1.
muazez ilmiye çığ'ın erkek kardeşidir. 12 eylül tutukluları üzerinde yaptığı insan haklarına aykırı deneyler ile bilinir. nazi deneylerini aratmayan deneyler yaparak bir çok mahkümun akıl sağlığını yitirmesine sebep olmuştur.
alıntı:
"birgün hepimizi bir salona götürdüler. içeride beyaz önlükleriyle birkaç kişi bekliyordu. kağıtlar dağıttılar. orada her türlü soru vardı. 'hiç bir hayvanla cinsel münasebete girdiniz mi? gibi garip sorulardan ' yolda bir yaralı görseniz yardım eder misiniz?' gibi sorulara kadar"
bu sorulardan sonra fiziksel şiddet başlıyor devamında psikolojik şiddeti getiriyor ve mahkumların hayatında derin izler bırakıyor.
ayrıca metris'teki bazı siyasi tutuklulara hzi vakfında ilaç verdiği, elektroşok uyguladığı da söyleniyor. bu vakıt 1985 yılında bu insanları 'kobay' olarak da kullanıyor. sağlık bakanlığı ve tbmm inceleme yapıyor ancak bunun suç teşkil edeceğine dair bir yasa yok ve bu yüzden olay kapatılıyor.
turan itil ise yaptıklarını savunuyor ve şöyle konuşuyor:
"bunların elinde olmayan bir şey var. içgüdüleri var. bunu anlayabilmek için 2 tanesini görmeniz yeterli, 3. ye gerek yok. öyle bir şey ki bunlar buluttan nem kapan insanlar, kontrol edilemeyen bir kızgınlıkları var. terörist olmasalardı da katil olurlardı (...) bu teröristler için kesinlikle en iyi ilaç yaştır. kimse 40 yaşından sonra terörist olmaz. 40 yaşına kadar hapishanelerde tutulmaları gerekir. pahalı bir yöntem ama idamdan daha iyi"
en acısı da bu işkenceci nörologun yargılanmamış olması.
alıntı:
"birgün hepimizi bir salona götürdüler. içeride beyaz önlükleriyle birkaç kişi bekliyordu. kağıtlar dağıttılar. orada her türlü soru vardı. 'hiç bir hayvanla cinsel münasebete girdiniz mi? gibi garip sorulardan ' yolda bir yaralı görseniz yardım eder misiniz?' gibi sorulara kadar"
bu sorulardan sonra fiziksel şiddet başlıyor devamında psikolojik şiddeti getiriyor ve mahkumların hayatında derin izler bırakıyor.
ayrıca metris'teki bazı siyasi tutuklulara hzi vakfında ilaç verdiği, elektroşok uyguladığı da söyleniyor. bu vakıt 1985 yılında bu insanları 'kobay' olarak da kullanıyor. sağlık bakanlığı ve tbmm inceleme yapıyor ancak bunun suç teşkil edeceğine dair bir yasa yok ve bu yüzden olay kapatılıyor.
turan itil ise yaptıklarını savunuyor ve şöyle konuşuyor:
"bunların elinde olmayan bir şey var. içgüdüleri var. bunu anlayabilmek için 2 tanesini görmeniz yeterli, 3. ye gerek yok. öyle bir şey ki bunlar buluttan nem kapan insanlar, kontrol edilemeyen bir kızgınlıkları var. terörist olmasalardı da katil olurlardı (...) bu teröristler için kesinlikle en iyi ilaç yaştır. kimse 40 yaşından sonra terörist olmaz. 40 yaşına kadar hapishanelerde tutulmaları gerekir. pahalı bir yöntem ama idamdan daha iyi"
en acısı da bu işkenceci nörologun yargılanmamış olması.
devamını gör...
2.
amerika'ya çalışan doktorlardan, zihin kontrolünün temellerini atmıştır. yalçın küçük, adnan oktar ve salih mirzabeyoğlu gibi isimler bunların işlerinden çekmiştir.
devamını gör...
3.
hayatını okuyunca bakış açısıyla idolüm haline gelmiş suç ve suçluya dair modern psikolojik tahlilleri ilk kez 12 eylül hükümlüleri üzerinde yapmış türk asıllı abd'li hekim. işkenceci deniyor ama ortada ne fiziksel ne de ruhi işkenceye dair hiçbir şey yok. adam 12 eylül generallerinden de izin alarak veya onların talimatıyla, o vakitler bakırköy ruh ve sinir hastalıkları baş hekimi de olan ayhan songar'ın yardımıyla sağ ve sol militanlar üzerinde bir takım ölçme ve değerlendirmeler yapıyor. sonuç:
- ülkücülerin zeka seviyesi düşük ve suça meyilliller.
- sol militanlar nispeten daha zeki ama sosyopat. insanlığa karşı büyük bir nefretleri var.
- ülkücülerin zeka seviyesi düşük ve suça meyilliller.
- sol militanlar nispeten daha zeki ama sosyopat. insanlığa karşı büyük bir nefretleri var.
devamını gör...
4.
zeus kimseyi itil ailesini savunacak aile bireylerini idol yapacak kadar düşürmesin.
ayhan songar ve turan itil(mengele turan) ikilisinden söz ederken nevzat tarhan ve muazzez ilmiye çığ'ı da elemek lazım.
lanet üzerlerine olsun.
not; guantanamo üssünde ki işkence siteminin iörnek alındığı ilk uygulayıcılar bunlardır .
abd-cia düzeninin olayı.
ayhan songar ve turan itil(mengele turan) ikilisinden söz ederken nevzat tarhan ve muazzez ilmiye çığ'ı da elemek lazım.
lanet üzerlerine olsun.
not; guantanamo üssünde ki işkence siteminin iörnek alındığı ilk uygulayıcılar bunlardır .
abd-cia düzeninin olayı.
devamını gör...
5.
törkiş mengele.
bunların sahibi ve yönetimde büyük(!) türk bilim kadını muazzez ilmiye çığ'ın yönetim kurulu başkanı olduğu cia destekli hzi vakfı, 1990'da dev sol militanlarınca bombalandı. turan itil aleacele abd'ye kaçtı. geri kalanlar da ne bombalamayı kınadılar ne de polis üstlerine gitti.
anası belli babası yüz elli lafı bu şerefsizler için söylenmiştir.
bunların sahibi ve yönetimde büyük(!) türk bilim kadını muazzez ilmiye çığ'ın yönetim kurulu başkanı olduğu cia destekli hzi vakfı, 1990'da dev sol militanlarınca bombalandı. turan itil aleacele abd'ye kaçtı. geri kalanlar da ne bombalamayı kınadılar ne de polis üstlerine gitti.
anası belli babası yüz elli lafı bu şerefsizler için söylenmiştir.
devamını gör...
6.
muazzez ilmiye çığın erkek kardeşidir.
teröristler arasında araştırma yapmış, teröristlerin gerizekalı ve öfke kontrolü olmayan kişiler olduğunu tespit etmiştir. siyasi nedenler olmasada bu kişilerin cinayet işleyeceği değerlendirmesini yapmıştır.
siyasi kavga;
zaten öfke kontrolü olmayan ve gerizekalı insanları suç örgütlerine çekmektedir. çevresindekilerle tartışıp, çatışacak ve onları soyacak öldürecek tipte suça meyyaletesi olan insanlar. gündemdeki siyasetten etkilenip benzer suçları siyaset bahanesini öne sürerek işlemektedir.
almanyada eğitim gördüğü için mengele değerlendirmesi yapılmış. solcuların niye suç işlediği konusundaki araştırmaları nedeniyle calıştığı dermek cia için kurulmuş olmakla itham edilip bombalanmıştır.
teröristler arasında araştırma yapmış, teröristlerin gerizekalı ve öfke kontrolü olmayan kişiler olduğunu tespit etmiştir. siyasi nedenler olmasada bu kişilerin cinayet işleyeceği değerlendirmesini yapmıştır.
siyasi kavga;
zaten öfke kontrolü olmayan ve gerizekalı insanları suç örgütlerine çekmektedir. çevresindekilerle tartışıp, çatışacak ve onları soyacak öldürecek tipte suça meyyaletesi olan insanlar. gündemdeki siyasetten etkilenip benzer suçları siyaset bahanesini öne sürerek işlemektedir.
almanyada eğitim gördüğü için mengele değerlendirmesi yapılmış. solcuların niye suç işlediği konusundaki araştırmaları nedeniyle calıştığı dermek cia için kurulmuş olmakla itham edilip bombalanmıştır.
devamını gör...
7.
bir onun bunun çocuğu.
1971'de bir vakıf kuruluyor. adı hzi vakfı. kurucuları arasında bugün ölen muazzez ilmiye çığ ve kardeşi turan itil var. turan itil bu vakıf için kritik önemde bir kişi. almanya ve sonrasında abd'de nöropsikiyatri üzerine akademik faaliyetlerde bulunuyor. lsd deneyleri, zihin kontrol deneyleri derken abd gıda ve ilaç dairesi'nin yanı sıra toplumun tepkisi nedeniyle türkiye'ye geliyor. neyse bu vakıf 1974'ten itibaren yaptığı çalışmalarla bilimsel çevrelerde adını duyuruyor. abd'de insan sağlığına olumsuz etkileri saptandığı için deneyleri yasaklanan bazı ilaçları türkiye'de insan denekler üzerinde kullanıyorlar. çünkü türkiye'de yaşayan insanların canı abd'dekiler kadar değerli değil.
- vakıf, çalışanların sosyal bağlantıları aracılığıyla para karşılığında lise ve üniversite çağlarındaki gençleri deneylere ikna ediyordu. ayrıca ordudaki generallere düzenli olarak sunum yapıp siyasi mahkumlar üzerinde deney yapmanın yollarını arıyorlardı. özellikle darbe sonrasında hapisteki devrimcileri ve bazı ülkücüleri bu "deneylerde" kullanıyorlar. kimi yerlerde mahkumlara söz geçiremiyorlar ama kimi yerlerde askerlerin yardımıyla zorla imzalattıkları beyan formu ile deneyler yapıyorlar. deneyler çoğunlukla hzi vakfı'nın gayrettepe'deki ofisinde yapılıyor. ayrıca 1983 yılında ayhan songar'ın bazı deneyleri cerrahpaşa'da yaptığı da söyleniyor.
- darbeden 4-5 yıl sonra artık hzi vakfına duyulan şüphe artıyor. nokta dergisi 1985 yılında vakıf tarafından denek olarak kullanılan 2 gençle röportaj yapıyor. gençler 8 hafta boyunca farklı dozlarda bir ilaç verildiğini söylüyor. nokta dergisi'ne konuşan gençler 3 bin lira gibi bir para aldıklarını söylemişler. gençleri vakfa getiren arkadaşları ise şu ilginç bilgiyi veriyor: "benden sağlıklı ve asabi genç getirmemi istediler."
- gencin aktarımı ilginç çünkü deneylerin sürdürücüsü olan turan itil ve ayhan songar komünizmin ve faşizmin bir tür rahatsızlık olduğuna inanıyor. bu iki "hoca" türkiye'de bu çalışmalarına meşru bilimsel zemin hazırlamak için "türkiye’de teröristlerin rehabilitasyonu uluslararası sempozyumu" tarzı etkinliklerde boy gösteriyor. hatta songarla birlikte çalışan nevzat tarhan, çalışmaların sonucuna dair ayhan songar'ın "sağcılar geri zekalı, solcularsa anti-sosyal ve psikopat çıktı" dediğini söylüyor. (bu arada sedat peker, nevzat tarhan'ın sadat'a psikolojik harp konusunda danışmanlık yaptığını iddia etmişti. tarhan'ın bu iddiayı yalanlamasının ardından peker, tarhan'ın sadat hissedarı olduğunu gösteren bir belge paylaşmıştı.)
- vakıf 12 eylül sonrasında mamak, metris, erzurum gibi cezaevlerinde bazı siyasi tutuklulara deney yapıyor. kimi tutuklular cezaevinden alınıp istanbul'daki merkeze getiriliyor. istanbul'daki klinikte o dönem pek çok sağlık merkezinde olmayan ileri teknoloji ekipmanlar var. vakıf merkezinin abd'de olduğu da herkes tarafından biliniyor. hal böyle olunca kamuoyu yavaş yavaş tepki göstermeye başlıyor. 1990'a gelindiğinde ise dev-sol gayrettepe'deki vakıf merkezini bombalıyor. örgüt, yaptığı açıklamada insana saygı duymayan ve kobay gibi kullanan cıa bağlantılı bir merkezi bastıklarını belirtiyor.
- saldırıdan sonra turan itil, pılını pırtını toplayıp abd'ye gidiyor ve ordu ile daha önce yaptığı çalışmalarına burada devam ediyor. muazzez ilmiye çığ ise türkiye'de kalıp kendi alanındaki çalışmalara devam ediyor. yönetim kurulu başkanı olduğu vakfın bu faaliyetleri nedeniyle yargılanmıyor. bu faaliyetler kendisine sorulduğunda ise yasadışı bir şey yapmadıklarını her şeyin kurallara uygun olarak yapıldığını, insanların deneylere kendi istekleriyle katıldıklarını söylüyor. 1984'ten sonraki iddialar üzerine sağlık bakanlığı inceleme başlatıyor. hzi vakfı'nın faaliyetlerinde sakıncalar bulunuyor fakat bunu önleyecek yasalar olmadığı iddiasıyla konu kapatılıyor. 2011 yılında ise itil aleyhine bir suç duyurusu yapılıyor. yapan 12 eylül'de idamla yargılanan ülkücü recep küçükizsiz. bu davadan da sonuç çıkmıyor.
sonuç: şimdi büyük sümerolog dersiniz aydın dersiniz vs. sıfatı ne olursa olsun kurduğu vakıf aracılığıyla 2700'ü mahkum 5 bin insan üzerinde insan sağlığını riske atan deneylerin yapılmasına ön ayak olmuş bir insan var. deneylerin asıl sürdürücüsü kardeşi turan itil fakat muazzez ilmiye çığ, bu deneyler yapılırken vakfın başkanı ve bu durumdan rahatsız değil. sonrasında da deneylerin kurallara uygun yapıldığını iddia ediyor. yani sevgili dostlar sizin birtaneniz bir işkence merkezinin kurucusu. neresinden tutup seviyorsunuz bilmiyorum fakat ben burasından tutup kendisini tarih önünde mahkum ediyorum. çünkü kendisini hukuken mahkum edebilecek bir yargımız yoktu.
burada bunu öven, seven, haklı gören bir dolu faşit var. kendilerine sorsak akp karşıtdır. ama turan itil'in suç ortağı tarhan'ın, akp'nin şeriatçı paramiliter örgütü sadat'ın ortağı olmasını görmezden gelirler.
bu adamı ve suç ortaklarını övenler turan itil denen anası belli babası yüzelli adamla aynı klasmandadır.
1971'de bir vakıf kuruluyor. adı hzi vakfı. kurucuları arasında bugün ölen muazzez ilmiye çığ ve kardeşi turan itil var. turan itil bu vakıf için kritik önemde bir kişi. almanya ve sonrasında abd'de nöropsikiyatri üzerine akademik faaliyetlerde bulunuyor. lsd deneyleri, zihin kontrol deneyleri derken abd gıda ve ilaç dairesi'nin yanı sıra toplumun tepkisi nedeniyle türkiye'ye geliyor. neyse bu vakıf 1974'ten itibaren yaptığı çalışmalarla bilimsel çevrelerde adını duyuruyor. abd'de insan sağlığına olumsuz etkileri saptandığı için deneyleri yasaklanan bazı ilaçları türkiye'de insan denekler üzerinde kullanıyorlar. çünkü türkiye'de yaşayan insanların canı abd'dekiler kadar değerli değil.
- vakıf, çalışanların sosyal bağlantıları aracılığıyla para karşılığında lise ve üniversite çağlarındaki gençleri deneylere ikna ediyordu. ayrıca ordudaki generallere düzenli olarak sunum yapıp siyasi mahkumlar üzerinde deney yapmanın yollarını arıyorlardı. özellikle darbe sonrasında hapisteki devrimcileri ve bazı ülkücüleri bu "deneylerde" kullanıyorlar. kimi yerlerde mahkumlara söz geçiremiyorlar ama kimi yerlerde askerlerin yardımıyla zorla imzalattıkları beyan formu ile deneyler yapıyorlar. deneyler çoğunlukla hzi vakfı'nın gayrettepe'deki ofisinde yapılıyor. ayrıca 1983 yılında ayhan songar'ın bazı deneyleri cerrahpaşa'da yaptığı da söyleniyor.
- darbeden 4-5 yıl sonra artık hzi vakfına duyulan şüphe artıyor. nokta dergisi 1985 yılında vakıf tarafından denek olarak kullanılan 2 gençle röportaj yapıyor. gençler 8 hafta boyunca farklı dozlarda bir ilaç verildiğini söylüyor. nokta dergisi'ne konuşan gençler 3 bin lira gibi bir para aldıklarını söylemişler. gençleri vakfa getiren arkadaşları ise şu ilginç bilgiyi veriyor: "benden sağlıklı ve asabi genç getirmemi istediler."
- gencin aktarımı ilginç çünkü deneylerin sürdürücüsü olan turan itil ve ayhan songar komünizmin ve faşizmin bir tür rahatsızlık olduğuna inanıyor. bu iki "hoca" türkiye'de bu çalışmalarına meşru bilimsel zemin hazırlamak için "türkiye’de teröristlerin rehabilitasyonu uluslararası sempozyumu" tarzı etkinliklerde boy gösteriyor. hatta songarla birlikte çalışan nevzat tarhan, çalışmaların sonucuna dair ayhan songar'ın "sağcılar geri zekalı, solcularsa anti-sosyal ve psikopat çıktı" dediğini söylüyor. (bu arada sedat peker, nevzat tarhan'ın sadat'a psikolojik harp konusunda danışmanlık yaptığını iddia etmişti. tarhan'ın bu iddiayı yalanlamasının ardından peker, tarhan'ın sadat hissedarı olduğunu gösteren bir belge paylaşmıştı.)
- vakıf 12 eylül sonrasında mamak, metris, erzurum gibi cezaevlerinde bazı siyasi tutuklulara deney yapıyor. kimi tutuklular cezaevinden alınıp istanbul'daki merkeze getiriliyor. istanbul'daki klinikte o dönem pek çok sağlık merkezinde olmayan ileri teknoloji ekipmanlar var. vakıf merkezinin abd'de olduğu da herkes tarafından biliniyor. hal böyle olunca kamuoyu yavaş yavaş tepki göstermeye başlıyor. 1990'a gelindiğinde ise dev-sol gayrettepe'deki vakıf merkezini bombalıyor. örgüt, yaptığı açıklamada insana saygı duymayan ve kobay gibi kullanan cıa bağlantılı bir merkezi bastıklarını belirtiyor.
- saldırıdan sonra turan itil, pılını pırtını toplayıp abd'ye gidiyor ve ordu ile daha önce yaptığı çalışmalarına burada devam ediyor. muazzez ilmiye çığ ise türkiye'de kalıp kendi alanındaki çalışmalara devam ediyor. yönetim kurulu başkanı olduğu vakfın bu faaliyetleri nedeniyle yargılanmıyor. bu faaliyetler kendisine sorulduğunda ise yasadışı bir şey yapmadıklarını her şeyin kurallara uygun olarak yapıldığını, insanların deneylere kendi istekleriyle katıldıklarını söylüyor. 1984'ten sonraki iddialar üzerine sağlık bakanlığı inceleme başlatıyor. hzi vakfı'nın faaliyetlerinde sakıncalar bulunuyor fakat bunu önleyecek yasalar olmadığı iddiasıyla konu kapatılıyor. 2011 yılında ise itil aleyhine bir suç duyurusu yapılıyor. yapan 12 eylül'de idamla yargılanan ülkücü recep küçükizsiz. bu davadan da sonuç çıkmıyor.
sonuç: şimdi büyük sümerolog dersiniz aydın dersiniz vs. sıfatı ne olursa olsun kurduğu vakıf aracılığıyla 2700'ü mahkum 5 bin insan üzerinde insan sağlığını riske atan deneylerin yapılmasına ön ayak olmuş bir insan var. deneylerin asıl sürdürücüsü kardeşi turan itil fakat muazzez ilmiye çığ, bu deneyler yapılırken vakfın başkanı ve bu durumdan rahatsız değil. sonrasında da deneylerin kurallara uygun yapıldığını iddia ediyor. yani sevgili dostlar sizin birtaneniz bir işkence merkezinin kurucusu. neresinden tutup seviyorsunuz bilmiyorum fakat ben burasından tutup kendisini tarih önünde mahkum ediyorum. çünkü kendisini hukuken mahkum edebilecek bir yargımız yoktu.
burada bunu öven, seven, haklı gören bir dolu faşit var. kendilerine sorsak akp karşıtdır. ama turan itil'in suç ortağı tarhan'ın, akp'nin şeriatçı paramiliter örgütü sadat'ın ortağı olmasını görmezden gelirler.
bu adamı ve suç ortaklarını övenler turan itil denen anası belli babası yüzelli adamla aynı klasmandadır.
devamını gör...