızlıkla diğer filmlerini de izlemeye koyuldum. hemen de bitti... the tree of life'tan cannes sayesinde haberim olmuştu. çok iyi hatırlıyorum gün saymıştım vizyona gireceği gün için. izlediğimdeyse malick çok başka bir yerdeydi artık bende. bugün en sevdiğim yönetmenler sorulduğunda ilk 5'imde sayacağım kadar önemli bir yer.
filmin post prodüksiyonun yüzyıllar öncesinde başladığı, başrolde izlediğimiz brad pitt'ten önce film için ne yazık ki çok genç yaşta, trajik şekilde kaybettiğimiz heath ledger ile anlaşıldığı, malick için filmin başka her şeyi erteleme sebebi olarak görülecek kadar önemli olduğu gibi bazı önemli bilgilerden söz edelim. film 2011 yapımı ve oyuncu kadrosunda yönetmenin the thin red line'da da birlikte çalıştığı sean penn ve jessica chastain gibi isimler yer alıyor. ayrıca filmde inanılmaz çocuk oyuncular da var. hunter mccracken başta olmak üzere aslında bir kadın ve bir erkek başrolden ibaret olamayacak bu film için castta yer alan herkesten ayrı ayrı bahsetmek lazım ama sabah sabah sanırım bunu yapamayacağım ben.
malick'in bu film için uygun gördüğü anlatım biçmi metaforik hatta alegorik dil. bakın sıfır abartı; filme ya aşık olursunuz ya nefret edersiniz. sinema zevkimin çok örtüştüğü insanlardan bile kulaklarıma inanamadığım şeyler duydum bu filmle ilgili ben. adından da anlaşılabileceği üzere film, doğumundan ölümüne insanı, hatta bunlardan da öncesi ve sonrasıyla, canlılığı, doğayı, evrimi bir sıradan aile hikayesinin ardına gizlenmiş vaziyette beyaz perdeye aktarıyor. yönetmenin gerçekten kusursuz hareketli sahneleri, neredeyse fotoğraf karesi durgunluğu ve mükemmelliğindeki doğa çekimleri, az diyalog seçimi, çok fazla, evet belki biraz fazla detaylı metaforik biçemi izleyiciyi iki ayrı kutupta sivriltme amacıyla bilinçli olarak yaptığı bir şey mi bilemiyorum tabi ama genel anlamda avam olarak bizler filmle ilgili tartışaduralım, eleştirmenlerce çok beğenildi ve çokça da ödüllendirildi malick. neredeyse uluslararası tüm festivallerde gösterildi film, oscar dahil hemen hepsinde adaylık aldı, palme d'or kazandı. 13/10.***
yönetmeni tanıyanların burada kocaman bir gülümseme yayıldı yüzüne biliyorum. çünkü çok az, pek az ama çok başka işlerin yönetmenidir terrence malick. her filmi birbirinden önemlidir, yaptığı her işle sansasyon yaratmıştır ve şunun şurasında toplamda 8 uzun metrajlı film çekmiş bir yönetmenden söz ediyoruz...
the thin red line benim ilk izlediğim filmiydi yönetmenin. aşık olmuştum. sonra büyük bir sabırsızlıkla diğer filmlerini de izlemeye koyuldum. hemen de bitti... the tree of life'tan cannes sayesinde haberim olmuştu. çok iyi hatırlıyorum gün saymıştım vizyona gireceği gün için. izlediğimdeyse malick çok başka bir yerdeydi artık bende. bugün en sevdiğim yönetmenler sorulduğunda ilk 5'imde sayacağım kadar önemli bir yer.
filmin post prodüksiyonun yüzyıllar öncesinde başladığı, başrolde izlediğimiz brad pitt'ten önce film için ne yazık ki çok genç yaşta, trajik şekilde kaybettiğimiz heath ledger ile anlaşıldığı, malick için filmin başka her şeyi erteleme sebebi olarak görülecek kadar önemli olduğu gibi bazı önemli bilgilerden söz edelim. film 2011 yapımı ve oyuncu kadrosunda yönetmenin the thin red line'da da birlikte çalıştığı sean penn ve jessica chastain gibi isimler yer alıyor. ayrıca filmde inanılmaz çocuk oyuncular da var. hunter mccracken başta olmak üzere aslında bir kadın ve bir erkek başrolden ibaret olamayacak bu film için castta yer alan herkesten ayrı ayrı bahsetmek lazım ama sabah sabah sanırım bunu yapamayacağım ben.
malick'in bu film için uygun gördüğü anlatım biçmi metaforik hatta alegorik dil. bakın sıfır abartı; filme ya aşık olursunuz ya nefret edersiniz. sinema zevkimin çok örtüştüğü insanlardan bile kulaklarıma inanamadığım şeyler duydum bu filmle ilgili ben. adından da anlaşılabileceği üzere film, doğumundan ölümüne insanı, hatta bunlardan da öncesi ve sonrasıyla, canlılığı, doğayı, evrimi bir sıradan aile hikayesinin ardına gizlenmiş vaziyette beyaz perdeye aktarıyor. yönetmenin gerçekten kusursuz hareketli sahneleri, neredeyse fotoğraf karesi durgunluğu ve mükemmelliğindeki doğa çekimleri, az diyalog seçimi, çok fazla, evet belki biraz fazla detaylı metaforik biçemi izleyiciyi iki ayrı kutupta sivriltme amacıyla bilinçli olarak yaptığı bir şey mi bilemiyorum tabi ama genel anlamda avam olarak bizler filmle ilgili tartışaduralım, eleştirmenlerce çok beğenildi ve çokça da ödüllendirildi malick. neredeyse uluslararası tüm festivallerde gösterildi film, oscar dahil hemen hepsinde adaylık aldı, palme d'or kazandı. 13/10.***
devamını gör...
2.
bir terrence malick filmidir.
filmin senaryosunu da terrence malick yazmıştır. başrollerde ise her girdiği rolün hakkını sonuna kadar veren brad pitt, oyunculuğu ile harikalar yaratan ve bana düşmek sanattır diye tanım yazdıracak kadar harika düşen sean penn ve asil güzelliğin vücut bulmuş hali jessica chastain oynamaktadır. film en iyi film dahil üç dalda oscar adayı olmuştur. ancak o sene ödülü the artist kazanmıştır. film cannes film festivalinde ise altın palmiye kazanarak hak ettiğine ulaşmıştır.
film seyirciler tarafından çok tutulan bir film değildir aslında. adaylık döneminde oscar için de asla favorilerden biri olmadı. çünkü bu film içine derinlemesine girilmesi gereken ve izlerken uzun uzun düşünme seanslarına neden olan bir başyapıttır. oyunculukları bir kenara bırakacağım. senaryo bambaşka zaten. ama o çekimler insanın aklını alacak kadar büyüleyici.
varoluşun bu kadar güzel bir görsellikle anlatıldığı nadir film izlemişimdir. sahnelere akarken insanın ve dünyanın yolculuğuna tanık olmuş gibi hissettim kendimi. dev bir ekranda en ön sırada oturarak izlemek benim için büyük bir şanstı. böyle bir görsel anlatı diline rastlamak gerçekten çok zor. ilk beşimde değilse de en sevdiğim filmler arasındadır.
filmin senaryosunu da terrence malick yazmıştır. başrollerde ise her girdiği rolün hakkını sonuna kadar veren brad pitt, oyunculuğu ile harikalar yaratan ve bana düşmek sanattır diye tanım yazdıracak kadar harika düşen sean penn ve asil güzelliğin vücut bulmuş hali jessica chastain oynamaktadır. film en iyi film dahil üç dalda oscar adayı olmuştur. ancak o sene ödülü the artist kazanmıştır. film cannes film festivalinde ise altın palmiye kazanarak hak ettiğine ulaşmıştır.
film seyirciler tarafından çok tutulan bir film değildir aslında. adaylık döneminde oscar için de asla favorilerden biri olmadı. çünkü bu film içine derinlemesine girilmesi gereken ve izlerken uzun uzun düşünme seanslarına neden olan bir başyapıttır. oyunculukları bir kenara bırakacağım. senaryo bambaşka zaten. ama o çekimler insanın aklını alacak kadar büyüleyici.
varoluşun bu kadar güzel bir görsellikle anlatıldığı nadir film izlemişimdir. sahnelere akarken insanın ve dünyanın yolculuğuna tanık olmuş gibi hissettim kendimi. dev bir ekranda en ön sırada oturarak izlemek benim için büyük bir şanstı. böyle bir görsel anlatı diline rastlamak gerçekten çok zor. ilk beşimde değilse de en sevdiğim filmler arasındadır.
devamını gör...
3.
yani filmle ilgili tat kaçıracak bir ayrıntı vermek istemem ama bir olayı da big bang dan başlayarak anlatmazsın arkadaş.
yine de yönetmen birşeyler denemiş diyelim. sabırla da izletiyor kendini film, ne oldu ne olacak diye, anlatımdaki uzatma yanında, izletmesi ve merak uyandırması da ilginçti.
hikaye güzel ama izlenir.
*
*
yine de yönetmen birşeyler denemiş diyelim. sabırla da izletiyor kendini film, ne oldu ne olacak diye, anlatımdaki uzatma yanında, izletmesi ve merak uyandırması da ilginçti.
hikaye güzel ama izlenir.
*
*
devamını gör...